(ANKARA) - DEM Parti Genel Merkezi’nde, dün yaşamını yitiren eski BDP Genel Başkanı ve Milletvekili Hamit Geylani için tören düzenlendi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Hepimizin başı sağ olsun. Başta Hamit abi olmak üzere Sırrı Süreyya ve birçok emek vermiş bu mekanlarda alın teri dökmüş, cezasını çekmiş, durmamış, pes etmemiş, direnmiş, bütün yol arkadaşlarımıza söz olsun. Onların inançlarını, düşüncelerini uğruna mücadele ettikleri ve uğruna hastalandıkları yaşamlarını yitirdikleri bu davayı, bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, parti genel merkezinde eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Hamit Geylani için düzenlenen anma törenine katıldı.
Bakırhan: “Her giden kayıp arkasında büyük bir boşluk yaratıyor”
Son aylarda çok arkadaş ve yoldaşlarını kaybettiklerini belirten Bakırhan, “Çok üzgünüz. Her giden kayıp arkasında büyük bir boşluk yaratıyor. Doldurulması imkansız boşluklardır. Hamit Geylani de bunlardan birisidir. Bugün direnişin, mücadelenin, duruşun aslında örneği olan bir mekanda bulunuyorum. Bu duvarlar, bu zeminin neredeyse her santimetre karesi çok şeye şahittir. Acıya, mücadeleye, tutsaklığa, onurlu bir duruşa şahit olan bir mekanda Hamit Geylani'yi bu mekanda uğurluyoruz” diye konuştu. Hamit Geylani’yi anlatmaya gerek olmadığını söyleyen Bakırhan, Geylani’nin sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda bir halk insanı olduğuna dikkat çekti.
“Bütün yol arkadaşlarımıza sözümüz olsun, uğruna hastalandıkları, yaşamlarını yitirdikleri bu davayı başarıya ulaştıracağız”
Bakırhan, konuşmasında şunları kaydetti:
“Nerede bir mazlum varsa Hamit Bey onların yol arkadaşıydı, yoldaşıydı. Nerede bir direniş varsa direnişteydi. Hem Kürt halkı için hem Türkiye'nin demokrasisi için onun ödediği bedelleri anlatmak gerçekten çok zor ama bu mekan hepsine şahittir. Bu mekandan Hamit abiyi çok sevdiği şiirler yazdığı, romanlar yazdığı doğduğu memleketine Şemdinli'ye Zapt Nehrine Cilo dağlarına, o güzel ovalarına, o direnişçi mekana yollayacağız. Üzgünüz, büyük bir kaybımızdır. Yerini doldurmak çok zor. ‘Ya ayak üstü nasıl yazarsın böyle’ derdik. Otururken yazardı. Sohbet ederken not alırdı. ‘Ben yazmıyorum. Benim yaşadıklarım halkımın yaşadıkları bana yazdırıyor’ derdi. Doğru söylüyor. Gerçekten yaşadıklarımız karşısında ne kadar konuşsak ne kadar azdı. Hepimizin başı sağ olsun. Başta Hamit abi olmak üzere Sırrı Süreyya ve birçok emek vermiş bu mekanlarda alın teri dökmüş, cezasını çekmiş, durmamış, pes etmemiş, direnmiş, bütün yol arkadaşlarımıza söz olsun. Onların inançlarını, düşüncelerini uğruna mücadele ettikleri ve uğruna hastalandıkları yaşamlarını yitirdikleri bu davayı, bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz. Sayın Hamit Geylani şahsında tekrar hepimizin başı sağ olsun. Azade abla şahsında bütün ailenin başı sağ olsun. Kürt halkının başı sağ olsun. Türkiye halklarının başı sağ olsun. Hamit abiye direneceğimizin sözünü veriyor, bugün buraya gelip katılan bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.”
Buldan: “Türkiye'nin demokrasi ve barış süreçlerinde her zaman en önlerde saf tutan değerli bir abimizdir”
İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Geylani’nin hakkında şunları kaydetti:
“Hamit Geylani benim gençliğimin Hakkari'de bana yön veren gelişmenin siyasi olarak mücadeleye atılmama yön veren değerli bir abimdi. Parlamenterlik sürecinde yine yanımda olan, elimi tutan, bana güç veren kadim bir dostumdur. Hamit abiyi biz sadece bir siyasetçi olarak değil elbette yazarlığıyla, şairliğiyle, esprileriyle, dostluğuyla, mütevaziliğiyle bütün bu yönleriyle tanıdık. Her daim partinin en önemli kademelerinde görev yapan, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde önemli bir nefer olan Türkiye'nin demokrasi ve barış süreçlerinde her zaman en önlerde saf tutan değerli bir abimizdir. Burada Hamit abiyi elbette ki kelimelerle, sözlerle anlatmak mümkün değil. Hamit abi gönlümüzde, yüreğimizde, kalbimizde her daim yaşayacak Bize bıraktığı miras mütevaziliktir, onurlu bir yaşamdır ve mücadeledir. Biz onun mirasına sahip çıkacağız ve onu her daim yaşatacağız. Hem ailemizin, hepimizin, halkımızın başı sağ olsun diyorum. Hamit abiyi asla unutmayacağımızı bir kez daha ifade ediyorum.”
Aykol: “Hamit Geylani halklarımızın avukatıdır”
Törende, Ankara Açık Cezaevi’nden gazeteci-yazar Hüseyin Akyol’un gönderdiği mektup okundu. Mektup şöyle:
“Öncelikle Kürt sorununun legal düzlemde parlamenter ortamda çözülmesi amacıyla kurulan ve maalesef AYM marifetiyle kapatılan tüm partilerimizde genel başkanlık da dahil olmak üzere bütün görevleri yerine getiren seçkin ve seçilen biridir. Bu vesileyle vesileyle Hakkari Milletvekili seçilmiştir. Hamit Geylani halklarımızın avukatıdır. Hakkımızda nerede dava açılmışsa o bizim için amadedir ve oradadır. O duygulu bir şair, o yürekli bir yazardır. Hamit Geylani sevgili bir eştir, bir babadır ve bir dededir. Hepimizin dostu ve yoldaşıdır. Hamit Geylani insandır. Onun bıraktığı boşluk kolay doldurulamaz. Ama şiir, roman, makale içeren eserleri bize miras kalmıştır. Bu sayede onu unutmayacağız, unutturmayacağız.”
Yekbün Geylani: “Babam mesleğini de inandığı mücadele için bir araç olarak kullandı”
Hamit Geylani’nin kızı Yekbün Geylani, babasının son döneminin sürekli hastanede ve çok ağır koşullarda geçtiğini belirterek “Ancak o her zamanki gibi çok direngen ve çok mücadeleciydi. Tutunabildiği kadar yaşama tutundu ancak nefesi buraya kadar yetti maalesef” dedi.
Hakkari'de başlayan ve Ankara'da devam eden hayatlarında babasının her zaman aktif siyaset içinde olduğuna değinen Yekbün Geylani, şunları söyledi:
“Babam mesleğini de inandığı mücadele için bir araç olarak kullandı. Mesleği ve siyasal mücadelesi adeta onda bir bütün haline gelmişti. Sadece Hakkari'de değil, Diyarbakır'da, Van'da siyasi davalara giren bazen haftalarca evde olmazdı. HEP sürecinden itibaren siyasetin hep merkezinde yer aldı, her türlü görevi ve sorumluluğu almaktan kaçınmadı. Yeri geldi, ismi infaz listelerine yer aldı. Yeri geldi tehditler aldı. Ancak o inandığı yoldan, uğrunun mücadele ettiği değerlerden hiçbir zaman vazgeçmedi. Hayatta en değer verdiği şeylerin başında, Kürt özgürlük mücadelesi, ailesi ve kendisinin aynı zamanda okumasına vesile olan ve ona her zaman kol kanat gelen amcasının olduğu değerli büyüğümüz Selahattin abisi geldi. Çok iyi bir eş ve çok iyi bir baba oldu aynı zamanda. Anneme sevgisini, birbirlerine düşkünlüklerini yakın çevremizde bilmeyen yoktur.”
“Son dönemlerde onu epey heyecanlandıran şey barış umudunun doğmasına ilişkin gelişmeler oldu”
Hamit Geylani’nin son zamanları hakkında bir anekdot anlatan Yekbün Geylani, “Babam hastanede o ağır koşullarda bile son gelişmeleri çok merak ediyordu. Her seferinde beni gördüğünde kağıda havadis var mı diye yazıyordu. Ben de defteri hep son gelişmeleri, ben de onu son görüşmeleri aktarıyordum. Son dönemlerde onu epey heyecanlandıran, gözün içini parlatan şey barış umudunun doğmasına ilişkin gelişmeler oldu. Babam gibi bu mücadelenin başka başka alanlarında, başka başka yerlerde direnen, emek veren, yıllarını veren herkesin gözlerinin içini hep parlatabilecek şey onurlu bir barışın gelmesidir. Onların umudunun gerçekleşmesi dileğiyle başımız sağ olsun, dostlar sağ olsun. Uğurlar olsun babacım” diye konuştu.
Konuşmaların ardından salonda Geylani için bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra Hamit Geylani'nin yakınları ve DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan, İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan ve Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır taziyeleri kabul etti.
Hamit Geylani kimdir?
1947'de Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde doğan Hamit Geylani, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Hakkari'de serbest avukat olarak çalıştı. Halkın Emek Partisi (HEP) kurucularından olan Geylani, il başkanlığından başlayarak, açılan ve kapatılan tüm Kürt partilerinde genel başkanlık dahil olmak üzere, hemen her kademede görev üstlendi. HADEP’in kapatılmasıyla beş yıl siyaset yasağı getirildi, üç kez cezaevine girdi. Hakkari milletvekili olarak 23. Dönem TBMM'de görev alan Geylani, bu dönemde BDP Genel Başkanlığı'nı da üstlendi. Geylani, evli ve iki çocuk babasıydı.