Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM’de yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değil, denetleyen bir parlamentoyu hak ediyor” dedi. Özdağ, askeri uçak kazalarına ilişkin şeffaflık çağrısında bulunarak işçi ölümleri ve çocuk işçiliği konularında sert eleştiriler yöneltti.
Özdağ: “Türkiye Şeffaf Soruşturmaları Hak Ediyor”
Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Azerbaycan’ın Gence kentinden Türkiye’ye gelmek üzere havalanan askeri kargo uçağının düşmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Kazanın tüm Türkiye’yi derinden üzdüğünü söyleyen Özdağ, “Şehit olan kahraman evlatlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.
Uçak kazalarına ilişkin denetim eksikliğine dikkat çeken Özdağ, “Her kazadan sonra aynı cümleleri duyuyoruz: ‘Soruşturma açıldı.’ Fakat bu soruşturmalar ne kadar şeffaf yürütülüyor, kamuoyuna sonuçları açıklanıyor mu? Hayır. O yüzden Meclis araştırma komisyonu kurulması elzemdir” ifadelerini kullandı.
“Tedbir Alınmazsa Belgeler Birer İllüzyona Dönüşür”
Özdağ, işçi ölümlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “Bugün ülkemizde bir işçinin ölümü artık sıradan bir haber haline geldi” dedi.
“Avrupa Birliği ortalamasına göre Türkiye’de iş kazalarındaki ölüm oranı beş kat daha yüksek” diyen Özdağ, bu acı tabloyu üç temel nedene bağladı:
-
Ölçüsüz kâr hırsı,
-
Sendikasızlaştırma,
-
Denetim eksikliği.
Özdağ şöyle devam etti:
“Kağıt üzerinde alınan tedbirler sahada uygulanmadığında, o belgeler birer illüzyona dönüşür. Bir ülke üretimini emeğin kanıyla sürdürüyorsa o üretim bereketli değildir.”
“Çocuk İşçiliği Türkiye’nin Ahlaki Alarmıdır”
Konuşmasında çocuk işçiliği sorununa da değinen Özdağ, TÜİK verilerine göre 15-17 yaş arası 889 bin çocuğun çalıştığını, kayıt dışı çocuk işçilerle bu sayının 3,5 milyona yaklaştığını söyledi.
“Bir ülke çocuklarını üretim bandına sürüyorsa o ülke geleceğini tüketiyor demektir. Kocaeli’deki parfüm deposu yangını bu çöküşün en acı sembollerinden biridir. O altı canın hakkını sormak boynumuzun borcudur.”
“CİMER Başvurularının Akıbeti Açıklanmalı”
Özdağ, CİMER’e yapılan başvuruların denetim eksikliğini ortaya koyduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a çağrıda bulundu:
“CİMER’e yapılan başvuruların akıbeti nedir? Kaç denetim yapıldı? Neden önleyici hiçbir adım atılmadı? Vatandaşın uyarısı bir bilgi notu değil, hayat kurtaracak bir çağrıdır. Devletin görevi o çağrıları dosyalara değil, icraata taşımaktır.”
“Türkiye’nin Temel Sorunu Kurumsal Körlüktür”
Devlet kurumlarının denetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle güven kaybı yaşandığını vurgulayan Özdağ, “Bir müfettişin kalemi bazen bir hayat kurtarır ama bugün Türkiye’nin temel meselesi kurumsal körlüktür” dedi.
“Kurumlar vardır ama çalışmaz, yasalar vardır ama uygulanmaz. Tedbir alınmaz, sonra kader denir. Bu anlayış devleti duyarsızlaştırır.”
“Türkiye Parlamenter Sistemi Hak Ediyor”
Açıklamasının sonunda sistem eleştirisini dile getiren Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’ye zarar verdiğini belirtti:
“Türkiye denetlenen, hesap veren bir yürütmeyi hak ediyor. Bağımsız, objektif ve tarafsız bir yargıyı hak ediyor. Türkiye, yasama yapan ve denetleyen bir parlamentoyu hak ediyor. Sorunların çözüm yeri saraylar ya da külliyeler değil, Meclis’tir.”





