ANKARA (AA) - AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD Başkanı Trump, görevdeki ilk 100 gününü geride bırakırken, gözler bu döneme iz bırakan icraat ve açıklamalarına çevrildi.

Bu dönemde kripto para piyasası da hareketliydi.

Başkan adaylığı döneminde bu piyasaya yönelik olumlu yaklaşım sergileyen Trump, ABD'yi "dünyanın kripto merkezi" yapacağı vaadinde bulunmuştu.

Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte kripto para birimleri yükselişe geçerken, Bitcoin tarihte ilk defa 110 bin doları zorladı. Aynı dönemde altcoin projelerinde yaşanan yükselişlerle birlikte kripto para piyasanın toplam değeri 3,5 trilyon doları aştı.

Yönetime "kripto dostu" isimler getirildi

İkinci başkanlık dönemine 20 Ocak'ta başlayan Trump, kabinesini de "kripto dostu" isimlerden oluşturdu.

Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Hazine Bakanı Scott Bessent, önceki kabineye göre kripto para birimlerine olumlu yaklaşım sergiledi.

Bu ekosisteme yönelik yaklaşımı nedeniyle eleştirilen ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler'in yerine de Paul Atkins getirildi.

Trump, Beyaz Saray Yapay Zeka ve Kripto Çarlığı birimini oluşturarak bu göreve David Sacks'ı getirdi.

Stratejik rezerv kararı alındı

İlk görev günlerinde Donald Trump'ın imzaladığı kararnamelerden birisi kripto paralar üzerine oldu.

Trump, ABD'de kripto paraların geliştirilmesini teşvik etmek ve dijital varlıklar için ulusal stok oluşturma olasılığını araştırmak için bir başkanlık kararnamesi imzaladı.

Perkütan kapak onarımı kalp hastalarına konforlu çözüm sunuyor Perkütan kapak onarımı kalp hastalarına konforlu çözüm sunuyor

Adaylığı döneminde Bitcoin'i stratejik rezerv yapacağını duyuran Trump, göreve başlamasının ardından bu vaadini de gerçekleştirdi.

Trump, stratejik Bitcoin rezervi oluşturulmasına yönelik kararnameyi imzalarken söz konusu rezervin federal hükümetin elinde bulunan ve el konulan Bitcoin'ler ile oluşturulacağı, vergi mükelleflerine ek maliyet getirmeyeceği duyuruldu.

ABD Başkanı, aynı dönemde Bitcoin'in yanı sıra Ethereum, Ripple, Solana ve Cardano projelerini rezervlere ekleyeceğini açıkladı.

Beyaz Saray'da ilk zirve

Beyaz Saray, Trump'ın ilk 100 gününde tarihindeki ilk kripto para zirvesine de ev sahipliği yaptı.

Donald Trump başkanlığında gerçekleşen zirveye, ilgili bakanların yanı sıra kripto para piyasasının önde gelen isimleri, üst düzey yöneticiler ve yatırımcılar katıldı.

Buradaki konuşmasında ABD'nin, devletler bazında dünyanın en büyük Bitcoin sahipleri arasında yer aldığına işaret eden Trump, hükümetin çeşitli davalar yoluyla elde edilenler dahil 200 bin Bitcoin sahibi olduğunu ve bu varlıkların yeni rezervin temelini oluşturacağını bildirmişti. Trump, zirvede dijital varlık piyasasına yönelik yasa tasarıları üzerinde çalışan kongre üyelerinin çabalarını destekleyeceğini de duyurmuştu.

Kurumlarda Trump etkisi

Göreve gelmeden kısa süre önce "Trump" isimli kripto para projesini piyasaya süren ABD Başkanı, bu kripto para biriminin en büyük yatırımcılarıyla mayıs ayında yemek yiyeceğini açıklamıştı.

Trump'ın şirketleri ve ailesi üzerinden yürüttüğü World Liberty Finance isimli bir finans girişimi de bulunuyor.

Donald Trump'ın bu ekosisteme olumlu yaklaşımı diğer kurumların aldığı kararları da etkiledi.

Ülkenin düzenleyici kurumu SEC, Trump öncesi dönemde Coinbase, Kraken, Robinhood gibi borsalar ile Consensys ve OpenSea gibi kripto para şirketlerine açılan davaları düşürdü.

Hükümet düzeyindeki hamleler devam ederken, eyaletlerde de Bitcoin'in stratejik rezerv olarak kullanılmasına yönelik tasarılar sunuluyor.

Arizona bu anlamda bir ilki gerçekleştirirken eyaletin Temsilciler Meclisinden bu konuda bir karar geçti.

Kararlara rağmen fiyatlar geriledi

Kripto paralara yönelik olumlu hamlelere rağmen bu dönemde fiyatlarda düşüşler de görüldü.

Trump'ın göreve başlamasının ardından fiyat rekorunu 109 bin doların üzerine taşıyan Bitcoin, zaman içerisinde 75 bin doların altına geriledi.

En yüksek ikinci piyasa değerine sahip kripto para birimi olan Ethereum da 3 bin 900 dolardan 1400 dolara düştü.

Aynı süreçte altcoin projeleri de yüzde 50'yi aşan kayıplar yaşadı. Bu kayıplarda ABD'nin yeni gümrük tarifeleri, Çin ile yaşanan ticaret savaşı, küresel belirsizlikler ve artan resesyon riskleri de etkili oldu.


Muhabir: Mertkan Oruç

Kaynak: AA