CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avcılar Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri, başta Ekrem Başkanımızı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi hedef alan ama hattı zatında, esas olarak bugünün iktidarının yarının iktidarına, bugünün Cumhurbaşkanı’nın yarının Cumhurbaşkanı’na darbe girişiminden bağımsız değildir. Bugün ne yaşıyorsak Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan sonraki Cumhurbaşkanı’na yaptığı darbe girişiminin içindedir, tam ortasındadır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykar'nın gözaltına alınması nedeniyle Avcılar Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"Avcılar’ın güzel insanları, mert insanları, iyi insanları, hepiniz hoş geldiniz. Bugün yaşadığımız mesele 213 gündür süren ve Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri, başta Ekrem Başkanımızı, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi hedef alan ama hattı zatında, esas olarak bugünün iktidarının yarının iktidarına, bugünün Cumhurbaşkanı’nın yarının Cumhurbaşkanı’na darbe girişiminden bağımsız değildir. Bugün ne yaşıyorsak Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan sonraki Cumhurbaşkanı’na yaptığı darbe girişiminin içindedir, tam ortasındadır
"Korkutarak hem iktidarını südürecek hem bu yoksulluk sürecek"
Gençler, o hale düştüler ki bundan bile besleniyorlar. Bizim dönemimizde birilerinin halka hesap vereceği doğru. Hırsızlar, uğursuzlar, darbeciler bu millete zulmedenler, bu işlerin içinde olanlar hesap verecek. AK Parti’nin 12 milyon üyesi var. Kimi sosyal yardım almak için, kimi iş başvurusunda, kimi torunu polis olacak diye, kimi çocuğu mülakata girecek diye, kimi geçmişte inanıp da kimi bilmeden kimlik kartını vermiş, AK Parti’ye üye olmuş. Bunları duyup diyorlar ki, ‘Bakın CHP’liler geliyor. Gelince hepinizden hesap soracak.’ Buradan; Avcılar’dan bütün AK Partililere sesleniyorum. Haram yemeyen, kul hakkı yemeyen, rüşvete karışmayan, bu kötülüklerin içinde olmayan kimseyle işimiz yok. Hepiniz başımızın tacısınız. Hem bu AK Parti döneminde teyzem 14 bin 500 lirayla emekli maaşıyla geçinmeye çalışacak, asgari ücretli 22 bin liraya uğraşacak, bu kadar küslükler yaşanacak. Onu bilerek, bilmeyerek geçmişte AK Parti’ye üye olmuş diye korkutup kendi iktidarını sürdürecek. Onun da yoksulluğu devam edecek. AK Partili teyzemi de yoksulluktan Cumhuriyet Halk Partisi kurtaracak. Burada gençlik kollarından çok sayıda arkadaşım var. Utku Caner Çaykara, Cumhuriyet Halk Partisi’ne 18 yaşında üye olmuş, gençlik kollarında bu partinin afişini asarak, broşürünü dağıtarak, gece - gündüz seçimlerde koşturarak bu partide yetişmiş, Makina Mühendisi, işinin sahibi, çalışkan, dürüst, gençlik kolları MYK üyeliği yapmış ve Avcılar’ın tercihiyle, Avcılar’ın desteği ile genç yaşında bu göreve gelmiş, benim şahsen kefil olduğum, zaten nikahında da şahit olup kefalet koyduğum, son derece dürüst, çalışkan, genç bir kardeşimdir. Sonuna kadar arkasındayız.”
"'Seçim yardımı yaptık' diye leke sürmeye çalışıyorlar"
Gaziosmanpaşa’dan geliyorum. Gaziosmanpaşa’da gün boyunca ‘Başkan’ın odasından kasa çıktı’ deyip, kasadan para alma görüntüleri; gerçek görüntü poliste, gerçek görüntü elimizde, kasadan belediyenin mührü çıkmış, bir lira para çıkmamış. ‘Ekrem Başkan’ın Koruması Mustafa Akın’ın yayla evinden kasa çıktı’ diye, kasadan para alma görüntüleri TRT’de, yandaş basında, merkez medyada. Emekli Polis Memuru kasasından iki kutu mermi çıkmış. Yaylaya gidince silahıyla çocuklar oynamasın diye silahını koyacak kadar küçük kasa. Bir lira para yok. Ama ‘Kasa bulundu’ diye yalan yapıyorlar. Gerçekler tutanaklarda var. Buraya gelince, Utku Caner Çaykara’ya ne suçlaması yapıyorlar biliyor musunuz? Ne ihale, ne para, ne rüşvet. Zaten bunları söyledikleri yerde de hepsi iftira. Ama burada ‘Efendim Utku Başkan, belediye başkan adayıyken CHP İlçe Başkanlığı’na seçim için yardımda bulundum’ demiş birisi. Bu AK Parti, Manisa Soma’nın madeninden tut, bütün şirketlerden seçim yardımı alır. Bu MHP, Aliağa’daki petrol şirketlerinden bütün kampanyayı fonlatır. Seçim zamanlarında tüm siyasi partiler kaynak bulmak için komiteler kurar, yollara çıkar. Bu kişinin buraya katkı yaptığının da bilgisi, belgesi yok ama düşünün ki ‘Seçim yardımı yaptık’ diye buradan gencecik belediye başkanımızın tertemiz alnına leke sürmeye çalışıyorlar. Bu bahsettikleri kişi Yargıtay’ın bütün ihalelerini almış, Türk Hava Yolları’nı almış, Devlet Hava Meydanları’nı almış, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’ni almış. İstanbul’da Bahçelievler başta olmak üzere, Elazığ Belediyesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Isparta Belediyesi, Uludağ Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, 20’ye yakın şehirdeki devlet hastanesi, kamu hastanelerinin ihaleleri bunda. Bir AK Partiliye soru soran yok.
"Diyemiyor, 'Rüşvet verdim.' Çünkü para almamış ki rüşvet versin"
“Burada işler ihalesi yok seçimden sonra. Önü alınmış, parası yok. Buradan en ufak bir irtibatı olmamış. Ama gelmiş. ‘Efendim bir iftira at.’ Diyemiyor, ‘Rüşvet verdim.’ Çünkü para almamış ki rüşvet versin. Diyemiyor bir şey. Haydi at bir yalan, ‘Ben bunu seçim kampanyasına yardımda bulundum’ diyor. Tayyip Erdoğan, bak eğer seçim kampanyasına yardım suçuyla Silivri’ye belediye başkanı koyacaksan, ki burada o da yok. Dışarıda bir tane AK Partili belediye başkanı kalmaz, hesabını kitabını ona göre yap. Bir düşün, bir düşün ya. AK Partili belediye başkanları bir elinizi vicdanınıza koyun ya. 30 yaşında gencecik belediye başkanına bu lafı söyleyip de içeri koyuyor. Dönüyorlar, gidiyorlar şirketlere, belediye başkanlarının yakınlarının şirketlerine bile, ihaleye giren bütün şirketlere, girip de alana, almayana el koyuyor. Bu yolu açtığınız iyi oldu. Ben de düşünüyordum. ‘Biz gelince bu 40 Haramiler’e, bu Beşli Çete’ye ne yapacağız?’ diye. Herkes aklını başına alsın. Bu hukuk dışı yolları açarsanız, bu yoldan neler gelir, neler gider.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hükümete geldiğimizde, hukukunun içinde kalmayı, intikamcılık yapmamayı benimsemişiz. Gençler ‘AK Parti’den hesap soracağız’ diyor, düzeltiyoruz. ‘Hepsinden değil’ diye. Varsa usulsüzlük yapan, yolsuzluk yapan, ondan diye. Siz hiçbir şey bulamadınız mı, kasasından mühür çıkan yere ‘rüşvet kasası’ diyorsunuz. Hiçbir şey bulamadınız mı, ‘Seçiminde yardım toplamış’ diyorsunuz. O yüzden buradan seçimi kazanınca iyi, kaybedince ‘Demokrasi tramvayından indim.’ Bak Erdoğan, buradan uyarıyorum. Sen yıllar önce söyledin, ‘Demokrasi tramvaydır. İşimize geldiğinde bindik, işimize gelmediğinde iniyoruz’ diyorsun. Biz o tramvayın ne içindeyiz, ne dışındayız. Ne başındayız, ne sonundayız. Biz demokrasi tramvayının raylarını döşemişiz bu memlekete, raylarını.
“Bu ülke demokrasiye sahip çıkacak"
Avcılar’da AK Parti var mı gençler? Bunların gençlik kolları var mı? Var. Adı ne? AK Gençlik. Bu gençliğe, CHP Gençlik Kollarının önünde, Avcılar AK Gençliğe, İstanbul AK Gençliğe, Türkiye AK Gençliğe sesleniyorum. Sizin reisiniz, sizin başkanınız, cumhurbaşkanınız. Yıllardır mücadele ediyoruz. Hani diyor ya ‘Ben iyi bir futbolcuydum’ diyor. Geldin, yıllarca birlikte müsabaka yaptık. 23 sene boyunca maçı kazandın, her şey iyiydi. 31 Mart‘ta Cumhuriyet Halk Partisi genç ekibiyle, genç adaylarıyla, Ekrem Başkan’ın kaptanlığında İstanbul’da ve bütün Türkiye’de sahada seni yendi. Kazandığında gayet iyiydi. Kaybetti, ne yapıyor? Topu almış koltuğunun altına ‘Oynamayacağız. Artık oynatmam. Keseceğim bu topu’ deyip eve gidiyor. AK Gençlik, deyin ki ona ‘Dede, dede ne yapıyorsun? Hepimizi mahcup ediyorsun. Biz kazanınca iyiydi ya onlar kazandı diye oyunbozanlık yapıyoruz. Niye çirkef yapıyoruz, niye çamura yatıyoruz? Ver topu, sen git evde otur dede. Biz maça çıkacağız.’ AK Gençlik, maça çıkarsan belki bir maç kaybedersin, belki iki maç kaybedersin. Belki bizim gibi 20 yıl kazanamazsın Ama onurunu kaybetmezsin, onurunu. Maçı kazanınca ‘Futbol ne güzel. Bizim takım şampiyon.’ Kaybedince ‘Topu keselim, maçı bitirelim, tramvaydan inelim.’ Yok öyle yağma. Bu memleketi kuranlar ve sen işine geldiğinde sandıkla gel, işine gelmeyince sandığı al götür diye bu ülkeyi kurmadılar. Bu millet sandığa, seçime, seçilmişe, seçtiği belediye başkanına, kendi iradesine sonuna kadar sahip çıkacak. Bu ülke demokrasiye sahip çıkacak. Bu ülke iradesine sahip çıkacak.
"İktidarda buluşacağız"
Avcılar’ın güzel insanları, dün planımızı yaparken bugün sabah Düzce’de mitingimizi yapıp Kadriye Kasapoğlu’nun, Ekrem Başkanımızın Özel Kalemi Kadriye Hanım’ın memleketinde mitingi yapıp, sonra Antalya’ya gidecektik. Sabah hepimizi üzen bu haberle uyandık, Düzce’den sonra buraya geldik. Önce Gaziosmanpaşa’da şimdi sizlerle, birazdan Büyükçekmece’de onlar nerede saldırıyorsa, onlar nerede iftira ediyorlarsa, onlar nerede güç kullanıyorlarsa, bu saldırılara karşı direnmeye, cesaret göstermeye ve sizlerle birlikte bu darbeye direnmeye devam edeceğiz. Partinin Genel Başkanı olarak şimdi buradan, Avcılar’dan Büyükçekmece’ye, oradan Antalya’ya doğru gidiyorum. Ama burayı, bu binayı ve Utku Başkan’ı sizlere emanet ediyorum. Emanete sahip çıkmaya var mısınız? Sonuna kadar mücadeleye var mısınız? Size güveniyorum, hepinizi seviyorum, hepinizi kucaklıyorum. İktidarda buluşacağız, iktidarda buluşacağız."