Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi, SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde “Gerçek bir toplu sözleşme ve grevli sendika hakkı istiyoruz” başlıklı açıklama yaptı. Açıklamada, mevcut toplu sözleşme düzeninin emekçilerin taleplerini karşılamaktan uzak olduğu vurgulanarak "Yoksulluk sınırı üzerinde bir temel ücret istiyoruz. Seyyanen dahil tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı tam sigorta istiyoruz. 3600 ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilsin. 5510 sayılı Yasa iptal edilsin" denildi.

Büro Emekçiler Sendikası (BES) İzmir Şubesi, SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde “Gerçek bir toplu sözleşme ve grevli sendika hakkı istiyoruz” başlıklı basın açıklaması yaptı. KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Deniz Çetin, şunları söyledi:

“1 Mayıs’tan sonra kamu emekçileri bakımından 2026-2027 Toplu Sözleşme süreci başlamış oldu. Bu hafta iktidarın giderek içini boşalttığı emekçiler açısından mücadele günlerini de içinde barındırmakta. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, 12-18 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası olarak ilan ediliyor.

“Birlikte aşabiliriz”

Farklı illerden anneler depremde öksüz kalan çocukları sevindirmek için Hatay'da buluştu
Farklı illerden anneler depremde öksüz kalan çocukları sevindirmek için Hatay'da buluştu
İçeriği Görüntüle

Ancak engelli olan sistemin kendisidir. Bu yıl 5510 Sayılı Yasada yapılan değişiklikle engelli emekçilerin kazanılmış hakları budandı, 10 Mayıs hafta sonuna geliyor diye idari izinleri bile kullandırılmadı. Engelli emekçileri ‘eksik’ ya da ‘idare edilecek’ bir grup olarak gören kamu binalarında hala gerekli düzenlemeleri yapmayan sağlamcı politikaları kabul etmiyoruz. Esas engelli olan sistemdir, bizler değiliz. Engeller kader değil, tercihtir ve biz o tercihleri birlikte değiştireceğiz.

Sosyal güvenlik ise ülkenin kanayan yarası. Bir yandan 5510 Sayılı yasa ile emekli aylıkları hızla eriyor, öte yandan 85 milyon yurttaşa hizmet veren sosyal güvenlik emekçisinin sırtında hala boza pişiriliyor verilen sözler tutulmuyor. Ne 3 bin 600 ek gösterge, ne Sosyal Güvenlik Hizmet Sınıfı-Uzmanlık ne de 666 KHK ile gasbedilen ikramiye, ek ödeme gibi kazanılmış hakları Anayasa Mahkemesi kararının üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen hala verilmiyor. Bunu nedeni banka promosyon anlaşmasına imza atan yandaş sendika ve çalışanının haklarına sahip çıkmayı zül gören SGK Başkanlığı ve bürokratlarıdır. Bu barikatı ancak SGK emekçileri birleşik mücadele ile aşabilir, birlikte aşabiliriz.”

“Her geçen gün daha derin bir yoksulluk”

Kamu emekçileri olarak her geçen gün yoksullaştıklarını dile getiren Çetin, şöyle devam etti:

“Biz kamu emekçileri uzun yıllardır iktidarın uygulamış bulunduğu ekonomik politikalar ve iktidarla uyumlu hareket eden yandaş sendikaların toplu görüşme masalarında, iktidarın ücret politikalarına uyumlu hareket etmeleri nedeniyle derin bir yoksulluğun içine itilmiş durumdayız. Deyim yerindeyse iktidar ve iktidarla birlikte sendika adı altında bir araya gelen bir kliğin emek düşmanı politikalarıyla yoksullukla yıllardır test edilmekteyiz. İktidar uzun yılladır IMF siz milli bir ekonomik model uyguladığını iddia etmiş ve etmeye de devam etmektedir. Ancak gerçekte milli görünümlü IMF politikalarıyla sıkı kemer sıkma programları uygulandığı; bizlerin dahili olmayan ekonomik krizin bedelinin biz emekçilere ödetildiği bir dönemi yaşamadık mı? Biz kamu emekçileri, emekliler, asgari ücretliler daha iyi bir hayat standardına mı kavuştuk? Bu iktidar döneminde bir elimiz yağda, bir elimiz balda bir hayat mı sürüyoruz? Bu soruların karşılığı tabii ki hayır, aksine her geçen gün daha derin bir yoksulluğa uyanmaya devam ediyoruz.”

“Mücadele ile haklarımızı kazanabiliriz”

Bütün sendika emekçilerini mücadeleye çağıran Çetin, “Bizler bugün örgütlü bulunduğumuz bütün illerde, kamu emekçilerinin ekonomik kayıplarını, özlük haklarının iyileştirilmesini sağlayacak 8’inci toplu görüşme taleplerimizi iş yerlerimizin önlerinde, emekçilerin katılımıyla açıklıyoruz ve sözde sendikal mücadele yürüten bütün sendikaları emekçilerin ortak kazanımları için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Emekçileri artık kandıramazsınız. Emekçiler biliyor. Hak verilmez, insanca bir yaşam istiyorsak, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak sahte sendika yasası ve masa başı sendikacılığı ile değil grevle, direnişle mücadele ile haklarımızı kazanabiliriz” şeklinde konuştu.

Talepler sıralandı

Kamu emekçilerinin taleplerini sıralayan Çetin, şunları söyledi:

“Yoksulluk sınırı üzerinde bir temel ücret istiyoruz. Seyyanen dahil tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı tam sigorta istiyoruz. 3600 ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilsin. 5510 sayılı Yasa iptal edilsin. Memurlar arasında 2008 Ekim öncesi/sonrası ayrımı kaldırılsın, insanca yaşanabilecek bir emeklilik sağlansın. Verilen söz tutulsun, mülakat kaldırılsın. Kurumlarda tüm unvanlar için periyodik görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılsın. Kariyer hakkı önündeki engeller kaldırılsın. Sözde toplu sözleşme ikramiyesi değil, yılda iki maaş ikramiye verilsin. 666 KHK ile gasp edilen, AYM kararına rağmen ödenmeyen ikramiye, ek ödeme, fazla mesai ücretleri ödensin. Çalışırken oluşan yaşamsal giderler yol, yemek, çay, su kamu tarafından karşılansın. Hane halkının kullandığı tüketim mal ve hizmetlerinde KDV ve ÖTV sıfıra indirilsin. Açlık sınırındaki gelir vergisi kaldırılsın.

Yoksulluk sınırındaki ücretlerde gelir vergisi yüzde 10’a indirilsin. 0-6 yaş arası çocuklar için her iş yerine kreş ve çocuk bakım odası açılsın. 24 ay ücretli ebeveyn izin hakkı tanınsın. Kamuda ayrımcı uygulamalara karşı Mobbing İzleme Kurulu oluşturulsun. İş yerleri engelli emekçilere göre düzenlensin. Kamuda engeller kaldırılsın. Can güvenliği sağlansın, tüm kamu binalarında deprem testleri yapılsın, depreme dirençli kamu binaları sağlansın. 657 4/B sözleşmeli personelin tayin ve becayiş haklarındaki kısıtlamalar kaldırılsın. Kamuda kadrolu güvenceli çalıştırmak esastır. Tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilsin. Rotasyona tabi kurum ve statüler dahil tüm kamu emekçilerinin eş durumu tayinlerinde aile birliği esas alınsın. Tüm büro emekçilerine yaptıkları işin risklerine göre yıpranma tazminatı verilsin. Hizmet binalarında işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınsın, kurum tabiplikleri açılsın. Kadrolu Özel Güvenlik Personelleri Özel Güvenlik Kanunu kapsamından çıkarılsın, Kamu Güvenlik Memurları Yasası çıkarılsın. Genç kamu emekçileri mağdur edilmesin, kamu lojmanları yeniden açılsın. Tüm kamu emekçilerine kira yardımı yapılsın.”

Kaynak: ANKA