Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN), Diyanet’in 15 Ağustos 2025 tarihli cuma hutbesinde yer alan mirasla ilgili ifadelerin kadınların ve kız çocuklarının temel haklarına açık bir saldırı olduğunu belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere hiçbir kurum, kadınların ve kız çocuklarının eşit yurttaşlık hakkını sorgulama, şer’i hukuk kurallarını topluma dayatma cüretini kendinde bulamaz" açıklamasını yaptı.
EĞİTİM SEN, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Ağustos'taki cuma hutbesinde mirasla ilgili kullanılan ifadelere yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Ağustos 2025 tarihli cuma hutbesinde kullanılan 'kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak' ve 'kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır' ifadeleri, kadınların ve kız çocuklarının temel haklarına açık bir saldırıdır. Bu sözler, Anayasayı medeni hukuk düzenini, kazanılmış hakları ve eşit yurttaşlık ilkesini yok saymakta; kadınların yıllar süren mücadelesiyle elde ettiği kazanımları tartışmaya açmaktadır.
"Kadınların haklarını hedef alan bu zihniyet, Anayasayı ve eşitlik ilkesini açıkça ihlal etmektedir"
Bu hutbe, laiklik, eşitlik ve demokrasi karşıtı politikaların yeni bir örneğidir. Siyasal iktidar ve onun kurumları, tarikatlar ve cemaatlerle kurdukları ortaklık üzerinden toplumsal yaşamı kendi ideolojisi doğrultusunda adım adım dizayn etmekte; en kritik müdahaleyi ise kadınların ve kız çocuklarının anayasal haklarına, toplumsal eşitliğe, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere en temel haklarına yöneltmektedir. Kadınların haklarını hedef alan bu zihniyet, Anayasayı ve eşitlik ilkesini açıkça ihlal etmektedir.
"Laiklik ve eşitlik anayasal güvencededir ve kadın düşmanı hiçbir politika ile ortadan kaldırılamaz"
Buradan açıkça ilan ediyoruz: Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere hiçbir kurum, kadınların ve kız çocuklarının eşit yurttaşlık hakkını sorgulama, şer’i hukuk kurallarını topluma dayatma cüretini kendinde bulamaz. Laiklik ve eşitlik anayasal güvencededir ve kadın düşmanı hiçbir politika ile ortadan kaldırılamaz. Biz eğitim ve bilim emekçileri olarak, kamusal, laik, anadilinde, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi bir eğitim ile kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini savunmayı tarihsel görevimiz sayıyoruz. İktidarın kadınların yaşam ve eğitim haklarına yönelttiği her saldırıya karşı çıkmaya devam edeceğiz. Eğitim Sen olarak biliyoruz ki toplumsal eşitlik, ancak kadınların özgürlüğü ve haklarının güvence altına alınmasıyla mümkündür. Kadınların kazanılmış haklarını, laikliği ve demokratik değerleri savunmak; eğitimde ve toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğini hayata geçirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz."
