Haber: Mustafa USTA

(SİNOP) - Sinop Tabip Odası Genel Sekreteri ve Aile Hekimi Dr. Beyatlı Ercan, "Bugün burada hem iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybeden arkadaşlarımızı anmak hem de bu gidişe bir 'dur' demek için bir araya geldik. Yaşanan vahim olay sonrasında Sinop’ta görevlendirmelere bir süre ara verilmiş olsa da çeşitli bahanelerle hekimler oradan oraya sürüklenmeye devam etmektedir. Hekim yetersizliklerine kalıcı çözüm bulmak yerine geçici görevlendirmelerle günü kurtarmaya çalışan Bakanlık, sağlık hizmeti sunmakta yetersiz olduğu gibi sağlık emekçileri için güvenli çalışma şartlarını sağlamak konusunda da sınıfta kalmıştır" dedi.

Sinop Tabipler Odası tarafından, Sinop Atatürk Devlet Hastanesi önünde bir yıl önce trafik kazasında hayatlarını kaybeden Dr. Sena Sakin, Dr. Mehmet Turan Yazlak ve şoför Ender Çoraklı için anma programı düzenlendi. Anma programında konuşan Dr. Mehmet Turan Yazlak’ın çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda Sinop’ta diş hekimi olan Ahmet Talha İnce, gözyaşlarına hakim olamadı.

Malatya Valisi Yavuz'dan arife gününde şehitlik ziyareti
Malatya Valisi Yavuz'dan arife gününde şehitlik ziyareti
İçeriği Görüntüle

Sinop Tabip Odası Genel Sekreteri ve Aile Hekimi Dr. Beyatlı Ercan, şöyle konuştu:

''Sinop’ tan Boyabat ilçesine görevlendirilen Dr. Mehmet Turan Yazlak, Dr. Sena Sakin ve şoför Ender Çoraklı hayatını kaybetmiş sağlık hizmeti sunmak için çıktıkları yolda hayatlarından olmuş Dr. Beyzanur Çetin ise ağır yaralı olarak getirildiği Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde meslektaşlarının yoğun çabasıyla hayata tutunmayı başarabilmişti. Bugün burada hem iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybeden arkadaşlarımızı anmak hem de bu gidişe bir dur demek için bir araya geldik.  Yaşanan vahim olay sonrasında Sinop’ta görevlendirmelere bir süre ara verilmiş olsa da çeşitli bahanelerle hekimler oradan oraya sürüklenmeye devam etmektedir. Hekim yetersizliklerine kalıcı çözüm bulmak yerine geçici görevlendirmelerle günü kurtarmaya çalışan Bakanlık, sağlık hizmeti sunmakta yetersiz olduğu gibi sağlık emekçileri için güvenli çalışma şartlarını sağlamak konusunda da sınıfta kalmıştır. Siyasi iktidar kışkırtılarak artan sağlık talebini karşılamak için sayıları yetersiz olan sağlık emekçilerini iş yükü altında ezmekte, böylelikle sağlık sistemi ayakta tutulmaya çalışmaktadır. Daha kendi hekiminin hayatını korumaktan aciz olan Sağlık Bakanlığı marifetmiş gibi her yıl sağlık hizmetlerine başvuru sayısının yüksekliğiyle övünmekte, sistemin başarısını savunmaktadır.

"Görülüyor ki bu sistem sağlığa zararlıdır"

Bu rakamlar siyasiler için birer reklam aracıyken bizler için ise yaşamla ölüm arasındaki çizgiyi ifade ediyor. Sistemin koruduğu bir katilin silahından çıkan kurşunla, iş yükü altında ezildiğimiz nöbet çıkışlarında ya da bir yıl önce yaşadığımız gibi sonu gelmeyen geçici görevlerde ölüyoruz. Sağlık emeğini sömürü alanına dönüştüren bu sistemde yeterli istihdam sağlanmadıkça, birinci basamak koruyucu sağlık sistemi güçlendirilmedikçe, etkili sevk zinciri uygulanmadıkça ölmeye devam edeceğiz. Görülüyor ki bu sistem sağlığa zararlıdır. Daha fazla arkadaşlarımızı iş cinayetlerinde kaybetmek istemiyoruz, bunun için  Taşımalı hekimlik uygulamalarına derhal son verilsin, hekim istihdamı artırılsın, Çalışma saatleri ve nöbet sayıları OECD ortalamalarına düşürülsün. Hekim başına düşen hasta sayısı azaltılsın, muayene süreleri etkin bir sağlık hizmeti vermeye yetecek düzeye getirilsin, Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı cezalar getirilsin, Acil servislerde verilecek hizmete hasta memnuniyeti değil hekimin değerlendirmesiyle karar verilsin, Giderek artan sağlık talebini sağlık emekçileri hayatlarıyla karşılayamaz. Yaşamak yaşatmak istiyoruz. Bir yıl önce insanları sağlıklarına kavuşturmak için çıktıkları yolda hayatlarını kaybeden Dr. Mehmet Turan Yazlak, Dr. Sena Sakin ve şoför Ender Çoraklı’yı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Başka hayatların yitip gitmemesi için mücadeleyi büyüteceğimize dair onlara söz veriyoruz."

"Sadece bir hastaneye Sena’nın ve Turan’ın isimleri verilsin istiyoruz"

Mehmet Turan Yazlak’ın çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda Sinop’ta diş hekimi olan Ahmet Talha İnce ise, "Hiçbir şey onu geri getirmeyecek, biliyorum. Kimseyi suçlayamayız. Suç atsak da, bu değişmeyecek bunu biliyorum. En çok da o acıtıyor. Turan, doktor olmak istemiyordu. Ben de istemiyordum ama, sonra çok sevdik bu mesleği. Belki de herkesten çok. Hiç kimseden bir şey istemiyoruz. Sadece bir hastaneye Sena’nın ve Turan’ın isimleri verilsin istiyoruz. Sonsuza kadar yaşasınlar, Sinop onları unutmasın istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Ailesinden de, arkadaşlarından da size selam getirdim. Sizden tek bir isteğimiz var. O da, isimlerinin yaşatılması" dedi.

 

Kaynak: ANKA