(MERSİN) - Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi tarafından düzenlenen ‘Aşure Lokması Paylaşım Programı’na katıldı. Kerbela’da olduğu gibi acıların, adaletsizliklerin bitmediği dönemlerin olduğunu ve toplumların bu durumlarla mücadele ettiğini dile getiren Seçer, “Teslim olanlar ebediyete kadar zulüm yaşar, müstemleke olurlar. Ama Mustafa Kemal Atatürk gibi dik duranlar, emperyalizme karşı mücadele edenler, bunun için halkı bir araya toplayanlar, örgütleyenler, gerçeği anlatanlar, özgürlüğün ne değerli bir kavram olduğunu halkla içselleştirenler mutlaka toplumlarını, ülkelerini çok daha güzel günlere getirirler" dedi.
Başkan Seçer ve eşi Meral Seçer, Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi'nin düzenlediği ‘Aşure Lokması Paylaşım Programı’na katıldı. Muharrem ayı dolayısıyla yapılan etkinlikte, birlik, dayanışma ve paylaşma vurgulandı. Seçer çifti, yurttaşlarla aşure paylaşarak Muharrem'in maneviyatını birlikte yaşadı.
Muharrem ayı oruçlarının kabul olması temennileriyle birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği etkinlik, Hüseyin Bakır Dede’nin Aşure Gülbengini okunması ile başladı. Gülbengin okunmasının ardından, deyişler okundu ve semahlar dönüldü.
Mersin ile gurur duyduğunu ve Mersin’in Türkiye’ye örnek bir şehir olduğunu söyleyen Seçer, herkesin fahri birer elçi olarak gittiği yerde Mersin’i anlatması gerektiğini belirtti. Seçer, “Mersin’in önemi, özelliği bilinmiyordu ama anlatıyoruz, anlatacağız. Hepimiz fahri birer elçiyiz, Mersinimizi anlatacağız. Mersin; bilindiği, olduğu noktanın çok üstünde değere sahip bir şehirdir. Herkes bunu bilmeli” ifadelerini kullandı.
"Kerbela dünya tarihinin çok önemli bir mihenk noktasıdır"
CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır, Belediye Meclis üyeleri, siyasi parti yöneticileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda konuşmasına, “Sizlerle beraber olmak bizlerin moraline moral katıyor. Hep iri olacağız, diri olacağız, bir olacağız, birlik olacağız. Mücadele böyle kazanılıyor” diyerek başlayan Seçer, Kerbela’nın sadece bir iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda direnişi, mücadeleyi, adalet ve hakkaniyet arayışı ile hakikati simgeleyen, dünya tarihi için çok önemli bir mihenk noktası olduğunu söyledi.
“Mustafa Kemal Atatürk gibi dik duranlar, ülkelerini çok daha güzel günlere getirirler”
Seçer, “Teslim olanlar ebediyete kadar zulüm yaşar, müstemleke olurlar. Ama Mustafa Kemal Atatürk gibi dik duranlar, emperyalizme karşı mücadele edenler, bunun için halkı bir araya toplayanlar, örgütleyenler, gerçeği anlatanlar, özgürlüğün ne değerli bir kavram olduğunu halkla içselleştirenler mutlaka toplumlarını, ülkelerini çok daha güzel günlere getirirler. Tıpkı bugün bizim yaptığımız mücadele gibi. Bir aradayız, sizlerleyiz. Enerjimize enerji katıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
“Elbette barış istiyoruz ama ülkemizin ulusal birliğini, bütünlüğünü de başköşeye yazıyoruz”
40 yıldan fazla süredir devam eden çatışma ortamına son vermek amacıyla bir süreç başlatıldığını hatırlatan Seçer, “Aslında hepimiz, kavga olmasın, savaş olmasın, zamanımız, enerjimiz, moral motivasyonumuz, boş yere harcanmasın istiyoruz ancak görüşmelerin içeriğini, ne olduğunu bilmiyoruz. Temkinli yaklaşıyoruz. Elbette barış istiyoruz, barış istemeyen var mı? Ama ülkemizin ulusal birliğini, bütünlüğünü de baş köşeye yazıyoruz” dedi.
“2019’dan sonra Mersin’de çok şey değişti”
Mersin’de 2019 yılından sonra çok önemli değişimler yaşandığının altını çizen Seçer, kentte herkesin kardeşçe, birlik, beraberlik ve huzur içerisinde yaşadığını söyledi. Bu değişimin kendisine oy veren vatandaşların öngörüsü ile başladığını dile getiren Seçer, “2019’dan sonra Mersin’de çok şey değişti. Güneş balçıkla sıvanmaz. Sizin ferasetiniz, sizin desteğiniz, sizin öngörünüzle oldu. Sizin tercih ettiğiniz insanlar bu şehre önce adaleti getirdi, ‘Ayrım olmaz’ dedi. Bize gelen kaynaklar sizlerin vergileri. Sizden vergi toplanırken etnik yapınızı kimse sormaz, herkes vergi öder. Biz de hizmet yaparken ‘Siz nesiniz, necisiniz, hangi bölgedensiniz, hangi etnik yapıdansınız, hangi inanç grubundasınız’ diye sorgulayamayız, buna hakkımız da yok. Hepimiz bir aradayız. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu, şerefli, eşit yurttaşlarıyız. Bugüne kadar böyle anladık, inandık, bundan sonra da böyle devam edecek” diye konuştu.
“Mersin, olduğu noktanın çok üstünde değere sahip bir şehirdir”
Mersin ile gurur duyduğunu ve Mersin’in Türkiye’ye örnek bir şehir olduğunu söyleyen Seçer, herkesin fahri birer elçi olarak gittiği yerde Mersin’i anlatması gerektiğini belirtti. Mersin’in bilinmeyen ve tanınmayan kent kimliğinden kurtulduğunu vurgulayan Seçer, “Mersinin önemi, özelliği bilinmiyordu ama anlatıyoruz, anlatacağız. Hepimiz birer fahri elçiyiz, Mersinimizi anlatacağız. Mersin; bilindiği, olduğu noktanın çok üstünde değere sahip bir şehirdir. Herkes bunu bilmeli. Mersin’in marka değerini artırmalıyız. Buranın bir barış ve kardeşlik, bir arada yaşamanın kenti olduğunu sadece Türkiye’de değil dünyaya anlatmalı ve aktarmalıyız” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi Yönetim Kurulu’na da teşekkür eden Seçer sözlerini, şöyle tamamladı:
“Geleceğimiz aşure gibi bereketli olsun”
“Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak kendileriyle bazı konularda iş birliği içerisindeyiz. Önümüzdeki günlerde umut ediyorum, eksikler de tamamlanır. Alevi canlarımızın, aslında anayasamıza derç edilmesi gereken, ibadet yeri olma hakkına sahip olan bu Cemevi’nin, çok daha güzel şartlar altında vatandaşlarımıza, canlarımıza hizmet vermesi dileğiyle; tuttuğunuz oruçlar hak katında kabul olsun. Aşure lokmanız kabul olsun. Geleceğimiz aşure gibi bereketli olsun. Birliğimiz, beraberliğimiz, ülkemizin refahı daim olsun. Sizleri seviyoruz, sizler için varız, sizler için çalışmaya devam edeceğiz."
"Barış, kardeşlik, dostluk, birlik adına pekiştirilen tatlı gönül aşına aşure demişiz"
Aşure Lokması Paylaşım Programı’nda canlarla bir araya gelmekten son derece mutlu olduklarını söyleyen Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi Genel Sekreteri Mehmet Akif Aktaş ise “Kerbela, Hallac-ı Mansur, Seyit Nesimi ve Pir Sultan Abdal gibi zulme uğrayanların adına üzüntülerin matem olarak tutulduğu oruçlardan sonra; barış, kardeşlik, dostluk, birlik adına pekiştirilen tatlı gönül aşına aşure demişiz” dedi.
Konuşmaların ardından katılımcılara aşure dağıtımı yapılırken, program yerel sanatçılar Çiğdem Akdoğan, Eren Koç ve Ceren Günalan’ın sahne aldığı konser ile sona erdi.