(ANKARA) - Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Ankara’nın Kazan ilçesindeki mevsimlik tarım işçilerini ziyaret etti. Arıkan’a dert yanan bir tarım işçisi, “3 sene önce MHP milletvekili adayı geldi, ‘sorununuz ne’ diye sordular. ‘Hiçbir sorunumuz yok, siz yarım saat oturun, ben bütün çadırların kimliklerini toplayıp size vereceğim ve siz de İçişleri Bakanımıza verin. Biz Suriye vatandaşı olmak istiyoruz. Türkiye vatandaşı olmaktan çıkmak istiyoruz’ dedim. Hiç mi hakkımız yok bu ülkede insan gibi yaşamaya? Devletimiz bizi görmüyor” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Ankara'nın Kazan ilçesindeki Çimşit Mahallesi’nde çadırlarda kalan Şanlıurfalı mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını dinledi.
Alanda 200 tarım işçisine 1 konteyner tuvelet-banyo kurulduğunu gören Arıkan, “Konteyner kaç kuruşluk şey, alıp konulabilir aslında. 200 kişiye 1 konteyner olunca haliyle bir karışıklık yaşanır” diye konuştu.
İşçilere, "Memleketinizde ne yok ki buraya geliyorsunuz" diye soran Mahmut Arıkan, "Karnımız doymuyor, açız memlekette, fabrika yok, çalışacak hiç bişey yok, sıfır yani. Kim istemez evinde oturmayı" yanıtını aldı.
Bir tarım işçisi, “Biz Türkiye vatandaşıyız. 3 sene önce MHP milletvekili adayı geldi, ‘sorununuz ne’ diye sordular. ‘Hiçbir sorunumuz yok, siz yarım saat oturun, ben bütün çadırların kimliklerini toplayıp size vereceğim ve siz de İçişleri Bakanımıza verin. Biz Suriye vatandaşı olmak istiyoruz. Türkiye vatandaşı olmaktan çıkmak istiyoruz’ dedim. Hiç mi hakkımız yok bu ülkede insan gibi yaşamaya? Devletimiz bizi görmüyor” diye konuştu.
"Şu an millet TEDAŞ güneş enerjisinden de vergi alacak diye korkuyor"
Başka bir tarım işçisi ise “Şanlıurfa’da 90 dönüm arazim var ama çocuklarımla 5 dönüm arazisi olan kişinin yanında çalışmaya geldim. Babam en son kuyuyu kaldırdı, çukuru bile gömdü TEDAŞ gelip ceza yazmasın diye. Şu an millet TEDAŞ güneş enerjisinden de vergi alacak diye korkuyor” dedi.
Arıkan, “Sizleri dinlerken şok oluyorum. 2025 Türkiye’sindeyiz ama bu hikayelere bakınca sanki 1950’lerdeyiz. 1950’lerdeki hikayeler de farklı değildi muhtemelen. Yani hiç birşey değişmemiş” ifadelerini kullandı.
"5 milyon liradan fazla elektrik borcumuz var"
Bir tarım işçi de “Babam arazi sahibi ama iki senedir elektrik borcunu ödeyemiyoruz. Tarlamızı satarsak ancak ödeyebiliriz belki. 20 dönüm tarlamız var, 5 milyon liradan fazla elektrik borcumuz var. Sayaçları bile okumadan kafalarına göre yazıp gidiyorlar. Yetkili de gelmiyor” şeklinde konuştu.