Muhabir: Halil Yatar Kameraman: Tunahan Güler
(ANKARA) - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, Meclis'te görüşülen İklim Kanunu Teklifi'ne ilişkin "İktidar çok çevreci olduğu için mi iklim yasası getiriyor? Hayır. Yeni bir ticaret kolu geliştiriyorlar ve AB’deki yaptıkları görüşlerle anladığımız kadarıyla oradaki mutabakat ettikleri insanların bir nevi ricasını yerine getiriyorlar. Türkiye’nin karakterini yerine getiriyorlar. Şimdi bu iktidar çevreci olsaydı hem iklim yasası adı altında Meclis'e dayatma getirilirken başka yerlerin de ÇED raporları olmadan meralarımızı, ormanlarımızı istila edecek başka bir kanun getirilir miydi" dedi.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, Meclis'te görüşülen İklim Kanunu Teklifi'ne ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklama yaptı. Teklifin emisyon ticaretinden başka bir şey olmadığını, eni vergilerin geleceğini vurgulayan Ulusoy, şunları kaydetti:
"İklim yasasına karşıyız"
"Biz daha önce AB ülkesi ebatında iklim yasasıyla ilgili anlaşılan tutamayacağımız sözler vermişiz. İklim yasasına biz önceki geldiğinde muhalefet şerhi koymuştuk. Daha sonraki gelişmelerde bizim de baskımızla iktidar İklim Yasası'nı Meclis'ten çekmişti. Şimdi tekrar geri getirme çabalarında. Öncelikle şunu söyleyelim, biz çevreci bir partiyiz , ben ziraat mühendisiyim. İYİ Parti’nin tarım politikası başkanı olarak da çevreci politikalarla tarımın kalkınmasını ve sürdürülebilir ekonomi olduğunu her detayıyla anlatıyoruz. Doğayla barışık ekonominin yolu tarımdır, tarımdan geçer. Biz çevreciyiz, İklim Yasası'na neden karşı geldiğimizi detaylı anlatmak isteriz. Biz İklim Yasası'na bunun bir emisyon ticareti olması sebebiyle karşıyız. Türkiye’de bu yasa çerçevesinde çevrecilikle alakalı birtakım tedbirler alınıyor değil. Emisyon ticaretinden kastım bizim sanayicimize, büyükbaş-küçükbaş hayvancımıza, tarım ürünlerini işleyen tüm sanayiciye diğer tüm tarım sektörüne yeni bir vergi dilimi geliyor. Biz gelmesin diye İklim Yasası'na karşıyız.
"Hem vahşi madenciliğin önünü açacaksınız hem de çevreciyim diyeceksiniz"
Peki acaba iktidar çok çevreci olduğu için mi iklim yasası getiriyor? Hayır. Yeni bir ticaret kolu geliştiriyorlar ve AB’deki yaptıkları görüşmelerde anladığımız kadarıyla oradaki mutabakat ettikleri insanların bir nevi ricasını yerine getiriyorlar. Türkiye’nin karakterini yerine getiriyorlar. Türkiye'den taleplerini yerine getiriyorlar. Şimdi bu iktidar çevreci olsaydı hem İklim Yasası adı altında Meclis'e dayatma getirilirken başka bir yerden de ÇED raporları olmadan meralarımızı, ormanlarımızı istila edecek başka bir kanun getirilir miydi? Şu anda Meclis’te bir kanun daha var. Meralarımızı, ormanlarımızı istila edecekler. Sadece ormanlarımız değil bizim şahsi mülklerimizi de talan edecekler. Bu kanunda hem cumhurbaşkanına bir maddede hem de başka bir maddede EPDK’ya yetki veriyorlar. Acil kamulaştırma hakkı veriliyor ve bunu mahkemeye götüremiyorsunuz. Yani bir yetki verip sizin tarlalarımızı, arazimizi, mülkümüzü gelip kamulaştıracaklar. Belki nesilden nesle gelmiş tarım arazilerimiz başkalarının eline geçecek, madencilerin eline geçecek. Hem bu kanunu getirip vahşi madenciliğin önünü açacaksınız hem de başka bir kanunda İklim Yasası'nı getirip ben çevreciyim diyeceksiniz. Bu kabul edeceğimiz bir şey değil. Bu kanunda çevreyi koruyan çok da önemli maddeler yok, tamamen emisyon ticareti var. Biz İklim Kanunu’na karşıyız ve çevreyi talan edecek, meralarımızı, ormanlarımızı, tarım arazilerimizi, su kaynaklarımızı yok edecek yeni çıkarılan hem enerji hem maden sektörüne güya destekledikleri iddiasıyla çıkan yeni kanun tekliflerine karşıyız."
