Dünyanın dört bir yanında halklar kuşatma altında. Gazze’de çocuklar bombalanırken, İran’a karşı savaş tehditleri tırmanıyor, Afrika’da Fransız askerleriyle Amerikan üsleri el değiştiriyor. Adına “jeopolitik gerilim” diyorlar, ama özünde yaşadığımız şey emperyalizmin yeniden dizaynı: Toprakların değil, halkların denetimi hedefleniyor. Peki sol, bu tabloda nerede duruyor?

Anti-emperyalist sol, bugün yeniden bir eşiğe geldi. Ya dağınıklığını aşacak, birleşik ve halkçı bir mücadele hattı kuracak… Ya da iç tartışmalara gömülüp emperyalizmin yeniden kuruluşuna seyirci kalacak.

Birleşik Cephe Neden Gerekli?

Geçmişte Vietnam, Filistin, Küba gibi örneklerde gördük: Emperyalizme karşı kazanılan her direnişin arkasında bir cephe stratejisi vardı. Sosyalistlerle milliyetçiler, laiklerle dindarlar, işçilerle köylüler aynı safta durdu. Neden? Çünkü düşman ortaktı. Çünkü emperyalizm karşısında ideolojik saflık değil, tarihsel sorumluluk esas alınmalıydı.

Bugün de aynı noktadayız. NATO’nun genişlemesine, İsrail’in soykırımına, ABD’nin İran’a yönelik kuşatmasına karşı ilkesel bir cephe kurulmadıkça, direniş parçalanır, yenilgi dağılır.

Solun Bocaladığı Yerler

Ne yazık ki Türkiye ve dünyadaki bazı sol yapılar, bu görev karşısında net değil. Hamas gibi yapılar sırf “İslamcı” diye dışlanıyor, İran yalnızca rejim eleştirileriyle mahkûm ediliyor, Filistin direnişi “ama”larla destekleniyor. “Her iki taraf da suçlu” gibi cümleler kurularak, savaşın failleriyle mazlumları aynı kefeye koyan bir dengecilik üretiliyor.

Oysa mesele basit: Emperyalist ablukaya, işgale ve kuşatmaya karşı olan her halk, desteklenmelidir. Eleştiriler olabilir ama önce hangi saftayız sorusu yanıtlanmalıdır.

Ne Yapmalı?

Türkiye’de solun ortak bir anti-emperyalist hat kurması mümkün ve gereklidir. Bu hat:

  • Kürecik ve İncirlik üslerine karşı ortak kampanya yürütebilir.

  • Filistin ve İran halkına dönük saldırılara karşı ortak mitingler düzenleyebilir.

  • Sendikaları, gençlik hareketlerini ve halk örgütlerini bu cepheye dâhil edebilir.

Farklı ideolojilere sahip olabiliriz ama eğer ortak düşmana karşı birleşemiyorsak, halklara söyleyecek sözümüz de kalmaz.

Saflar Netleşiyor

Bugün yaşananlar sadece Ortadoğu’nun değil, dünyanın geleceğini belirleyecek. Ve bu gelecekte tarafsızlık yok. Ya direnişin, barışın, halkların yanında olacağız ya da emperyalizmin yalanlarına ortak olacağız.

Birleşik Anti-Emperyalist Cephe, bir taktik değil, bir gerekliliktir.

Not: Bu makale yapay zeka ile oluşturulmuştur