(ANKARA) - Ankara Kızılay'da alternatif Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masası kurarak eylem yapan KESK, gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkı talep etti. KESK adına konuşan Tülay Yıldırım, "Bu danışıklı dövüşe ortak olmayacağız. Grev hakkımız tanınmalı. İnsanca yaşam, güvenceli istihdam ve halktan yana kamu hizmeti için mücadele ediyoruz" dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikalar, Kızılay Sakarya Caddesi’nde kurdukları alternatif Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masası önünde basın açıklaması yaptı. Eylemde sendika üyeleri, "Devlet güdümlü sendikaya hayır", "Söz, yetki, karar çalışanlara", "Direne direne kazanacağız", "Sermayeye değil, emekçiye bütçe" sloganları attı.
KESK adına açıklama yapan Tülay Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun toplu sözleşme taleplerini dile getirmek için kurduğu masaya hoş geldiniz. 4 milyon civarındaki kamu emekçisi ve emeklileriyle birlikte toplamda 6,5 milyona yakın yurttaşın 2026-2027 yıllarına yönelik ekonomik ve sosyal haklarının masaya yatırıldığı 8. dönem toplu sözleşme süreci devam ediyor. 28 Temmuz'dan bu yana KESK olarak tüm illerde itirazlarımızı taleplerimizi ve önerilerimizi dile getiriyoruz. Satış sözleşmesi değil insanca yaşayacak bir ücret ve demokratik bir Türkiye istiyoruz.
"AKP iktidara geldiğinden bu yana sermayenin, tarikatların, cemaatlerin, çetelerin yanında olmuştur"
TÜİK bugün enflasyon verilerini açıkladı. Temmuz enflasyonu 2,6, yıllık enflasyon yüzde otuz 33,52 dendi. İktidar, TÜİK eliyle yalan söylemeye emekçilere daha az ücret ödemek için oyun oynamaya devam ediyor. Bir ülke yönetiminin kimden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Çünkü bütçe gelirlerin kimlerden toplandığını kaynakların kimlere nasıl dağıtıldığını ortaya koyan bir sistemdir. AKP iktidara geldiğinden bu yana sermayenin, şirketleşmiş tarikatların ve cemaatlerin, çetelerin yanında olmuş emekçi kesimleri yok sayarak sınıfsal tercihini ortaya koymuştur.
Kamu emekçileri yoksulluk, güvencesizlik, angarya, vergi yükü, işe girmede ve görevde yükselmede mülakat, torpil ve ayrımcılık, mobbing gibi yüzlerce sorunla karşı karşıyadır. Gerçek bir toplu pazarlıkta uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan tüm haklarımızın işverene ve onun konfederasyonuna, sendikalarına teslim edildiği bizlerin yok sayıldığı bu oyun devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değildir. Gerçek bir toplu sözleşme düzeni için grev hakkımız tanınmalıdır. Bizler bu danışıklı dövüş oyuna ortak olmayacağız. Grevli gerçek bir toplu sözleşme, insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, güvenli gelecek ve halktan yana bir kamu hizmeti için mücadelede birleşiyoruz.
"Hukukun yok sayıldığı bu düzende artık kimse güvende değildir"
Sendikacıların, belediye başkanlarının, öğrencilerin, akademisyenlerin, kısacası tüm muhaliflerin tutuklandığı, işçi cinayetlerinin arttığı, topraklarımızın elimizden alındığı, maden sevdasına yakıldığı, doğamızın talan edildiği, hukukun yok sayıldığı bu düzende artık kimse güvende değildir. KESK bu ülkenin adalet meşalesidir, kamu vicdanının sesidir."
Ortak açıklamanın ardından KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ile EĞİTİM-SEN Genel Başkanı Kemal Irmak, YAPI-YOL SEN Genel Başkanı Gültekin Narinli, BTS Genel Başkanı Tonguç Özkan ve TARIM ORKAM-SEN Genel Başkanı Serap Baysal, grevli ve gerçek bir toplu sözleşme hakkı ile kamu emekçilerinin taleplerine ilişkin açıklamalarda bulundu.