(MALATYA) - Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kurban Bayramı dolayısıyla kent bayramlaşması gerçekleştirildi. Vali Seddar Yavuz, “Yılda iki defa da olsa, beş defa da olsa aynı ortamlarda birbirimize sarılmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. O yüzden de bu bayramlaşmayı fevkalade anlamlı buluyorum, bu yönünü de kıymetli buluyorum” dedi.
Malatya Nikâh Saray’ında gerçekleştirilen bayramlaşma törenine Vali Seddar Yavuz, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Levent Ergün, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in yanı sıra mülki idare amirleri, askeri erkân, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Bayramlaşma töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, şunları söyledi:
"Mübarek Kurban Bayramı'nın Malatya’mıza, ülkemize, gönül coğrafyamıza, tüm insanlığa sağlık, huzur ve esenlik getirmesini diliyorum. Şehrimizin tüm renklerini, farklı kurumlarımızı ve kıymetli hemşerilerimizi bir arada görmekten gerçekten çok büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bayramlar, toplumumuzun mayasını oluşturan birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını yeniden yaşatan, bizi biz yapan ortak değerleri hatırlatan en önemli zamanlardır. Ve şehri bu hale getirmeyi hedeflemekteyiz. İnanıyoruz ki yaralarımızı hep birlikte sarıp şehrimizi ayağa kaldırdıkça, bayramlarımız daha çok anlamlı, daha çok içten, daha bir sevinç içinde kutlanacaktır."
“Yılda iki defa da olsa birbirimize sarılmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız var”
Şehrin tüm renklerinin salonda bir araya geldiğini belirten Vali Seddar Yavuz, şöyle konuştu:
“Düşüncelerimiz farklı olabilir, farklı dünya görüşlerimiz olabilir ama bunların hiçbirisinin önemi olmadığını bir kez daha söylemek istiyorum. Dolayısıyla yılda iki defa da olsa, beş defa da olsa aynı ortamlarda birbirimize sarılmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. O yüzden de bu bayramlaşmayı fevkalade anlamlı buluyorum, bu yönünü de kıymetli buluyorum.
Size birkaç şey hatırlatmak istiyorum. Şimdi yapılan açıklamalara göre, bilimsel çalışmalara göre, şu anda dünya üzerinde üç yüz milyon insan açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Ama diğer taraftan dünya üzerinde sekiz yüz elli milyon insan yatağına aç giriyor. Diğer taraftan da sömürü düzeni alabildiğine devam ediyor ve israfın artık hesap edilebilir bir rakamı söz konusu değil. Dünyanın yeni bir sese, yeni bir düzene ihtiyacı olduğu o kadar açık ki o yüzden de dünyada yeni bir ses ve yeni bir düzen ihtiyacı zaten çatışmalarla, buhranlarla da ortaya çıkmış durumda. Bu anlamda aziz milletimizin tarihten gelen büyük birikimi ve medeniyet değerleriyle dünyaya yeni bir ses ve yeni bir düzen anlamında da söyleyeceği çok söz olduğuna gönülden inanıyorum.”