Hatay'da 6 Şubat depremlerinde 47 kişinin hayatını kaybettiği Ilgım Apartmanı davasının ikinci duruşmasında, tutuklu tek sanık olan yapı denetim firması görevlisi Semir Yoldaş, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ilgım Apartmanı'nda ailesini kaybeden avukat Abdullah Eğilmez, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada davanın gidişatına tepki göstererek, "Bu dava adeta sanıkların yargılaması değil, yakınlarını kaybeden ailelerin cezalandırılması şekline döndü. Sonuna kadar uğraşacağız" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi'nde bulunan 3 yıllık Ilgım Apartmanı da saniyeler içinde yıkıldı. Enkaz yığınına dönen binada 47 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit ve şantiye şefi Salih Zorsu, yapı denetimi firması yetkilisi Edip Talipoğlu, yapı denetimi firması görevlileri Semir Yoldaş ve Ahmet Tatlı hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı.

Hatay 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık yapı denetim firması görevlisi Semir Yoldaş, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, önceki duruşmada vareste tutuklan sanıklar katılmadı.

"Herkes çıktı, tek suçlu ben miyim?"

Atatürk Üniversitesi'nden alınan bilirkişi raporuna itiraz eden tutuklu sanık Semir Yoldaş, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden alınan raporun doğruyu yansıttığını iddia ederek, "Benim bilgi ve tecrübem daha fazla. Çok iyi bir bina yaptım. Benden başka belediye de dahil birçok aşamada kontrol edildi. Deprem insan iradesi dışındadır. Öngörülenin de çok üstündeydi. Zemin, imar izni verenler hiç mi kusurlu değil. Herkes çıktı, tek suçlu ben miyim? Cezaevi şartları çok ağır, hastalıklarım var. Tedavi olmam lazım. Yaşım da var, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"İmar izni verilirse 'müteahhide neden kat çıktın' diye soramazsın"

Sanık Semir Yoldaş’ın avukatı, 6 Şubat’ta tarihin gördüğü en büyük depremlerden birinin yaşandığına dikkat çekerek, "Odabaşı Mahallesi'ndeki zemini herkes biliyor. 4-5 katlı bina olması gereken zeminde 8-9 katlı binalara imar izni verildi. İmar izni verilirse 'müteahhide neden kat çıktın' diye soramazsın. 15 kat izni verseler, 15 kat da çıkar. Yönetmeliğe uygun. Müvekkilim yapı denetim personeli yani dört kontrolden sadece biri. Bakanlık da kontrol ediyor. Tutuklama tedbirdir. Şu aşamada deliller toplandı. Deliller de müvekkilimiz lehine değişti. Tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.

"Bırakılan sanıklar kaçıyor; Ezgi Apartmanı, Palmiye Sitesi…"

Bir müşteki avukatı, sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ettiklerini ancak sanıkların duruşmaya katılma zahmetinde bile bulunmadığını belirtti. Ayrıca, sanıklar hakkında verilen 'duruşmadan vareste tutulma' kararının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Müşteki avukatı, Ilgım Apartmanı'nın yalnızca üç yıllık yeni bir bina olduğunu ve 2007 Deprem Yönetmeliği'ne uygun şekilde, son teknolojiyle inşa edildiğini belirterek şunları söyledi:

"Sanık tek başına tutuklu olmamalıdır. Bir siyasi partinin cumhurbaşkanı adayı, suçluysa cezasını çeksin tabi tutuklu yargılanıyor. Burada insanlar öldü, tutuklama bir tedbirdir. Bırakılan sanıklar kaçıyor; Ezgi Apartmanı, Palmiye Sitesi, İsias Otel bulunamıyorlar. Bir daha bu ölümler olmasın diye bu yargılamalar yapılıyor."

"Burada adalet sağlanmazsa bundan sonraki olacak depremlerde kan mahkemenizin elinde olacak"

Ilgım Apartmanı'nda ailesinden birçok kişiyi kaybeden Mehmet Zübeyr Eğilmez, sanık avukatının Atatürk Üniversitesi'nden alınan raporu 'afaki' şeklinde değerlendirmesine tepki göstererek, "Bu rapor afaki değil. Ilgım Apartmanı'nda ne olduğunu biz biliyoruz. KTÜ raporunun bilimsellikten uzak olduğu gün gibi ortada. Deprem kuvveti diyorlar. 10 metre ötedeki yan binada mı değişti? İnsanlar hamur haline gelmişti. Ben bugün akademik başarımda babama sarılamıyorum. Afaki diye söyledikleri şeyi bugün hayal bile edemezler. Demirler saçak saçak kırılıyordu, insanlar hamur olmuştu. Ilgım apartmanı yan binayı da yıktı. Beyefendi ‘ben mi tek suçluyum’ diyor. Ben mi istedim sen tek tutuklu ol. Burada adalet sağlanmazsa bundan sonraki olacak depremlerde kan mahkemenizin elinde olacak" ifadelerini kullandı.

"Kardeşim gitti, başka kardeşler gitmesin istiyorum"

Binada yeğenlerini ve kardeşini kaybeden bir müşteki, "Yeğenlerimin dört yaşını göremedim" sözleriyle isyan etti. Binaya ulaştığında binadan geriye kocaman toprak yığını kaldığını, nerenin balkon, nerenin kapı olduğunun anlaşılamadığını aktardı. 8 gün sonra kardeşinin cenazesine ulaştığını belirten müşteki, "Kardeşimi beninden buldum. İnsan cenazeyi buldu diye sevinir mi? Kardeşim gitti başka kardeşler gitmesin istiyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Semir Yoldaş'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Ilgım Apartmanı duruşmasının ardından yakınlarını kaybedenler Hatay Adliyesi önünde açıklama yaptı.

"Yakınlarını kaybeden aileler cezalandırılıyor"

Ilgım Apartmanı'nda annesi, babası ve kız kardeşini kaybeden avukat Abdullah Eğilmez, "Bu celsede tutuklu bulunan yapı kontrol elemanı tahliye edildi. Geçen celse diğer sanıklar bağışık tutulmuştu, bu celse bu sanık da tahliye edilip bağışık tutuldu. Adeta sanıkları yargılaması değil, yakınlarını kaybeden ailelerin cezalandırılması şekline döndü. Çabalarımızı, emeklerimizi boşa çıkarmayacağız, sonuna kadar uğraşacağız" diye konuştu.

"Sanıkların hiçbirinin gelmediği, bizim yargılandığımız bir duruşma sürecindeyiz"

Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Oğuz: “Madenler konusu artık bir vatan savunması”
Sinop Çevre Dostları Derneği Başkanı Oğuz: “Madenler konusu artık bir vatan savunması”
İçeriği Görüntüle

6 Şubat'tan sonra hayatlarına yeni tarihler eklendiğini, her bir duruşma tarihinin kendilerinin 6 Şubat kadar yaraladığını söyleyen müşteki avukatı Duygu İnegöllü, sevdiklerinin acısını yaşarken hesap soramadıklarının altını çizdi.

Sanıkların hiçbirinin gelmediği kendilerinin her celseye geldiği adeta müştekilerin yargılandığı bir duruşma sürecinde olduklarını vurgulayan İnegöllü, "Kendilerine soru soramıyoruz, yoklar. Yapmış oldukları beyanlarla ilgili olarak çelişkileri gidermelerini talep edemiyoruz. Müştekilerin tamamı daha dinlenmedi bile. Sanıkları görme hakları, onlara soru sorma hakları yok sayılıyor. Ne olursa olsun sonuna kadar davamızın arkasında olacağız. Sanmasınlar ki buraya gelip gitmedikleri için güzel hayatlarına devam ettikleri için bir gün kurtulacaklar. Rahat uyumasınlar, özgür günleri sayılı" şeklinde konuştu.

Kaynak: ANKA