HABER: Mehmet OFLAZ
(ANKARA) - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 152 kişinin hayatını kaybettiği Palmiye Sitesi'ne ilişkin hazırlanan iki ayrı bilirkişi raporunda da "asli kusurlu" tespiti yapılan kamu görevlileri hakkında hala soruşturma başlatılmadı. Palmiye Sitesi'nde ailesini kaybeden İrem Türkmener Karslı, "Bir hukuk devletinde 29 ay bir soruşturma izni beklenemez. Kamu görevlilerinin orumluluğu neden görmezden geliniyor" diye sordu.
6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde bulunan Palmiye Sitesi'nin üç bloğunun yıkılması sonucu 152 kişi hayatını kaybetti, 17 kişi ise yaralandı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili olarak müteahhit, statik proje müellifi ve fenni mesulü Ali Babaoğlu, müteahhit Hacı Mehmet Ersoy ve jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan dava açtı.
Kahramanmaraş 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Haziran'da karara bağlanan davada, tutuklu sanık Ali Babaoğlu'na 21 yıl 9 ay, sanık Hacı Mehmet Ersoy ise 18 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak firari sanık Ersoy yakalanamadı, sanık Ömer Tarakçıoğlu ise beraat etti.
Kamu görevlileri "asli kusurlu" tespit edildi
ANKA Haber Ajansı, Palmiye Sitesi'ne ilişkin hazırlanan iki ayrı bilirkişi raporunda kamu görevlilerine yöneltilen kusur tespitlerini derledi. Konya Teknik Üniversitesi'nden akademisyenlerce hazırlanan ilk bilirkişi raporunda, Belediye Proje Kontrol Birimi "asli kusurlu", Belediye Yapı Kontrol Birimi ise "tali kusurlu" olarak tespit edildi.
Pamukkale Üniversitesi'nden akademisyenlerce hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda ise hem Belediye Proje Kontrol Birimi hem de Belediye Yapı Kontrol Birimi "asli kusurlu" olarak değerlendirildi. Raporda şu tespitlere yer verildi:
"Belediye Proje Kontrol Birimi Sorumluları: Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (1998) hükümleri dikkate alınmadan hazırlanmış olan statik projeye (27 Haziran 2000 tarihli ruhsat) kontrol onayı vermiş olmaları, hazırlanmış olan statik projenin 27 Haziran 2000 tarihli yapı ruhsatı ve eki mimari projeye aykırı olmasına karşın yapı ruhsatının düzenlenmiş olmasından ötürü 'asli kusurlu' oldukları tespit edilmiştir.
Belediye Yapı Kontrol Birimi Sorumluları: Yapının 27 Haziran 2000 tarihli yapı ruhsatı ve eki mimari projeye aykırı inşa edilmiş olmasına karşın herhangi bir işlem tesis etmemiş olmalarından ötürü 'asli kusurlu' oldukları tespit edilmiştir."
Başsavcılık soruşturma izni talep etmesine rağmen...
Öte yandan, Başsavcılık Palmiye Sitesi'nin yıkımında sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında soruşturma izni talep etti. Ancak depremin üzerinden 29 ay geçmesine karşın bu konuda hala bir gelişme yaşanmadı.
"Bir hukuk devletinde 29 ay bir soruşturma izni beklenemez"
Palmiye Sitesi'nde ailesini kaybeden İrem Türkmener Karslı, ANKA Haber Ajansı'na şu değerlendirmede bulundu:
"Biz hala neyi bekliyoruz? Hiçbir mantıklı açıklaması yok. Bir hukuk devletinde 29 ay bir soruşturma izni beklenemez! Müteahhitler yargılandı, bazıları ceza aldı, bazıları firarda… Peki ya bu yıkımın ve ölümlerin asıl sorumluları olan kamu görevlileri? Onların sorumluluğu neden görmezden geliniyor? İki ayrı bilirkişi raporunda aynı isimler, aynı birimler 'asli kusurlu' bulunmasına rağmen hem de.
Eğer bir ülke hukuk devleti olduğunu iddia ediyorsa, kamu görevlilerinin de en hızlı şekilde yargı önünde hesap vermesi ve hatta toplumdan hızla ayıklanması gerekir. Eğer yargının bağımsızlığını halka göstermek istiyorlarsa önce adaletin herkes için ulaşılabilir olduğuna bizi inandırsınlar. Biz deprem davalarının her aşamasında adaletin gücünü değil güçlülerin adaletini gördük. Görmeye de devam ediyoruz. Yeter artık. Sorumluluğu bulunan kim varsa, söz verdikleri gibi hepsi yargılansın."