CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara ilişkin Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Günaydın, “Türkiye, Susurluk skandalını araştırmadığı için bugünlere geldi. Yargının temizlenmesi ancak bir ‘temiz eller operasyonu’ ile mümkündür” dedi.
“Adalet susurluk skandalıyla sarsıldığı bir süreci yaşıyor”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, adliye önünde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“An itibarıyla adaletin Susurluk skandalıyla sarsıldığı bir süreci yaşıyoruz. Siyaset, ticaret ve tarikat adeta adliye sarayını bir kene gibi sarmış durumda. Avukatlar kendi yetkilerinin çok üzerinde görevi kötüye kullanarak insanları tehdit ve şantajla muhatap kılıyor, milyon dolarlar talep ediyor. İftiracılar korunuyor, dosyalar sanal olarak kabartılıyor.”
“Tanık baskı altına alınırken, delil karartılıyor”
Mehmet Yıldırım ve Mücahit Birinci vakalarını hatırlatan Günaydın, “Mehmet Yıldırım ev hapsinde, tanığı baskılayabiliyor, delili karartabiliyor. Mücahit Birinci ise Murat Kapki’nin önüne CHP Genel Merkezi’ni ve Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan rapor koydu. 2 milyon dolar vekaletname ücreti istedi. Peki savcılık bu isimlerin HTS ve baz kayıtlarını aldı mı? Hayır” diye konuştu.
“Fatih Keleş’e gece yarısı baskı”
Günaydın, Fatih Keleş’e yönelik baskıları da şöyle anlattı:
“23 Temmuz’da iki avukat, Recep Seyhan ve Hamza Uçan gece yarısı Keleş’in yanına gidiyor. ‘Her türlü suç senin üzerine yıkılıyor. Bunları imzala, para da ver, kurtul’ diyorlar. 5 Ağustos’ta tekrar gidiyorlar. ‘Aktaş’ı öldürtmek istemişsin, Selahattin Yılmaz’ı azmettirmeye çalışmışsın, hakkındaki iddialar arttı’ diyerek iftiraya zorluyorlar. Fatih Keleş, avukatına yazdığı mektupta bu süreci tek tek anlatıyor.”
“Sabah gazetesi’nin manşetleri tesadüf değil”
Günaydın, Sabah gazetesinin 17-19 Ağustos’ta iddiaları manşet yapmasına dikkat çekti:
“Sabah gazetesi kimindir? Damadın ağabeyinindir. Bu haberleri üç gün manşetten vermesi sıradan bir durum değildir. 20 Ağustos’ta Devlet Bahçeli çıkıyor, ‘Selahattin Yılmaz ülküdaşımızdır’ diyor. 21 Ağustos’ta gazetenin haber müdürü istifa ediyor. Bunlar tesadüf müdür?”
“Aziz İhsan Aktaş korunuyor mu?”
CHP’li Günaydın, iş insanı Aziz İhsan Aktaş hakkında da şunları söyledi:
“Aktaş on iş yapmışsa sekizini kamu kurumlarıyla, AKP ve MHP belediyeleriyle yapmıştır. İkisini CHP belediyeleriyle yapmıştır. CHP’ye iftira dönemi bitmiştir. Ama kamu kurumlarıyla yaptığı işler araştırılmıyor. Ev hapsi kaldırıldı, tümden serbest bırakıldı. Acaba yurt dışına kaçışı mı teşvik ediliyor? Susturulmaya mı çalışılıyor?”
“Temiz eller operasyonu şart”
Günaydın sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, Susurluk skandalını araştıramadığı için bugünlere geldi. Yargının temizlenmesi ancak bir temiz eller operasyonu ile mümkündür. Cumhuriyet Halk Partisi olarak süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Cübbelerden rozetleri sökene kadar, gerçekten bağımsız bir adaleti tesis edene kadar mücadelemiz devam edecek. Türkiye’de siyaseti emniyet ve adliye koridorlarından dizayn etmenize izin vermeyeceğiz.”