Madımak Katliamı’nın 32’nci yılında hayatını kaybedenler, eski Madımak Oteli önünde yapılan törenle anıldı. Törene katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, "Ne zamanki Madımak Oteli, Utanç Müzesi olana kadar bu mücadele devam edecek. Ne zamanki bu yürüyüş kortejinde, bu anma kortejinde bu ülkenin bakanları, valileri, bürokratları yürüyene kadar bu acı devam edecek" dedi.

Törene katılan siyasiler ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu şunları söyledi:

“Sivas’ta 32 yıldır bu ateş devam ediyor, ne yazık ki. Ve bu ateş hiç sönmeyecek. Ne zamanki Madımak Oteli, 'Utanç Müzesi' olana kadar bu mücadele devam edecek. Ne zamanki bu yürüyüş kortejinde, bu anma kortejinde bu ülkenin bakanları, valileri, bürokratları yürüyene kadar bu acı devam edecek. Bakın, bu yıl Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar doğrultusunda Madımak sanıklarının tamamına yakını serbest bırakıldı. Anayasa Mahkemesi, olayı bir terör olayı olarak kabul ederken, sanıkları terör örgütü üyesi olarak değerlendirmedi ve sanıkların tamamını tahliyet etti. Bu da başka bir utançtır. Geçmişte Cumhurbaşkanı tarafından affedilenler var. Polis karakoluna 500 metre mesafede oturup 'aranıp bulunamayan' var. Yurt dışında kaçak olanlar zaman aşımından faydalandı. 32 yıl önce aslında Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bu şehirde toplanan kalabalığın amacı belliydi: Onların amacı bugün Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de gerçekleşen bir mezhep çatışması başlatmaktı.”

"Ailelerin yine gözü yaşlı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka ise şöyle konuştu:

“Yine, 32 yıldır olduğu gibi bugün burada bir anmadayız. Ailelerin yine gözü yaşlı. Talepleri yine gerçekleşmiş değil. Toplumun kanayan vicdanı kanamaya devam ediyor. 32 yıl önce burada sadece Madımak Oteli hedef alınmadı; umut, barış, kardeşlik ve toplumun bir arada yaşama iradesi hedef alındı. Laiklik, Cumhuriyet, düşünce ve ifade özgürlüğü hedef alındı. Kutuplaşmadan beslenen o anlayış nedeniyle bugün burada örgütlü bir kötülükle nefret suçu işlendi. Bu nefret suçu, aslında yıllardır görmezden gelinen, baskı altına alınmaya çalışılan, ötekileştirilen Alevi toplumuna yönelik olarak ayrımcılığın en acımasız hali olarak karşımıza çıktı.”

"Hâlâ Aleviler tehdit altında"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da şu ifadeleri kullandı:

"Sivas’ta 32 sene önce katledilen canlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. O gün o katliamı gerçekleştiren anlayış, ne yazık ki bugün hâlâ hem Türkiye’de hem de bölgede varlığını yaygın bir şekilde devam ettiriyor. Alevi canlarımızın sazını, sözünü susturmaya çalışan, türkülerini, sazlarını yakmaya kalkan anlayış; tekçi, ırkçı ve milliyetçi güruhun kendisidir. Ne yazık ki 21. yüzyılda olmamıza rağmen hâlâ Aleviler tehdit altında. Suriye’de yaşanan Alevi katliamından halen Türkiye’deki Aleviler acaba 'bize bir şey olur mu' endişesiyle yaşıyor. Tam bir güvercin ürkekliğiyle yaşıyor Aleviler bu topraklarda. Suriye’de yaşanan büyük bir katliama tanıklık ettik. Tarihin en büyük Alevi katliamlarından biri yaşandı. Bizler Suriye'de yaşanan Alevi katliamını bir kez daha bu kınıyor, kabul etmediğimizi ilan ediyoruz. Türkiye ve Suriye başta olmak üzere Alevilerin yaşadığı bütün ülkelerde Alevilerin eşit yurttaşlık temelinde haklarının ve inançlarının tanınması çok önemli. Özgürlükçü, laik bir ülkeyi ve bir coğrafyayı yaratana dek bizlerin mücadelesi devam edecek.”

"Burada Cumhuriyet’in değerlerine, Atatürk’ün kurduğu laikliğe saldırı yapıldı"

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise şunları söyledi:

Kartalkaya'daki otel yangını davası... Kızı yangından kurtulan baba, duruşmanın görüldüğü spor salonunun yangına karşı yetersiz olduğunu söyledi: "Biz neyin davasını yapıyoruz o zaman"
Kartalkaya'daki otel yangını davası... Kızı yangından kurtulan baba, duruşmanın görüldüğü spor salonunun yangına karşı yetersiz olduğunu söyledi: "Biz neyin davasını yapıyoruz o zaman"
İçeriği Görüntüle

"Bu, insanlık tarihinin gördüğü en büyük caniliklerden birisi. Bu saldırı sadece 33 insanı katletmedi; Cumhuriyet’in değerlerine, Atatürk’ün kurduğu laikliğe saldırı yapıldı. Binlerce yıldır Anadolu’ya ekilen hoşgörü ve kardeşlik tohumlarına saldırı yapıldı. Yunus Emre’nin 'İyiler iyidir' anlayışına, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin bir elinde ceylanı, bir elinde aslanı barış içinde yaşatan hoşgörüsüne saldırı yapıldı. O katliamda hayatını kaybeden Nesimi’nin, Muhlis Akarsu gibi ozanlarımızın hoşgörüsüne, kardeşliğine yapılan bir saldırıdır. Bu toprakların yetiştirmiş olduğu büyük Ozan Aşık Veysel’in anlayışına yapılan bir saldırıdır. Pir Sultan gibi değerlerin anlayışının hakim kılınması lazım. Gerçek anlamda barış, kardeşlik, eşitlik ancak o zaman gelir. Bugün de, her yıl olduğu gibi, Sivas’taki bu acının unutulmaması için buradayız. Genel Başkanımız da burada olacaktı; ancak İzmir’deki operasyonlar nedeniyle programını iptal etmek zorunda kaldı. Sivas unutulmayacak. Sivas’a gerçek anlamda hesap sorulancaya dek bu mücadele devam edecek."

Kaynak: ANKA