İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gerçekleştirilen operasyonlarda tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, "İBB çetesinin kiralık katil planı' başlıklı fantastik iddialarla dolu haber, bu sistematik karalama ve kumpas sürecinin son halkasıdır. Söz konusu iddiaların tamamen hayal ürünü ve temelsiz olduğu açıktır" dedi.

Ahmet Davutoğlu: "İmar yolsuzlukları önlenmeden depreme dayanıklı şehirler inşa etmemiz mümkün değildir"
Ahmet Davutoğlu: "İmar yolsuzlukları önlenmeden depreme dayanıklı şehirler inşa etmemiz mümkün değildir"
İçeriği Görüntüle

Fatih Keleş, "İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş’in avukatıyla cezaevinde yaptığı görüşmede, Selahattin Yılmaz'a 'Aziz İhsan Aktaş'ı sustursun' talimatı ilettiğine" ilişkin haberler üzerine açıklama yaptı.

Keleş, X hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Kamuoyunun bildiği üzere uzun süredir İBB dosyası kapsamında tutuklu bulunmaktayım. Bu süreçte şahsıma yönelik hiçbir gerçekle ilgisi olmayan etkin pişmanlık adı altında iftiralar üretilmiş, kamuoyu asılsız iddialarla yönlendirilmeye çalışılmıştır. Son olarak 17 Ağustos 2025 tarihinde Sabah gazetesinde çıkan 'İBB çetesinin kiralık katil planı' başlıklı fantastik iddialarla dolu haber, bu sistematik karalama ve kumpas sürecinin son halkasıdır.

"Aziz İhsan Aktaş'ın, hakkımda lehte ya da aleyhte hiçbir ifadesi bulunmamaktadır"

Haberde adı geçen Selahattin Yılmaz ve Aziz İhsan Aktaş isimlerini basından öğrenmiş bulunmaktayım. Ne ben ne de avukatlarım bu haberlerde ismi geçen şahısları tanırız ne de aramızda herhangi bir husumet söz konusudur. Nitekim etkin pişmanlık beyanı veren hiç tanışmadığım Aziz İhsan Aktaş'ın, hakkımda lehte ya da aleyhte hiçbir ifadesi bulunmamaktadır. Aramızda bir husumet de bulunmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu iddialar tamamen hayal ürünü ve temelsiz olduğu açıktır."

"İşbirliği halinde kurtulabileceğim, ailemin tahliye olabileceği; aksi halde suçlamaların daha da ağırlaştırılacağı ifade edildi"

Keleş, 1 ay önce kendisine beyanda bulunması için Adem Soytekin'in avukatının geldiğini belirterek, iddiların kumpasın bir parçası olduğunu kaydetti. Fatih Keleş şöyle devam etti:

"Oysa bu senaryonun bana dayatılma girişimi, söz konusu haberden yaklaşık 1 ay öncesine dayanmaktadır. Genel Başkanımızın gündeme getirdiği para ve istenilen ifadeyi ver ve kurtul zincirinin kurbanı oldum. Bu hayal ürünü iddialar da bu kumpasın parçasıdır. İlk olarak 23 Temmuz’da 'etkin pişmanlıktan' faydalanıp tahliye olan Adem Soytekin’in 'etkin pişmanlık' sürecini yürüten avukatı cezaevinde görüşüme gelmiş bana etkin pişmanlık beyanında bulunmam, Adem Soytekin’in ifadelerini doğrulamam, savcılığın istediği bazı hususlarda beyanda bulunmam gerektiği söylenmiştir. Bu yönde iş birliği yapmam halinde kurtulabileceğim, ailemin tahliye olabileceği; aksi halde suçlamaların daha da ağırlaştırılacağı açıkça ifade edilmiştir.

"Kimseye iftira atmadım atmayacağım"

Ben bu teklifleri kesin bir dille reddettim çünkü hayatım boyunca işlemediğim bir suçu kabul etmedim, etmeyeceğim. Kimseye iftira atmadım atmayacağım. Daha sonra 5 Ağustos tarihinde aynı avukat ve Adem Soytekin’in diğer avukatı gece vakti yeniden görüşmeye gelmiş görüşmede haberde yer alan 'istihbarat tarafından gizli yürütüldüğü' iddia edilen bu hayali senaryolardan bahsetmiştir. Ben de saçma sapan iddiaları dinleyemeyeceğimi söyleyerek görüşmeyi sonlandırdım ve bir sonraki gün bu durumu avukatıma mektupla bildirdim. Yani yaşadıklarım delillerle sabittir. İlginç olan ise bu hayali iddiaların, kısa bir süre sonra gazete manşetlerinde yer bulmuş olmasıdır. Bu durum, şahsıma yönelik bir kumpasının varlığını açıkça ortaya koymaktadır.

"Şimdi ise hayali senaryolarla yapılan baskılar basın üzerinden servis edilmektedir"

Tutukluluğumun başından itibaren üzerimde yoğun bir baskı kurulmuştur. Önce malvarlığıma ve kırk yıllık şirketime el konulmuş, asılsız iddialarla ağabeyim tutuklanmış, medyada defalarca 'itirafçı oldu' şeklinde gerçeğe aykırı haberler yayımlanmış, ardından masum oğlum ve masum yeğenim tutuklanmıştır. Şimdi ise hayali senaryolarla yapılan baskılar basın üzerinden servis edilmektedir. Bugün avukatım tüm olanlarla ilgili hem bu yalan haberi yapanlar hem de bu kumpası kuranlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Benim tek isteğim, masum oğlumun, yeğenimin ve ağabeyimin serbest bırakılması, bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın gerçekleşmesi ve adaletin tecelli etmesidir. Kamuoyunun da bu kumpaslara ve sistematik itibarsızlaştırma çabalarına karşı duyarlı olmasını önemle rica ediyorum."

Kaynak: ANKA