Haber: Mehmet Duran Özkan – Kamera: Erdal Akbuğa
(MALATYA)- CHP saha çalışması kapsamında Malatya Ticaret Borsası’na bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette konuşan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Kayısımız, bademimiz, Dalbastı kirazımız, eriğimiz, şeftalimiz, elmamız, cevizimiz, kısacası kabuklu ve meyve veren ürünlerimizin tamamı yüzde 100 oranında zarar görmüştür. Bazı bölgelerde don zararı farklı oranlarda yaşanırken, Malatya’da üretim neredeyse tamamen yok olmuştur. Bu nedenle şehrimiz, depremin ardından ikinci bir felaketle karşı karşıya kalmıştır.” ifadelerini kullandı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Parti Meclis Üyesi Saniye Barut’tan oluşan heyeti, MTB Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan karşıladı.
Özcan: Önceliğimiz fiziki iyileştirme ve ticaretin canlanması
Depremlerin ardından önceliklerinin şehrin fiziki iyileştirmesi ve ticari hayatın yeniden canlandırılması olduğunu belirten MTB Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, şöyle konuştu:
“Malatya, 6 Şubat depremlerinin ardından önceliğini şehrin fiziki iyileştirmelerine ve ticari yaşamın yeniden canlandırılmasına verdi. Kalıcı konutların yapımı sürerken, ticari merkezlerin ve aksların da hızla toparlanması için yoğun bir çalışma yürütülüyor. Ancak bu süreçte ciddi bir zaman kaybı yaşandığı da görülüyor. Nitekim Cumhuriyet Halk Partisi’nin çeşitli düzeylerde yaptığı açıklamalarda ve özellikle milletvekili Veli Ağbaba’nın girişimlerinde bu durum sıkça dile getiriliyor.
Malatya Ticaret Borsası olarak biz de tarım ve hayvancılık alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak kayısı üretimi açısından büyük bir darbe aldık. 12 Nisan’da meydana gelen zirai don, depremle yaşanan yıkım ve can kayıplarının hemen ardından üreticiler için ağır bir ekonomik travma yarattı. Depremin yıkıcı etkileriyle birleşen bu doğal afet, şehrin toparlanma sürecini daha da zorlaştırdı.
Özcan: Kayısıda pazar kaybı ile karşı karşıyayız
Zirai don sonucu kayısıda pazarı hakimiyetini Orta Asya ülkelerine kaptırmayla karşı karşıya kaldıklarına vurgu yapan Özcan, şunları söyledi:
“Kayısı üretiminde sadece Malatya değil, çevredeki üç ilimiz de önemli ölçüde zarar gördü. Zararın boyutu bölge genelinde yaklaşık 1 milyar dolara ulaştı. Üreticilerimizin yaşadığı kayıpları, TBMM’de kurulan araştırma komisyonunda da dile getirdik. Bu komisyonun kurulmasında öncü rol oynayan isimlerden biri yine Sayın Veli Ağbaba oldu. Bugün üreticilerimizin en önemli beklentisi, merkezi hükümetin sağlayacağı acil desteklerdir.
Bununla birlikte, yaşanan zirai donun gelecekte pazar kayıplarına da yol açabileceğini öngörüyoruz. Türkiye’nin özellikle Orta Asya ülkelerine yönelik önemli bir kayısı ihracatı bulunuyor. Ancak üretimde yaşanan kayıplar nedeniyle bu pazarlarda yerimizi başka ülkelerin doldurma riski ortaya çıkıyor. Bu durum, sadece üreticilerimiz için değil, ülke ekonomisi açısından da önemli bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle hem ulusal düzeyde hem de uluslararası pazarlarda kayıpların önlenmesi için gerekli adımların hızla atılması gerekiyor. Bizler de Ticaret Borsası olarak, sorunların çözümü için ilgili kurumlarla iş birliği içinde süreci yakından takip ediyoruz.”
Barut: Malatya tek bir deprem değil, üst üste gelen depremler yaşadı
CHP PM Üyesi Saniye Barut’un ise zirai don felaketiyle Malatya’nın ikinci bir felaket yaşadığını belirterek şöyle konuştu:
“Malatya tek bir deprem değil, üst üste gelen depremler yaşadı. 6 Şubat depremlerinin yarattığı büyük yıkımın ardından, henüz şehir toparlanamamışken 12 Nisan’da meydana gelen zirai don, üreticilerimizi derinden etkiledi. Kayısı üretiminde yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan Malatya, bu felaketle birlikte ciddi üretim kaybı yaşadı. Bu durum, değerli milletvekilimiz Veli Ağbaba’nın girişimleriyle hem Türkiye kamuoyuna hem de uluslararası alana duyuruldu. Bizler de parti olarak yaşananların farkındayız. Zirai don yalnızca Malatya’yı değil, çevre illeri de olumsuz etkiledi. Bu zararın telafi edilmesi, ancak devletin sağlayacağı destek ve yardımlarla mümkün olacaktır.
Öte yandan, hayvancılık da büyük bir krizle karşı karşıya. Artık birçok yerde peynir bulunamaz hale geldi; çünkü süt üretimi neredeyse durma noktasına geldi. Üretici, maliyetin gelirden fazla olduğunu belirtiyor. Yeme, ota yetişemediğini söylüyor. Dolayısıyla, hayvancılıkla ve tarımla geçinen bir memleketken bugün ot ve samana muhtaç hale gelmiş bulunuyoruz.”
Ağbaba: Malatya, büyük felaketlerin en ağırını yaşayan illerden biri
Malatya, ülke genelinde yaşanan büyük felaketlerin en ağırını yaşayan illerden biri olduğunun altını çizen Ağbaba ise şunları söyledi:
“Malatya, ülke genelinde yaşanan büyük felaketlerin en ağırını yaşayan illerden biridir. Depremin yıkıcı etkilerinin ardından, zirai don nedeniyle neredeyse tüm tarımsal üretimimiz yok olmuştur. Kayısımız, bademimiz, Dalbastı kirazımız, eriğimiz, şeftalimiz, elmamız, cevizimiz, kısacası kabuklu ve meyve veren ürünlerimizin tamamı yüzde 100 oranında zarar görmüştür. Bazı bölgelerde don zararı farklı oranlarda yaşanırken, Malatya’da üretim neredeyse tamamen yok olmuştur. Bu nedenle şehrimiz, depremin ardından ikinci bir felaketle karşı karşıya kalmıştır.
Bu süreçte, üreticilerin zararlarının tespiti amacıyla bir komisyonun kurulması için yoğun çaba gösterildi ve nihayetinde komisyon oluşturuldu. Ancak bilinmelidir ki komisyonun görevi para dağıtmak değil, sahada hasarı tespit etmektir. Komisyon, bir dönümlük arazinin masraflarını; ilacını, gübresini, suyunu incelemekte ve buna göre bir değerlendirme yapmaktadır. Fakat bu süreç oldukça gecikmiştir. Nisan ayında yaşanan felaketin sonuçları hâlâ netleşmemiştir ve Kasım ayına sarkacağı söylenmektedir. Ayrıca dile getirilen 2 bin, 3 bin lira gibi rakamlar çiftçinin yarasına merhem olmayacak düzeydedir. Bu miktarların mutlaka artırılması gerekmektedir. Burada çiftçi örgütlerine ve meslek kuruluşlarına da büyük görev düşmektedir. Üreticilerimizin haklarını aramaları, seslerini yükseltmeleri gerekmektedir.”
Ağbaba: Malatya yeni bir sorunla karşı karşıya
Malatya’nın yeni bir sorunla karşı karşıya kaldığını belirten Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bununla birlikte Malatya’da yeni bir sorun daha ortaya çıkmıştır. Geçmiş yıllarda zaman zaman yaşanan kuraklık, bu yıl çok daha şiddetli bir şekilde hissedilmektedir. Sulamada ciddi bir problem vardır. Pek çok bölgeden gelen görüntülerde, üreticilerin kanalizasyon sularını yonca ve tarlalarını sulamak için kullandıkları görülmektedir. Bu durum, gıda güvenliği açısından da büyük bir risk oluşturmaktadır. Üstelik ürün tutmasa bile çiftçi aynı masrafı yapmak zorunda kalmaktadır. Ağaçların yanmaması ve yeniden canlanabilmesi için daha fazla su, daha fazla ilaç, daha fazla gübre kullanılmaktadır. Dolayısıyla maliyet artarken, üretim azalmaktadır. Bu tablo sürdürülebilir değildir. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa, Malatya çok daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalacaktır.
Bugün sulama sorunu, Malatya’nın en temel ve en yakıcı sorunlarından biridir. Çiftçiler bu sorunu doğrudan ve en ağır biçimde yaşamaktadır. Bu nedenle acil çözüm üretilmesi gerekmektedir."
