(GİRESUN) - Giresun’da çevre örgütleri, köylüler ve yurttaşlar, il genelinde yaygınlaşan madencilik faaliyetlerine ve Mecliste görüşülmekte olan yasa değişikliklerine karşı ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Giresun’da çevre örgütleri, köylüler ve yurttaşlar madencilik talanına karşı ortak ses yükseltti. “Yasa geri çekilsin, doğa talanı dursun” çağrısıyla yapılan açıklamada sık sık “AKP köyümden elini çek” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları yükseldi.
Dereli Doğa ve Yaşam Derneği ve Giresun Çevre Aktivistleri’nin çağrısıyla düzenlenen açıklamaya, Çatalağaç Köyü Derneği, Birleşik Emekliler Sendikası, Giresun Ekoloji Aktivistleri, köylüler ve yurttaşlar katılım gösterirken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) de destek verdi.
Katılımcılar, Giresun’un dört bir yanında süren “vahşi ve rantçı” madencilik faaliyetlerinin doğayı, yaşam alanlarını ve su kaynaklarını tehdit ettiğini vurgulayarak, TBMM gündeminde yer alan ve çevreyle ilgili pek çok düzenlemeyi kapsayan yasa tasarısının geri çekilmesini talep etti.
“Giresun’un yüzde 85’i maden sahası ilan edildi”
Basın açıklamasında, Giresun ilinin yüzde 85’inin maden sahası olarak ilan edildiğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Espiye, Doğankent, Şebinkarahisar ve Dereli başta olmak üzere birçok ilçemizde doğamız tehdit altında. Maden sahalarının belirlenmesi için günlerce helikopterle keşif yapıldı. Bu topraklar bizim ama kararları masa başlarında başkaları veriyor.”
Açıklamada, madencilik faaliyetlerinin artık kamu yararından uzaklaştığı, yerli ve yabancı şirketlerin zenginleşmesine hizmet ettiği belirtilirken, özellikle ÇED süreçlerinin etkisizleştirilmesi ve tarım alanlarının madenciliğe açılması eleştirildi.
“Bu yasa teklifinde insan, doğa, tarım yok”
Katılımcılar, 19 Haziran 2025’te TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin sadece şirketlerin çıkarını gözettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım alanları ve korunan doğal alanlar zaten tehdit altındayken şimdi bu teklif ile hepsi madenciliğe açılmak isteniyor. ÇED süreçleri kısaltılıyor, fiilen devre dışı bırakılıyor. Bu yasa teklifinde insan yok, çiftçi yok, doğa yok; sadece şirket var.”
Basın metninde, iklim değişikliğiyle mücadele iddiasıyla hazırlanan yasa tasarısının da şirketlere yeni rant alanları açtığı vurgulandı. “Karbon ticareti” adı altında yerli ve yabancı şirketlere yeni ayrıcalıklar tanındığına dikkat çekilen açıklamada, doğa ve yaşam için tehdit oluşturan tüm yasa tekliflerinin geri çekilmesi istendi.
“Bugün sessiz kalan yarın çok geç kalır”
Açıklamanın sonunda tüm siyasi partilere, meslek odalarına, sendikalara ve yurttaşlara çağrıda bulunulularak, “Bugün ses çıkarmazsak, yarın çıkarılacak sesin anlamı kalmayacak. Bu yasa tasarıları yalnızca doğayı değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Bu oldubittiye hep birlikte karşı duralım" denildi.
“Para cezası caydırmıyor, ruhsat iptal edilmeli”
Basın açıklamasının ardından söz alan Çatalağaç köylülerinden çevre aktivisti Soner Aydın, bölgede faaliyet yürüten maden firmasının defalarca ÇED ihlali yaptığını hatırlatarak, “Maden şirketine daha önce de para cezaları kesildi ama bu cezalar onlar için üç kuruş. Parayı verip su kaynaklarımızı kirletmeye devam ettiler. ÇED’i sürekli ihlal eden bu firmanın ruhsatı iptal edilmelidir. Yetkililer radikal önlemler almak için bizim ölmemizi mi bekliyor?” dedi.