RTÜK üyesi Tuncay Keser, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) TELE1’e verdiği 5 günlük ekran karartma cezasına tepki gösterdi. Keser, "İfade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve çoğulculuk açısından kaygı verici bir durum. Ayrıca aynı ilkenin bir kez daha ihlali; medya kuruluşları için lisans iptali riskini de taşıyor... Bu tabloyu, demokratik bir toplumla, çok seslilikle bağdaştırmak mümkün değil" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya'daki güçlendirme çalışmalarını anlattı: “Yapay zekâ destekli güvenlik sistemi kuruldu, kubbe güçlendirme çalışmaları başlıyor”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya'daki güçlendirme çalışmalarını anlattı: “Yapay zekâ destekli güvenlik sistemi kuruldu, kubbe güçlendirme çalışmaları başlıyor”
İçeriği Görüntüle

RTÜK üyesi Keser, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"RTÜK’ün yaptırım kararı nedeniyle Tele 1 ekranları dün geceden itibaren karardı. Tele 1’e verilen 5 günlük yayın durdurma kararına, gerekçelendirme yükümlülüğü, hukuki belirlilik, ölçülülük ve ifade özgürlüğü ilkelerine aykırılık gerekçeleriyle karşı oy kullandım.

Tele 1, SZC TV'den sonra bu yıl içinde kararan ikinci ekran oldu. İfade özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve çoğulculuk açısından kaygı verici bir durum. Ayrıca aynı ilkenin bir kez daha ihlali; medya kuruluşları için lisans iptali riskini de taşıyor... Bu tabloyu, demokratik bir toplumla, çok seslilikle bağdaştırmak mümkün değil. Yayın durdurma, yalnızca bir ekranın karartılması değil; toplumun haber alma hakkının, eleştirel düşüncenin ve demokratik tartışma alanının felce uğratılmasıdır. Unutulmasın ki basın özgürlüğü, gazetecinin değil toplumun özgürlüğüdür ve eleştirmeyen basın suçludur.

AYM: 'Anayasa Mahkemesi; Anayasa'nın 26. maddesinde yer alan ifade özgürlüğü ile onun özel güvencelere bağlanmış şekli olan ve Anayasa'nın 28. maddesinde yer alan basın özgürlüğünün demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olduğunu, toplumun ilerlemesi ve her bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan birini oluşturduğunu daha önce pek çok kez ifade etmiştir. Bu bağlamda ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğü herkes için geçerli ve demokrasinin işleyişi için yaşamsal önemdedir.'

AİHM: 'İfade özgürlüğü sadece hoşa giden ya da insanları incitmeyen veya önemsenmeyen ‘bilgi’ ve ‘düşünceler’ için değil, devleti veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şoke eden veya rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de geçerlidir. Demokratik toplumun olmazsa olmaz koşullarını oluşturan çoğulculuk, hoşgörü ve açık görüşlülük bunu gerektirmektedir.'"

Kaynak: ANKA