Gelecek Partisi, Ankara Haymana’da düzenlenen altıncı yıl İstişare Kampı’nın ardından yayımladığı manifestoda kuruluş hedef ve ilkelerine bağlılığını vurguladı. Manifestoda, milletvekili transferleri eleştirilirken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerine güçlendirilmiş parlamenter sistem çağrısı yapıldı.
Altıncı yıl kampı sonrası manifesto yayımlandı
Gelecek Partisi’nin Ankara Haymana’da gerçekleştirdiği dört günlük altıncı yıl İstişare Kampı’nın sonunda yayımlanan manifestoda, partinin kuruluş manifestosunda belirlenen hedeflerden sapılmadığı ifade edildi. Metinde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin siyasetin doğasını bozduğu, iktidarın iki bin yirmi üç hedeflerinin gerisinde kaldığı ve “Türkiye Yüzyılı” iddiasının karşılıksız olduğu vurgulandı.
“İktidar ve ana muhalefetin ortaklaştığı tek konu transfer siyaseti”
Manifestoda, iktidar ile ana muhalefetin birçok başlıkta karşı karşıya gelmesine rağmen milletvekili ve siyasetçi transferleri konusunda ortak bir çizgide buluştuğu savunuldu. Bu yaklaşımın iki kutuplu siyaseti keskinleştirdiği belirtilirken, siyasi rekabetin ilke ve programlar üzerinden değil, kişi ve transferler üzerinden yürütülmesinin temiz siyasete zarar verdiği ifade edildi.
Metinde, iktidarın “Erdoğan sonrası” senaryolara odaklandığı, ana muhalefetin ise güçlendirilmiş parlamenter sistem vaadini geri plana iterek iktidar değişimini sistem değişiminden ziyade kişi değişimine indirgediği eleştirisi yer aldı.
“Ahlaki çürüme ve güç yozlaşması derinleşti”
Gelecek Partisi, on iki Aralık iki bin on dokuzda zor şartlar altında kurulduğunu hatırlatarak, aradan geçen altı yılda ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunların daha da derinleştiğini kaydetti. Manifestoda, mevcut tablonun sınırlı reformlarla değil, köklü bir yenilenmeyle aşılabileceği belirtilerek ahlak, adalet, üretim ve gelir adaleti, temiz siyaset ve devletin kurumsal yapısına ilişkin kapsamlı bir dönüşüm ihtiyacına dikkat çekildi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem vurgusu
Manifestoda Gelecek Partisi’nin temel hedefleri de sıralandı. Parti, rövanşizm kültürünün siyasetten tasfiye edileceği, herkesin kendini güvende hissedeceği bir hukuki ve siyasi iklim inşa edileceğini belirtti. Düşünce, inanç, ifade ve girişim özgürlüğünü sınırlayan yasakların kaldırılacağı, etnik ve mezhebi farklılıklar karşısında “çoklukta birlik” anlayışının güçlendirileceği vurgulandı.
Terörle mücadelede demokratik reformların sürecin ayrılmaz parçası olarak görüleceği ifade edilirken, insan hakları ve onurunu esas alan sivil, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hedefi yinelendi. Son yedi yılda zaafları ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerine tam ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin kurulacağı da manifestonun ana başlıkları arasında yer aldı.
“Yeni bir başlangıç yapmaya kararlıyız”
Manifestonun sonuç bölümünde, Gelecek Partisi’nin kuruluşta verdiği sözlerin arkasında durmaya devam edeceği belirtildi. Partiye yönelik baskılara, yok saymalara ve milletvekili transferleri dahil olmak üzere gayriahlaki yöntemlere boyun eğilmeyeceği vurgulanarak, “Toplumsal bağlarımızı güçlendirecek yeni bir başlangıç yapmaya kararlıyız” denildi.
Metinde, siyasetin ahlakla, toplumun adaletle, gençlerin umutla, emekçilerin onurlu bir yaşam standardıyla buluşturulacağı ifade edilerek, Türkiye’nin yeniden güçlü ve itibarlı bir devlet yapısına kavuşturulacağı hedefi paylaşıldı.
