HABER: Mehmet OFLAZ
(ANKARA) - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Sitesi davasında savcı, esas hakkındaki mütalaasında müteahhit Ahmet Kara ile Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Kara hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Tutuklu müteahhit Kara savunmasında, "Vefat edenlerin sorumlusu ben değilim" dedi. Mahkeme, sanıklara mütalaaya karşı savunma yapmaları için ek süre vererek davayı erteledi.
6 Şubat depremlerinde, Kahramanmaraş'ın Onikişubat İlçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi'ndeki Hamidiye Sitesi'nin 1A ve 1C bloklarının yıkılması sonucu 146 kişi yaşamını yitirdi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, binaların yıkılmasıyla ilgili sitenin müteahhidi ve o dönem Kahramanmaraş Belediyesi Fen İşleri Müdürü olan tutuklu Ahmet Kara, Ahmet Kara'nın kardeşi Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Kara ve yönetim kurulu üyeleri Telal Özdemir, Cahit Küçükönder, Oğuz Yenipınar, Cengiz Yürürdurmaz ve Selahittin Solacak hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı.
"Vefat edenlerin sorumlusu ben değilim"
Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın altıncı duruşmasına, depremde yakınlarını kaybedenler, tutuklu sanık Ahmet Kara, tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Tutuklu müteahhit Ahmet Kara savunmasında, dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep etti. "Vefat edenlerin sorumlusu ben değilim" diyen Kara, tahliyesini istedi. Tutuksuz sanık Ali Kara da sitesinin yapımcısının abisi Ahmet Kara olduğunu belirtti ve "Abime saygı duyuyorum" dedi
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, tutuklu sanık Ahmet Kara ile tutuksuz sanık Ali Kara'nın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, diğer tutuksuz sanıkların ise beraatine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunma yapmaları için taraf avukatlarına süre verilmesine ve sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 11 Eylül'e erteledi.
