(ANKARA) - İnşaat Mühendisleri Odası, 6 Şubat depreminin ardından yapılan yargılamalarla ilgili "Verilen ağır cezaların sonucu sadece bireylerin değil, ülkemizin teknik kapasitesinin çöküşü demektir. 6 Şubat depreminin büyüklüğü ve çok aktörlü doğası göz önüne alınmadan verilen orantısız ve ağır cezaların iptalini, yargılamalarda her bir paydaşın kusuru ölçüsünde ve bilimsel bilirkişilik temelinde değerlendirilmesini, inşaat mühendislerinin hedef gösterilmemesini, hukuksuz cezaların istinaf ve temyiz süreçlerinde derhal düzeltilmesini talep ediyoruz" açıklamasında bulundu.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasından yapılan yazılı açıklamada, 6 Şubat depremine ilişkin yapılan yargılamalar konusuna değinilerek, "Bugün yaşadığımız sorunlar; mühendislik hizmetlerinden değil, bu hizmetlerin denetimsizliğinden, ranta dayalı inşaat sisteminden ve ihmalkâr uygulayıcılardan kaynaklanmaktadır" görüşü savunuldu.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kahramanmaraş merkezli olup 11 ili etkileyen, aynı gün içerisinde 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen, on binlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca kişinin evsiz kalmasına yol açan 6 Şubat 2023 depremleri, Türkiye tarihinin en yıkıcı depremleri arasında yer almıştır. Bu ölçekte bir depremin yol açtığı yıkımda yalnızca projelendirme değil; zemin koşulları, uygulama kalitesi, denetim zaafları, kentsel planlama eksiklikleri, imar afları, kamu denetiminin çöküşü ve karar alıcıların ihmali gibi birçok faktör birlikte etkili olmuşken, devam eden yargı süreçlerinde, tüm sorumluluk meslektaşlarımız olan inşaat mühendislerine yüklenmekte, meslektaşlarımız 21 yıla varan akıl almaz cezalarla mahkûm edilerek, adeta sistemin çöküşünün sembolü olarak cezalandırılmaktadır. Ne yazık ki yargılamalarda, mahkemeye sunulan, konunun uzmanı olan akademisyenlerin ve bağımsız bilirkişilerin alternatif teknik görüşleri dikkate alınmayarak, eksik, teknik açıdan yetersiz ve zaman zaman hatalı bilirkişi raporlarına dayanılarak meslektaşlarımız hakkında ağır hapis cezaları verilmesi, hukuki güvenliği ve bilimsel doğruluğu tamamen ortadan kaldırmakta olup yargılama sürecini tek taraflı ve cezaya odaklı bir yapıya çevirerek sadece meslektaşlarımızı değil, hukuk devletini doğrudan tehdit etmektedir.

"Yaşanan sorunlar mühendislik hizmetlerinden değil ranta dayalı inşaat sisteminden kaynaklı"

İnşaat mühendisleri bu ülkenin altyapısını kurmuş, sanayisini yükseltmiş, barajlarını, yollarını, köprülerini inşa etmiştir. Bugün ağır cezalara çarptırılan meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu; mesleğinde onlarca yıllık tecrübeye sahip, herhangi bir kastı veya kusuru bulunmayan, mesleklerinin gereklerini özenle yerine getirmiş, hiçbir suç kaydı bulunmayan toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmiş kişilerdir. Unutulmamalıdır ki, bugün yaşadığımız sorunlar; mühendislik hizmetlerinden değil, bu hizmetlerin denetimsizliğinden, ranta dayalı inşaat sisteminden ve ihmalkâr uygulayıcılardan kaynaklanmaktadır. Bu çağrımız yalnızca adalet için değil, gelecekte ayakta kalabilecek kentler yaratmak için yapılmaktadır."

"Bu cezalar ne hukuken ne vicdanen kabul edilebilir"

"Verilen ağır cezaların sonucu sadece bireylerin değil, ülkemizin teknik kapasitesinin çöküşü demektir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, şu taleplerde bulunuldu:

Avrasya Tüneli'ni de yapan Yapı Merkezi'nin 3 yöneticisi tahliye edildi
Avrasya Tüneli'ni de yapan Yapı Merkezi'nin 3 yöneticisi tahliye edildi
İçeriği Görüntüle

"Bu cezalar ne hukuken ne vicdanen kabul edilebilir. 6 Şubat depreminin büyüklüğü ve çok aktörlü doğası göz önüne alınmadan verilen orantısız ve ağır cezaların iptalini, yargılamalarda her bir paydaşın kusuru ölçüsünde ve bilimsel bilirkişilik temelinde değerlendirilmesini, denetim ve karar mekanizmalarının da yargı önüne çıkarılmasını, mesleğini iyi niyetle ve ülke yararına icra etmiş inşaat mühendislerinin hedef gösterilmemesini, hukuksuz cezaların istinaf ve temyiz süreçlerinde derhal düzeltilmesini talep ediyoruz. Bu sadece bir meslek örgütünün değil, toplumsal vicdanın ve adaletin çağrısıdır. İnşaat mühendisleri bu ülkenin düşmanı değil, üretici gücüdür, bugün susarsak, yarın hep birlikte enkaz altında kalırız."

Kaynak: ANKA