(BURDUR) - Burdur Belediyesi ile Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitim Merkezi’nin düzenlediği 7-14 yaş Yaz Sanat Kursları Sergisi, 415 kursiyerin farklı sanat dallarındaki eserlerini bir araya getirdi. Serginin açılışında konuşan Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, "Bu kursları daha da büyüterek, daha geniş kitlelere yayarak kültürümüze farklı bir nefes olmasını sağlamaya çalışacağız" dedi.
Burdur Belediyesi ile Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitim Merkezi'nin birlikte düzenlediği 7-14 yaş grubu Yaz Sanat Kursları Sergisi'nde çeşitli alanlarda eğitim alan 415 kursiyerin yedi haftalık çalışmalarından oluşan eserler beğeniye sunuldu.
Serginin açılışında konuşan Başkan Ercengiz, şunları söyledi:
"Çok kıymetli velilerimiz, değerli yavrularımız ve bugün bu alanda bulunan kıymetli konuklarımız, basınımızın değerli temsilcileri… Ben öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Zira dijital dünyanın bu kadar yaygın olduğu bir dönemde, çocukların tabletlerin başından kalkmadığı, telefonlarını ellerinden hiç bırakmadığı bir süreçte, yavrularımızın belediyemiz tarafından açılan bu etkinliklere katılmış olması bizler açısından çok kıymetli. Bu nedenle öncelikle yavrularımıza, ardından da sizlere çok teşekkür ediyorum.
İyi ki çocuklarınızı bu etkinliklerimize dahil ettiniz, biz de iyi ki bu etkinliklerin sonunda bir arada olabildik. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sevgili Kemal açılış konuşmasında belediyeciliği klasik yöntemlerin dışında, farklı hizmet etmek ve farklı alanlarda yol açmak gibi tanımlamaya çalıştı. Ben şunu söylemek isterim: Artık değişen dünya içerisinde belediyenin temel hizmetlerinin yanı sıra sosyal hayatın güçlü tutulması, gençlerin geleceğe hazırlanması, geleceğe hazırlanırken etüt salonlarıyla geleceğinin şekillendirilmesi, hatta özel yeteneklerin tespit edilmesi ve bu yeteneklerin geliştirilerek hem kentleri adına hem kendileri adına ve hatta ulusal düzeyde ülkemizi temsil etme adına gayret göstermesinin çok değerli olduğunu düşünüyorum.
Biz El Sanatları Merkezi'mizi açarken şöyle bir hedefimiz vardı: Geçmişte bizim için önemli olan ve gelir kaynağı olarak belki birkaç yüzyıl Burdur’u sırtında taşımış alaca dokumaların coğrafi işaretli ürün haline dönüştürülmesi, kadın emeğinin ekonomiye katkı sağlaması ve bir geleneğin korunarak gelecek nesillere aktarılmasıyla ilgili bir düşüncemiz vardı. Beraberinde bir seramik atölyesini de düşündük. Amacımız bu bölgenin toprağına olan ilgiyi canlandırmak, geçmişte toprakla olan ilişkiyi yeniden kurmak ve topraktan üretim yaparak yüzyıllar önce dünyanın farklı coğrafyalarına pazarlanan ürünleri yeniden yaşatma adına bu geleneği sürdürmekti. Biz bunları başlattıktan sonra şunu gördük: Sadece bu işe ilgi gösteren kursiyerler değil, beraberinde yaşlısı genci ve hatta bugün bu alanı dolduran yüzlerce evladımız gibi miniklerimizin de bu alanlardan yararlanabileceğini gördük. Bu nedenle göreve başladığımız ilk yıllardan itibaren el sanatları ve spor kurslarıyla çocuklarımızı hayatın içinde tutmaya çalıştık.
Uzun süren yaz tatili içerisinde evinde sıkılarak, biraz önce söylediğim gibi dijital bağımlılıktan uzak kalıp, bizim geçmişte olduğu gibi bir arada oynamaya, paylaşmaya, kaybetmeye tahammül etmeyi öğrenmeye ve paylaşırken daha güzelini gördüğünde bunu hazmetmeye yönelen etkinlikler yapmaya gayret ettik. Ve bu çalışmaları geliştirerek devam ettirmeye çalışıyoruz.
Bugün burada, alanda bulunan tüm yavrularımızın uzun süredir önce eğitimini aldığı, sonra da planlayarak yaptığı resimleri veya el emeği eserlerini hep birlikte göreceğiz. Ben başta kursiyerlerimize, yani o güzel yavrularımıza; geleceğe hazırlama adına katkı veren Halk Eğitim’le birlikte tüm belediye çalışanlarımıza sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Bu kursları daha da büyüterek, daha geniş kitlelere yayarak kültürümüze farklı bir nefes olmasını sağlamaya çalışacağımızı belirtmek isterim. İyi ki geldiniz, iyi ki çocuklarınızı yönlendirip bizlere gönderdiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Hepinize iyi akşamlar diliyorum."
