CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Erdoğan'ın kutuplaştıran siyaseti, karşı tarafı uzaklaştıran siyaseti, başkalarını şeytanlaştıran, kendi arkasını böylelikle kalabalıklaştıran siyaseti tükenmiştir, bitmiştir. Artık kimsenin kalesi yoktur. Kale siyaseti bitmiştir. Tokat'tan oy alıp sırt dönenlere inat Tokat artık milletin kalesidir" dedi.

CHP'nin, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğunun sona ermesi ve erken seçim talebini yinelemek amacıyla düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi bu hafta Tokat'ta gerçekleştirildi. Mitingte konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:

"19 Mart'tan beri sürdürdüğümüz 44'üncü buluşmamızda Tokat'a; haksızlığa karşı, adaletsizliğe karşı omuz omuza vermeye, hep beraber bir mitinge değil, bir eyleme geldik. Eylem yapmaya geldik. Birileri klimalı salonlarından çıkamaya dursunlar. Oradan bu meydanlara baksınlar ve kendilerinde olmayanı görsünler. Burada cesaret var. Burada haklılık var. Burada psikolojik üstünlük var. Burada çoğunluk enerjisi var. Çünkü karşımızdakiler ne devlet ne millet; bir avuç çete var karşımızda. Devletin bütün imkanlarını kendisine, yandaşına seferber eden, Tokat'ı görmeyen, Tokatlıyı duymayan, Türkiye büyürken Tokat'ı küçülten, Tokat'tan aldığı desteğe rağmen Tokat'a yüzünü değil, sırtını dönenler var. Onlara karşı Tokat'la birlikte olmaya geldik. Ben demin içerdeyken Tokat'ın güzel bir türküsünü söylüyordunuz, 'Bak tokat sallanıyor' diye. Madem siz bugün Tokat'ı sallıyorsunuz, biz de bugün sizi duymayan, görmeyen Erdoğan'a seslenelim: Bir millet uyanıyor. Meydanlar toplanıyor. Sen artık duymasan da bak Tokat sallanıyor.

Değerli Tokatlılar, 2019'da sadece Zile Belediyemiz vardı. 2024'te Turhal Belediyesi onun yanına eklendi. Hem bugün burada bizimle birlikte olan Zile Belediye Başkanımız Şükrü Sargın'ı, Turhal Belediye Başkanımız Mehmet Erdem Ural'ı ve onlara görev veren Turhal'ın ve Zile'nin güzel insanlarını saygıyla selamlıyorum. İl Başkanımız Çağdaş Kurtgöz'ün şahsında ve burada hazır bulunan bütün ilçe başkanlarımızın şahsında Cumhuriyet Halk Partisi örgütümüzü saygıyla selamlıyorum. Arkamda TBMM'de üç dönemdir sizi temsil eden milletvekiliniz Kadim Durmaz... Cumhuriyet Halk Partisi'nin her birisi görevlerinde harikalar yaratan, partimizin gücüne güç katan evlatlarınız var. Sizin şahsınızda Grup Başkanvekilimiz Gökhan Günaydın'ı, Genel Başkan Yardımcımız ve Gölge İçişleri Bakanımız Murat Bakan'ı ve partimizin Genel Sayman'ı Özgür Karabat'ı ayrı ayrı selamlıyorum. Şunu açıkça hatırlatmak isterim. Biz Tokat'ta belediyeyi hiç kazanamadık. İlçelerde iki belediyemiz var. Burası Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Sayın Erdoğan'ın son seçimde yüzde 66 oy aldığı bir şehir. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kusuru Tokat'ta görmedik. Tokat'a küsmedik. 'Eksik bizdedir. Daha çok çalışacağız. Kendimizi anlatacağız ve eninde sonunda Tokat ile birlikte olacağız' dedik. İşte çoktandır kimselerin dolduramadığı bu meydan, yazın ortasında toplasan toplanılmaz, millet köyde, öğrenciler dışarıda, 'kimi tatilde' dendiği böyle bir günde gözün görmediği kadar dolduysa işte Tokat budur. İşte buradan bütün Türkiye'ye ilan ediyorum: Erdoğan'ın kutuplaştıran siyaseti, karşı tarafı uzaklaştıran siyaseti, başkalarını şeytanlaştıran kendi arkasını böylelikle kalabalıklaştıran siyaseti tükenmiştir, bitmiştir. Artık kimsenin kalesi yoktur. Kale siyaseti bitmiştir Tokat'tan oy alıp sırt dönenlere inat Tokat artık milletin kalesidir.

"Bu iktidar Tokat'ı çok üzmüş"

Tokat'a geldik, deyim yerindeyse bir dokunduk bin ah işittik. Bu iktidar Tokat'ı çok üzmüş. 2008'de Tekel'i, 2018'de şeker fabrikasını satmış. 2008'de sizler, bizler uyarırken 'satmayın kapanır' derken dinlemeyenler şimdi o fabrikanın kapısına kilit vurulduğunu, 2018'de şeker fabrikası satılırken 'Merak etmeyin bir şey olmayacak' diyenler şimdi Tokat'taki işsizliği görüyorlar. AK Parti geldiğinde Türkiye 60 milyondu. Tokat'ın da nüfusu 828 bin idi. Bunca yıl geçti. Türkiye 60 milyondan 86 milyona çıktı ancak Tokat büyüyeceğine milyonluk bir şehir olacağına, hiç olmazsa o mevcut nüfusunda bile kalsa büyük şehir olacağına kan kaybetti. 600 binlere geriledi nüfusu, 828 binden. 220 bin Tokatlı'yı kaybetti, küçüldü, zayıfladı, yoksullaştı, işsizlik arttı. Bütün Türkiye'de zaten işsizlik bir büyük sorunken Türkiye genelinde 65 yaş üstü nüfus yüzde 8 iken Tokat'ta yüzde 12'dir. Tokat gençlerini kaybetmekte, gençliğini kaybetmektedir. Maalesef Tekel kapanmış, şeker kapanmış, teker teker gençler göç için yol almışlardır. Size buradan bu güçlü kadromuz ile bu evlatlarımız ile söz veriyoruz ki iktidarımızla geriye gidiş duracak. Tokat eski günlerinden de iyi olacak, güçlenecek, zenginleşecek, hak ettiğini görecektir.

"Milli irade sadece kazanınca kıymetli, kaybedince değersiz değildir"

Demokrasi kazananın yöneteceği, yani milletin 'Sen gel' dediğinin başa geçeceği, 'Git' dediğinin gideceği bir rejimdir. Bu rejim bize Atamızdan miras. Sandık bize Mustafa Kemal Atatürk'den emanettir. Çok partili rejim Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu ülkeye kazandırdığı en önemli değerdir. Şimdi buradan öncelikle şunu söylemek isterim: Demokrasi ben kazandığımda baş tacı edilecek, kaybettiğinde alaşağı edilecek bir rejim değildir. Milli irade sadece kazanınca kıymetli, kaybedince değersiz değildir. Öncelikle son yerel seçimlerde Tokat'ta yarıştık. Kazanmayı isterdik. Merkezde kazanamadık ancak merkezi Rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nun oğlu Mehmet Kemal Yazıcıoğlu kardeşimiz kazandı. Biz kendisine tebrik ediyoruz. Tokat'ın iradesi baş tacımızdır. Ancak görüyorsunuz 31 Mart seçimlerine kadar hep kazanan, 23 yıldır kazanan, CHP ile '47 yıldır kazanamıyor' diye dalga geçen, 'Sivas'ın doğusunda yoksunuz' diye alay edenlere 31 Mart'ta millet gerekli cevabı vermiştir. Bu genç kadro ile söz verdiğimiz gibi kurulduğu gün gibi bugün de CHP Türkiye'nin birinci partisidir. O gün yüzde 25'lik cam tavanı tuzla buz ettiğimizde çıkıp yaptığımız konuşmada, bundan sonra bunu bir büyük zafer değil, bir büyük ödev olarak gördüğümüzü, bundan sonra daha çok çalışacağımızı, bu seçimin kazananının millet olduğunu, kaybeden kimsenin olmadığını söylemiştik. Bizim 47 yıl boyunca gösterdiğimiz sabrı, 47 yıl boyunca gösterdiğimiz metaneti bırakın 47 ay, 47 gün bile göstermeyen birileri 19 Mart günü darbe girişiminde bulunmuştur.

"Cumhurbaşkanımız Ekrem İmamoğlu'na sahip çıkıyoruz"

İstanbul'un 3 tur üst üste seçilen belediye başkanına ve eğer siz takdir ederseniz, milletimiz takdir ederse bundan sonraki Cumhurbaşkanımıza, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na darbe yapmışlardır. İşte bu darbe girişimine ilk önce yedi gün, yedi gece Saraçhane'de, sonra Boğaz Köprüsü'nü geçip 2,2 milyon ile Maltepe'de, o günden bugüne de durmadan her çarşamba akşamı darbenin gerçekleştiği çarşamba günü ve devamında direndiğimiz, Saraçhane'de olduğu gibi İstanbul'un bir ilçesinde, her hafta sonu da Anadolu'da bir ilimizde bu darbeye direniyoruz. Ve bu yüzden bugün akşam burada olan sizlerle birlikte, burada bir eylem yaparak, sesimizi duyurarak, seçmen iradesine, sizlerin seçtiklerine, Türkiye'nin geleceğine, gelecekteki Cumhurbaşkanımız Ekrem İmamoğlu'na sahip çıkıyoruz."

Balıkesir'deki süt fabrikasında çıkan yangında 2 işçi yaşamını yitirdi
Balıkesir'deki süt fabrikasında çıkan yangında 2 işçi yaşamını yitirdi
İçeriği Görüntüle

Kaynak: ANKA