Türkiye’nin bu yılki önemli sahne prodüksiyonlarından ''Spiritua'', Biraderler Yapım imzasıyla 17 Ağustos’ta Bakırköy Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Oyuncu-yönetmen Arda Aydın, ''Spiritua''nın Shakespeare’in beş büyük tragedyası ile Truva Savaşı temasını birleştirerek gençlere savaşın kötülüklerini ve klasiklerin gücünü aktarmayı hedeflediğini söyledi.

Projenin kurucusu, yazar ve yönetmeni Arda Aydın ile uygulayıcı yapımcı İdil Türkmenoğlu’nun yanı sıra oyuncular Kaan Başar ve Mira Türkmenoğlu, ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Shakespeare’in beş büyük tragedyasından ve Truva Savaşı’ndan esinlenen oyun, dans, tiyatro ve sosyal medya unsurlarını harmanlayarak yeni nesil seyirciye farklı bir sahne deneyimi sunmayı amaçlıyor.

''Spiritua'' fikri nasıl ortaya çıktı?

Arda Aydın: Biz her zaman yeni şeyler yapmak istiyoruz ve ''Spiritua''da her açıdan farklı olduğu için bizi çok heyecanlandırıyor. Fikir ortaya çıkar çıkmaz, çocuk oyuncular da dahil hepimiz projeyi benimsedik ve inandık. Çünkü hem farklı hem yenilikçi hem de daha önce denenmemiş bir şeyi sahnede birlikte sergileyeceğiz.

Bu projeyi sizin için özel kılan neydi?

Arda Aydın: ''Spiritua'', aslında uzun senelerdir yaptığım çocuk ve gençlerle çalışmalarımda, konservatuvarlarda hocalık yaparken de yapmak istediğim, onların kendi enerjilerini sahneye akıtabilecekleri bir işin prototipiydi. Tabii o zaman prototipin adı ''Spiritua'' değildi. Sonrasında ‘Çocuk Genç Sanat Tiyatro’da çocuklarla ve gençlerle çalışırken bu fikir ortaya çıktı. Yeni neslin kullandığı sosyal medya araçları, yeni neslin kullandığı haberleşme araçları bizim kullandıklarımızdan çok farklı. Biraz da onların kendi kullandıkları bu platformları, sosyal medya platformlarını ve haberleşme araçlarını sahneye taşıyıp onları yeni nesil seyirciler, yeni nesil oyuncular hâline getirebilmek için ''Spiritua''yı tasarladık.

Oyun hangi kaynaklardan besleniyor?

Arda Aydın: ''Spiritua'', adından da anlaşılacağı gibi bir ruhu temsil ediyor. Kariyerim boyunca hem Shakespeare’in eserlerini hem de antik Yunan tragedilerini sahneledim. Bana en etkileyici gelen iki şey var: Shakespeare, dünya çapında kabul gören en büyük tragedyalara imza atmıştır. Dünyada beş büyük tragedya sayılırsa, hepsi Shakespeare’e aittir: Hamlet, Macbeth, Othello, III. Richard ve Coriolanus. Yeni neslin bu tragedyalardan haberdar olması ve en çarpıcı sahnelerini tanıması gerekiyor; en azından başlangıç için bu önemli.

Suriye İçişleri Bakanlığı: “Süveyda’daki isyancı gruplar, ateşkesi ihlal etti”
Suriye İçişleri Bakanlığı: “Süveyda’daki isyancı gruplar, ateşkesi ihlal etti”
İçeriği Görüntüle

İkinci olarak ise Truva Savaşı konusunun çocuklar ve gençler tarafından bilinmesini isterim. Bu, özel bir ilgi alanı ama bu iki temayı birleştirebileceğim bir metin ortaya çıkardığımda, savaşın kötülüklerini gençlere anlatmanın etkileyici olacağını düşündüm. Bu heyecanla ortaya çıkan metin, ''Spiritua''nın temelini oluşturdu.

''Dolap'' ile ''Spiritua'' arasında nasıl bir bağ var?

Arda Aydın: Öncelikle ''Dolap'', kendi jenerasyonunun daha doğrusu konusu itibarıyla içinde bulunduğu jenerasyonun tüm sorunlarını kendi yaşıtlarına ve onların anne-babalarına anlatan bir oyun. Müziklerini Orçun Tekelioğlu ile birlikte yaptım. Onlarla çalışmak benim için çok farklı ve özel bir deneyimdi. Çünkü sahnede gerçekten kendi sorunlarını çok içtenlikle yansıtıyorlardı. Öyle ki bazen o kadar samimiydiler ki, sahnede sıkıldıklarını bile fark edebiliyordum. Yani çocuklar, sahnede tıpkı kendi hayatlarında davrandıkları gibi davranıyorlardı.

''Spiritua'', ekibiyle çalışmak nasıldı?

Arda Aydın: Sonrasında ''Dolap''taki 23-24 oyuncudan, 45 kişilik ''Spiritua'' ekibine geçmek bambaşka bir zorluktu. Çünkü 23-24 tane çocuk ve gençle çalışırken bir anda iki katı çocuk ve gençle çalışmaya başlıyorsunuz. Bu anlamda beni besleyen şey de şu oldu: Çocuklardan her gün, her birinden farklı bir şey öğreniyorum, yenileniyorum. Ve onların hayatlarının, onların yaşam tarzlarının bizi ne kadar aslında başka bir yere evrettiğini, ben birebir onların hayatının içerisinde olarak gözlemleyebiliyorum.

''Spiritua'', Biraderler Yapım’ın önceki çalışmalarından farkı ne?

İdil Türkmenoğlu: Bu bizim 12. prodüksiyonumuz. Biraderler Yapım’ın kuruluşundan bu yana sahneye çıkan oyunlara baktığımızda, her seferinde farklı ve yenilikçi işler yapmayı hedefliyoruz. Yapım zaten yeni nesil sahne sanatları üzerine kuruldu. ''Spiritua'' da bu anlayışa tam uyuyor ve daha önce yapılmamış bir projeyi sahneye taşıyor. Yönetmen, yazar ve koreograf bu konuyu çok daha iyi anlatabilir ama biz, yeni neslin kullandığı araçlarla klasik eserleri tanıtıyoruz ve bunu çok eğlenceli bir şekilde yapıyoruz. Spiritua, tiyatronun alışılmışın dışına çıkmış hali; ne tamamen bir müzikal ne sadece bir dans gösterisi. Sahneye konulan, hibrit ve yepyeni bir deneyim olacak.

''Spiritua''da yer almak size neler hissettiriyor?

Kaan Başar: Çok mutluyum. Bedenimi bir hikâye anlatırken kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Bence ''Spiritua'' bizim jenerasyonumuza da çok uygun; gerek genel tarzı gerek danslarıyla… Bu projede yer almaktan o kadar mutluyum ki, özellikle dans ederken tarifsiz bir sevinç yaşıyorum. Ortam çok keyifli ve enerjik. Dediğin gibi, bizim kuşağımız için de son derece uygun bir çalışma.

Shakespeare’le daha önce çalışma deneyiminiz oldu mu?

Mira Türkmenoğlu: Evet, daha önce Çocuk Genç Sanat Tiyatro kapsamında Shakespeare üzerine çalışmalar yaptık. ÇGST, eğitim aldığımız bir yer olduğu için ortamı çok iyi biliyoruz. Shakespeare’e oldukça hâkimiz; genel olarak eğitimimizde önemli bir yeri var. Oynadığımız oyunlarda ve okuduğumuz kitaplarda onun eserleriyle sık sık karşılaştık. Bu nedenle tiratlara zaten aşinaydık. Hatta ''Spiritua''da yer alan metinlerde daha önce çalıştığımız tiratlar da vardı. Bu tanıdıklık sayesinde, çalışırken hem sahnelerin nasıl olması gerektiği hem de Shakespeare’in anlatım biçimi konusunda daha net fikir sahibi olduk.

Kaynak: ANKA