Haber: Uğur İSTANBULLU

(ARTVİN)- Artvin’in Şavşat ilçesinde düzenlenen "Şavşat Kültür ve Sanat Festivali", Efkar Tepesi'ndeki buluşmanın ardından kortej yürüyüşüyle başladı. Festival kapsamında, yazar Fakir Baykurt’un yaşamı ve edebi mücadelesinin ele alındığı bir panel düzenlendi. 

Fındıklı Belediyesi'nin düzenlediği "Viçefest" sürüyor..."Festival, barış, adalet ve özgürlük için bir arada olduğumuz bir platform"
Fındıklı Belediyesi'nin düzenlediği "Viçefest" sürüyor..."Festival, barış, adalet ve özgürlük için bir arada olduğumuz bir platform"
İçeriği Görüntüle

Artvin’in Şavşat ilçesinde, Şavşat Kültür Sanat Evi ile Şavşat Dernekleri Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği "2. Şavşat Kültür ve Sanat Festivali", kortej yürüyüşüyle başladı. Festival kapsamında, köy edebiyatının öncülerinden Fakir Baykurt’un yaşamı, mücadelesi ve edebi yönü üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Yılanların Öcü, Kara Ahmet Destanı ve Onuncu Köy gibi eserleriyle tanınan Baykurt’un, toplumsal sorunları ve köylü yaşamını yalın bir dille anlatması vurgulandı.

"Öğretmenlerin grevi bizim aydınlanmamızdı"

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Literatür Yayınları kurucusu Kenan Kocatürk, çocukluk dönemine dair yaptığı açıklamalarda öğretmen örgütlenmelerinin kendileri üzerindeki etkisini vurguladı. "Bereç grevlerinin ve büyük işçi grevlerinin yaşandığı bir mahallede büyüdüm" diyen Kocatürk, grev denince akla hep işçi sınıfı ve onların örgütlü mücadelesinin geldiğini belirtti. Ortaokul birinci sınıftayken, öğretmenlerinin 17 ya da 19 Aralık’ta greve gideceğini duyduklarında büyük şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Kocatürk, şöyle konuştu:

“Sonradan öğrendik ki müdür yardımcımız Kepirtepe Köy Enstitüsü mezunuymuş ve TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) Genel Başkan Yardımcısıymış. İstanbul TÖS Başkanı Tahsin Çayır ve birçok öğretmenimiz de köy enstitüsü kökenliymiş. Hepsi TÖS'ün örgütlü öğretmenleriydi. O dönemde, hepimizin aşık olduğu bir başka öğretmenimiz de Şenal Saruhan’dı. Yıllar sonra Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanlığı’nı yaptı.''

Kocatürk, o dönem öğretmenlerinin sürgün edilerek gönderildiği okulların, kendileri için büyük bir şansa dönüştüğünü belirterek, ''Onların sürgünü, bizim şansımız oldu. Aydınlanmamız için ilk ışık onlardı" dedi.

''Yazarlar köy enstitüleriyle aydınlandı''

Cumhuriyet yazarı ve edebiyat eleştirmeni Feridun Andaç da yaptığı konuşmada, köy edebiyatı ve toplumsal gerçekçilik üzerine görüşlerini paylaştı. Andaç, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ''Yaban'' romanıyla ilgili sözlerini hatırlatarak, "Yakup Kadri, Yaban için ‘Aslında yazmak istediğim roman bu değildi ama o günün koşullarında ancak bunu yazabildim’ demişti" ifadelerini kullandı.

Andaç, bir sohbetinde Yaşar Kemal’in kendisine, "Biz aslında Yaban'dan çıkıp geldik" dediğini aktararak, bu düşünceye Fakir Baykurt’un da katıldığını söyledi. "Nasıl ki Rus yazarlar Gogol’un paltosundan çıktık diyorsa, bizim edebiyatımızda da Yaban bir işaret fişeğiydi" dedi.Özellikle Hasan Ali Yücel döneminde çeviri klasikleriyle zenginleşen kültürel ortamın, dönemin yazarlarının ufkunu açtığını belirten Andaç, ''Ulusal uyanışlar, çok yönlü kültürel kalkınmayla birlikte, halkın anlayabileceği bir dille oluşturulmuş ulusal edebiyatların sonucudur. Diğer ulusların halkı da yüzyıllar boyunca masallar ve güzel söz ürünleriyle dillerini beslemiştir'' diye konuştu.

''Fakir Baykurt, Türkçeyi yeniden yaratmıştır''

Feridun Andaç, Fakir Baykurt’un yalnızca toplumsal meseleleri yazan bir yazar olmadığını, aynı zamanda dili işleyiş biçimiyle de öne çıktığını vurgulayarak, ''Fakir Baykurt, Türkçeyi kullanma biçimiyle, onu yeniden yaratan bir dil işçisidir. Der ki: ‘Dil öyle bir şeydir ki, un çuvalı gibidir; çırptıkça tozutur.’ Bir yazarın işi, bir yapıtı yazıp bitirmek değildir; yayımlandıktan sonra da onu yeniden yazar'' dedi.

Feridun Andaç, Baykurt’un edebiyatının yalnızca roman yazarlığından ibaret olmadığını, Türkiye’nin tarihsel, kültürel ve sosyolojik değişimlerinin kendi yaşamı üzerinden okunabileceğini söyledi ve ''Onun hayatı, Türkiye’nin toplumsal hafızasının bir yansımasıdır'' diyerek sözlerini tamamladı.

 

Kaynak: ANKA