Trabzon’da, sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü davul, zurna ve horonla kutladı. 

1 Mayıs kutlamaları kapsamında Kahramanmaraş Caddesi’nde toplanan, arasında CHP, SOL Parti ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile çeşitli sendika  üyelerinin de bulunduğu katılımcılar, buradan kortej halinde sloganlar atarak Atatürk Alanı’na yürüdü.

Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Sekreteri Gökhan Gedikli, kutlamalarda yaptığı açıklamada, işçilerin vergi yükü altında ezildiğini, işçinin sabrının artık tükendiğini belirterek, gelir vergisinde bir an önce düzenleme yapılmasını istediklerini anlattı.

Gedikli, şunları söyledi:

"Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilmeli. Gidin zenginden servet vergisi alın, evine ekmek götürmek için canını dişine takmış işçinin yakasını bırakın. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesini istiyoruz. Ne yazık ki asgari ücret ülkemizde artık geçim ücreti haline gelmiştir. Bugün asgari ücret 22 bin lira. Siz işçiye 'Yaşama' diyorsunuz. Bu rakamla işçinin nefes alması bile mümkün değil. En düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalıdır. Ekonomideki kötü yönetimin faturası işçiye ve emekliye çıkarılmaya çalışılıyor. Neymiş efendim 'İşçiye, emekçiye zam gelirse enflasyon artarmış'. Yok öyle bir şey. Enflasyon artmaz, korkmayın ama şundan korkun, bu meydandaki emekçilerin öfkesinden korkun, evine ekmek götüremeyen babanın öfkesinden korkun, ay sonunu getiremeyen emeklilerden korkun. Bu hak ettiğimiz bir tablo değil. Kötü yönettiğiniz ekonominin faturasını bize kesmekten de vazgeçin."

Eskişehir'de coşkulu kutlama: ''Hak, hukuk, adalet ve demokrasi için yürüyoruz'' Eskişehir'de coşkulu kutlama: ''Hak, hukuk, adalet ve demokrasi için yürüyoruz''

“Bir tarafta ranttan, ihalelerden geçinenler, bir tarafta açlık sınırının altında ücretle yaşam mücadelesi verenler”

1 Mayıs Kutlamaları Düzenleme Kurulu adına konuşan Muhammet İkinci ise şu ifadeleri kullandı:

“22 yılda Türkiye eşitsizliğin, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, yoksulluğun kol gezdiği; her alanda çürümenin arşı alaya çıktığı bir ülke haline geldi. Bir tarafta bir avuç mutlu azınlık ve çıkar çevresi, bir tarafta 85 milyon emeğiyle geçinen, yok sayılan, ezilen emekçi halkımız. Bir tarafta, bir eli yağda bir eli balda, manda yoğurdu ve ejder meyvesi ile beslenenler, bir tarafta yoksulluk ve sefalet içinde ucuz gıda kuyruklarında ömürlerini tüketenler. Bir tarafta, ranttan, hazine garantili ihalelerden geçinenler, bir tarafta yoksulluk ve açlık sınırının altında ücretlerle yaşam mücadelesi verenler. Bir tarafta çocuklarını özel okullarda yurt dışında okutanlar, diğer tarafta gericiliğin kıskacında, bir öğün sıcak yemeğin çok görüldüğü, ucuz iş gücü olarak iş cinayetlerine kurban edilen tarikat ve cemaat yurtlarında istismar edilen çocuklar. Kavga, mücadele bu iki taraf arasındadır ve mutlaka 85 milyon emekçi halkımız kazanacaktır.”

Kaynak: ANKA