Hukuk mesleklerine giriş sınavına ilişkin açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Ongun, "Genç hukukçuların önüne adaletsizlikle örülmüş yeni bir duvar dikildi. Hayallerine darbe vuruldu. Açık konuşalım: Bu sınav, hukuk nosyonunu ölçmüyor. Adalet duygusunu da muhakeme yeteneğini de değerlendirmiyor." dedi
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Ongun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir grup genç hukukçu ile birlikte Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı hakkında basın açıklaması yaptı. Ongun açıklamasında şunları kaydetti:
"Genç hukukçuların önüne adaletsizlikle örülmüş yeni bir duvar dikildi"
“Binlerce hukuk mezununun umutlarını, emeklerini ve hayallerini hedef alan bir uygulamayı, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'nı değerlendirmek için bulunuyorum. Başta şunu açıkça ifade edelim: Biz sınav sistemine değil; ölçme -değerlendirme yönteminin adil ve amaca uygun olmamasına karşıyız. Sınavın amacı neydi.? Hukuk mesleklerinde kaliteyi artırmak, kaliteli hukukçu yetiştirmek. Peki sonuç ne oldu.? Genç hukukçuların önüne adaletsizlikle örülmüş yeni bir duvar dikildi. Hayallerine darbe vuruldu. Açık konuşalım: Bu sınav, hukuk nosyonunu ölçmüyor. Adalet duygusunu da muhakeme yeteneğini de değerlendirmiyor. Evet hukuk mesleği bir kariyer mesleği olup; ölçme ve değerlendirmenin de kariyer için gerekli olduğu açıktır. Zaten kazanılması çok zor olan bir bölümü kazanmış ve başarı ile tamamlamış bir hukukçu için yapılan sınav, gençlerimizin dört yıl boyunca aldığı eğitimi hiçe sayan, ezbere dayalı, teknik bilgi yüklemeye odaklanmış, mekanik bir elemeye dönüşmüştür.Sınavda çıkan şu soruları örnek vererek, dikkat çekmek istiyorum.
"Salt mevzuat bilgisi ; adalet duygusunu içselleştirmiş bir hukukçunun niteliklerini ölçebilir mi?"
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’na aşağıdakilerden hangisi matraha dahil değildir? 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre hizmet akdinin sona ermesinden önceki, son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son 3 yıl içinde 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere, kural olarak, kaç gün süre ile işsizlik ödeneği verilir.?Milli Güvenlik Kurulu’nun gündemi düzenlenirken, aşağıdakilerden hangisinin önerilerinin dikkate alınacağı, 1982 anayasasında açıkça düzenlenmiştir.Yine Milletlerarası bir hukuk profesörünün ben bile bilmiyorum. Bilmem de gerekmez dediği, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası koruma kanununa göre vatansız kişi kimlik belgesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? Şimdi soruyorum. Bu tür salt mevzuat bilgisi; hukuku yorumlayabilen, olayları analiz edebilen, adalet duygusunu içselleştirmiş bir hukukçunun niteliklerini ölçebilir mi?
"Gençlerin hukukçu olma niteliğini değil, mevzuat ezberini ölçen bir sistemden kimseye fayda gelmez"
Gençlerin hukukçu olma niteliğini değil, mevzuat ezberini ölçen bir sistemden kimseye fayda gelmez. Hukuk fakültelerinde öğrenciler dört yıl boyunca 60 puanla başarılı sayılırken, bu sınavda geçme notunun 70 puan olarak belirlenmesi de açık bir çifte standarttır. Sınavın başka bir boyutu daha var: ekonomik eşitsizlik. Bugün bu sınava hazırlanmak için yüzlerce lira harcayarak kurslara, özel derslere yönelmek zorunda kalan öğrenciler var. Parası olan hazırlığını yapıyor, olmayan bir kez daha eleniyor. Bize düşen, bu adaletsizliğe yüksek sesle karşı çıkmaktır. Gençlerin sesi olmaktır. Şimdi sizlerin aracılığı ile, 1500’ü aşkın mezunun ortak taleplerini kamuoyuna sunuyorum. Başarı barajı 70 değil hukuk fakültelerinde geçerli olan ve makul sayılan 60 puan olarak belirlenmelidir. Sınav, staja başlama koşulu olmaktan çıkarılmalı, ruhsat aşamasında bir yeterlilik kriteri haline getirilmeli ki, öğrenciler en azından sınav günü beklerken, bir taraftan da stajlarını yapabilsinler. Soru sayısı ve kapsamı azaltılarak sınav, ezber değil, muhakeme yeteneğini ölçen adil bir yapıya kavuşturulmalıdır. Adalet Bakanlığı, ücretsiz ve herkese açık ‘online’ eğitimlerle, fırsat eşitliği yaratmalıdır.
"Gençlerimize iş bulamayan, hayatı pahalılaştıran bir iktidar, şimdi de insanların yıllarca emek vererek aldıkları diplomaları hiçe saymakta"
Uzun vadede yapılması gereken bellidir. Hukuk fakültesi sayısı azaltılmalı, Kontenjanlar düşürülmeli, Fakülteye giriş barajı 100 bin değil, 50 bin başarı sıralaması ile sınırlandırılması gibi yapısal reformlara yönelinmelidir. Ekonomiyi yönetemeyip ülkeyi krizden krize sürükleyen, gençlerimize iş bulamayan, hayatı pahalılaştıran bir iktidar, şimdi de insanların yıllarca emek vererek aldıkları diplomaları hiçe saymakta ve mesleklerini icra etmelerine engel olmaktadır.! Gençlerimizin umutlarını, hayallerini ve geleceklerini çalmak, hiçbir iktidarın hakkı değildir.! Buradan iktidara açık bir çağrı yapıyoruz.Madem bu sınavı bir kariyer mesleği olan hukukçu kalitesini arttırmak için getirdiniz, o halde adil ve makul hale getirin.
"Sınav dayatmasından önce eğitimde reform yapın"
Sınav dayatmasından önce eğitimde reform yapın. Sorunu çözmezseniz; gencecik hukukçuları, mesleğini yapamayan “beyaz yakalı işsizler ordusuna” dahil edecekseniz.Ve diyoruz ki: Hukukçuluk; ezber değil muhakemedir. Kanun maddesi saymak değil; olayları değerlendirebilmek, çok boyutlu bakabilmek, yorumlayabilmektir. Ve gençlerin önüne konan bu sınav, işte tam da bu yetkinlikleri ölçememektedir. Bugün bu sınavı, meslekte yıllardır görev yapan binlerce hukukçuya uygulasanız; önemli bir kısmının barajı geçmesi mümkün olmayabilir. Mevcut hâkim ve savcıların bile zorlanacağı bir sınavla gençleri eliyorsanız, ölçtüğünüz şey mesleki yeterlilik değil, “kuru mevzuat ezberi” ve “şekli bilgi yüküdür”.
