İzmir’de gerçekleştirilen “Kararlıyız, Sumud’un Yanındayız” eyleminde yedi balıkçı barınağından hareket eden tekneler Cumhuriyet Meydanı’nda buluştu; katılımcılar İsrail’in Sumud Filosu’na müdahalesini protesto etti.

Tekneler İzmir Körfezi’nden Cumhuriyet Meydanı’na Ulaştı

İzmir’de Filistin’e Destek Platformu ve İSTOK bileşenleri tarafından düzenlenen “Kararlıyız, Sumud’un Yanındayız” eyleminde, kentin yedi balıkçı barınağından hareket eden yaklaşık 30 tekne kent merkezine doğru yelken açtı. Bostanlı, Güzelbahçe, Sahilevleri, İnciraltı ve Mavişehir gibi barınaklardan denize açılan tekneler, Sumud Filosu’na ve Gazze’ye insani yardım ulaştırma girişimlerine destek vermek amacıyla Cumhuriyet Meydanı’nda buluştu. Katılımcılar tekneleriyle denizde kısa bir tur düzenledikten sonra meydanda toplanarak basın açıklaması ve konuşmalar gerçekleştirdi. Eylemde hem denizden hem de karadan gelen destek görüntüleri ön plandaydı; vatandaşlar, sivil inisiyatiflerin insani yardım çabalarına yönelik müdahaleyi protesto etti.

CHP’den Bolu’da gövde gösterisi: “Millet iradesine sahip çıkıyor” mitingi
CHP’den Bolu’da gövde gösterisi: “Millet iradesine sahip çıkıyor” mitingi
İçeriği Görüntüle

İSTOK Dönem Başkanı Gökhan Temur: “Bu Müdahale Zulümdür”

Eylemi temsilen basın açıklamasını yapan İSTOK Dönem Başkanı Gökhan Temur, İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na müdahalesini sert sözlerle kınadı. Temur, gemilerde silah veya saldırı niyeti olmadığını; taşımanın mazlumlara süt, gıda ve tıbbi malzeme olduğunu belirterek yaşanan müdahaleyi “insani yardımın engellenmesi” ve “zulüm” olarak nitelendirdi. Temur, olayın sadece bir deniz müdahalesi olmadığını, insanlığın vicdanına ve onuruna yapılmış bir darbe olduğunu söyledi. Açıklamasında, tutuklanan aktivistlere değinerek bu kişilerin durumunun uluslararası hukuka göre takip edilmesi gerektiğini vurguladı ve Sumud Filosu’na İzmir’den tam destek verdiklerini belirtti. Sözlerinde Filistin halkının yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Temur, insani yardımın kesintisiz şekilde ulaştırılması çağrısını yineledi.

Katılımcı Görüşleri ve Talepler: Yaptırımlar, Yardım ve Uluslararası Dayanışma

Eylemde konuşanlar ve platform bileşenleri, İsrail’in müdahalesine karşı yalnızca tepki göstermekle kalmayıp somut talepler de sıraladı. Katılımcılar, uluslararası yaptırımların artırılması, diplomatik ilişkilere sınırlamalar getirilmesi ve Gazze’ye erişimin sağlanması yönünde çağrıda bulundu. Bazı konuşmacılar Batılı hükümetlerin davranışlarını eleştirirken, diğerleri sivil toplum ağlarının dayanışmasının önemine vurgu yaptı. Meydanda yapılan konuşmaların ortak mesajı, “zulme sessiz kalmanın suç ortaklığı” olduğu yönündeydi; bu nedenle yerel ve uluslararası aktörlerin daha kapsamlı adımlar atması gerektiği belirtildi. Ayrıca eylem, toplumun farklı kesimlerinden gelen sivil katılımı ve deniz eyleminin sembolik gücünü gösterdi; örgütler, insani yardımların engellenmesine karşı deniz yoluyla veya alternatif kanallarla yardım ulaştırma iradesini sürdürme taahhüdünde bulundu.

Eylemin Siyasi ve Hukuki Boyutu: Uluslararası Tepkiler ve Yerel Dayanışma

Eylem boyunca dile getirilen argümanların bir bölümü, müdahalenin uluslararası hukuka aykırılığı ve insani yardımın korunması gerektiği üzerinde yoğunlaştı. Konuşmacılar, yaşanan müdahalenin dünya kamuoyunda “meşruiyet” tartışmalarını derinleştirdiğini savunurken, bazı açıklamalar İsrail’in uluslararası alandaki itibar kaybına dikkat çekti. Yerel düzeyde ise İzmir’deki organizasyonlar, benzer dayanışma eylemlerini sürdüreceklerini ve hukuki süreçleri takip edeceklerini açıkladı. Eylem sonunda katılımcılar barışçıl biçimde dağıldı; ancak organizatörler, Sumud Filosu’na ve Gazze’ye yönelik destek kampanyalarının devam edeceğini, gerektiğinde yeni deniz hareketleri veya lojistik yardımlar düzenleyeceklerini duyurdu.

Kaynak: ANKA