(DİYARBAKIR) - Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, Hepato-Gastroenteroloji Günleri Sempozyumu’na katıldı. Küçük, "Diyarbakır, binlerce yıllık tarihiyle hem demokrasinin beşiği hem bir arada yaşamanın kenti hem de kültür-sanatın şehri olmaya ve bu yönde mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir" dedi.
Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından 18. Doğu-Güneydoğu Anadolu Hepato-Gastroenteroloji Günleri Sempozyumu Diyarbakır’da düzenlendi. Sempozyuma Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Kendal Yalçın, Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Emre Asiltürk katıldı.
Sempozyum, Prof. Dr. Halil Değertekin’in “Tarihte Mezopotamya ve Diyarbakır” ve Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci’nin “Türk Gastroenterolojisinin Gelişimi” başlıklarındaki sunumuyla başladı.
Sunumun ardından söz alan Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, "Prof. Dr. Halil Değertekin Hocamız, şehrimizi, Amida'yı, Şehri Amed'i, Diyarbekir'i, isimleri tıpkı insanlığın serüveni gibi değişen, dönüşen, zenginleşen kentimizi, çok güzel anlattı. İnsanlık serüvenini Homo Sapiens'ten milattan önce 400 binden Göbekli Tepe'ye, oradan Mezopotamya'ya, Amida'ya, kentimizin çok büyük değeri ve hala kazısı devam eden Çayönü’ne kadar çok güzel bir serüveni Diyarbakır'a taşıdığı için çok teşekkür ediyorum. Körtiktepe’nin (Bismil) de en az Çayönü kadar kıymetlidir. Kazı çalışmalarının devam ettiği Körtiktepe’nin arkeolojik tarihinin, insanlık tarihine vereceği değeri de buradan ifade etmek istiyorum. Kıymetli bilim insanları, kıymetli hekimler, değerli hocalarımız, ben de kentimiz adına burada 3 gün boyunca sürdüreceğiniz Gastroenteroloji Sempozyumu’nun çok verimli geçmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.
‘Diyarbakır kültür-sanat kenti olmaya devam edecek’
Sempozyumun kentte düzenlenmesinin önemine dikkat çeken Eş Başkan Küçük, şöyle konuştu:
“Kuşkusuz Diyarbakır, binlerce yıllık tarihiyle hem demokrasinin beşiği hem bir arada yaşamanın kenti hem de kültür-sanatın şehri olmaya ve bu yönde mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir. Kuşkusuz bu gibi sempozyumlarla, bu gibi akademik buluşmalarla da kentimizin sadece tarihi kültürel mirasını yahut kültür sanat alanındaki ve demokrasi alanındaki çalışmalarını değil, akademi dünyasındaki çalışmalarını da dinlemek, buna tanıklık etmek, bunun öncüleri olan kıymetli akademisyenlerimizi şehirde görmek ve bizim kentimizdeki akademisyenler ve bilim insanlarıyla buluşmasını izlemek, buna şahitlik etmek bizim için onur ve gurur vericidir.”
Küçük, sempozyumun akademik ve bilimsel anlamda güzel buluşmalara ve kent için kıymetli işbirliklere vesile olmasını diledi.