İkitelli Perşembe Pazarı’nda konuşan yurttaşlar, yeni yılda asgari ücretin otuz bin liranın altında kalması ihtimaline sert tepki gösterdi. “Açız, doymuyoruz. Kırk beş binin altında geçinmek mümkün değil” diyen yurttaşlar, emekli maaşlarının da ölüm sınırında olduğuna dikkat çekti.
Asgari Ücret Beklentisi: “Oturup Hesap Yapsınlar, Kira Yirmi Beş Bin!”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılırken, TÜİK’in açıklamalarına dayanarak yapılan tahminler, yeni yılda asgari ücretin otuz bin lirayı bile bulamayabileceği yönünde. Bu tablo, İkitelli Perşembe Pazarı’nda mikrofon uzatılan yurttaşların tepkisini artırdı.
Pazar esnafı ve yurttaşlar, güncel yaşam maliyetleriyle karşılaştırıldığında otuz bin liranın “hayatta yetmeyen” bir ücret olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“Asgari ücretin en az kırk iki – kırk beş bin lira olması lazım ki rahat bir geçim olsun. Geçinemiyoruz ama geçinmek zorundayız.”
Başka bir yurttaş ise güncel kira fiyatlarını işaret ederek:
“Bir kira yirmi beş binden aşağı değilken otuz bin lira nasıl yetsin? İki çocuğu olan elli bin lira alsa yine yetmez.” dedi.
“Açız Aç! Doymuyoruz! Kader Utansın, Baştakiler Utansın!”
Birçok yurttaş özellikle temel gıda fiyatlarındaki hızlı tırmanış nedeniyle asgari ücretin kırk bin – elli bin liranın altına düşmemesi gerektiğini söyledi. Pazar fiyatlarını göstererek:
“Şöyle pazara bir bakın, her şey ateş pahası. İnsanlar otuz bin lirayla ne kirayı ödeyebilir ne çocuğunu okutabilir ne de alışveriş yapabilir.” diyerek mevcut tabloyu özetledi.
Emekli İsyanı: “Bu İnsanlara Yazık, Ölüme Terk Ediyorlar”
Emeklilerin durumu ise pazarda konuşulan en büyük sorunlardan biri oldu. Yıllarca çalışmış vatandaşlar, verilen artışların bugünkü pahalılık karşısında anlamını yitirdiğini ifade etti.
Yurttaşlardan biri:
“Yirmi sene çalıştım. Fabrikalarda sütlerim akarak çalıştım. Aldığım maaş on sekiz buçuk. Bu insanlara yazık değil mi? Bu emeklileri ölüme terk ediyorlar.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bir başka emekli ise şu sözlerle durumun vahametini anlattı:
“Emekli aç. Yüzde on iki zamla ne olacak? Alışveriş yapamıyorum, bazen pazara boş çıkıyorum.”
Bir yurttaş, en düşük emekli aylığının en az yirmi beş – otuz bin lira olması gerektiğini, kiraların tek başına maaşı yuttuğunu söyledi:
“On altı bin alıyorum. Üç bin daha verseler yine yirmi bin etmiyor. Kira yirmi dört bin.”
“Babamız Yedi Çocuğa Bakar, Şimdi Biz Kendimize Bile Bakamıyoruz”
Tarım kökenli bir yurttaş ise geçinemediği için köyünü terk edip İstanbul’a iş aramaya geldiğini anlattı:
“2010’a kadar tarım iyiydi, sonra bitti. Ekiyoruz biçiyoruz, elde sıfır. Babamız yedi çocuğa bakıyordu, şimdi biz kendimize bakamıyoruz.”
Tartışma Yaratan Sözler: “On Yedi Bin Lira Alıyorum, Paşa Paşa Geçiniyorum”
Pazardaki bir yurttaş ise farklı bir görüş dile getirerek:
“On yedi bin lira maaş alıyorum, paşa paşa geçiniyorum. Oğlum kira veriyor, çaydan da geliyor. Bizim Tayyip Erdoğan’ımız yüz milyar lira bile verse bu millet nankör.” ifadelerini kullandı.
