İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, YouTube kanalındaki sözleri nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis cezası verdiği gazeteci Fatih Altaylı hakkında gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “suikast tehdidi” içeren ifadeler kullandığı savunulurken, söz konusu açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Mahkemeden Fatih Altaylı Kararı: Gerekçeli Metin Yazıldı
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verdiği 4 yıl 2 ay hapis cezasının gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Altaylı’nın YouTube kanalında yaptığı programda sarf ettiği sözlerin içeriği ayrıntılı şekilde değerlendirildi.
Mahkeme, programda sunucu tarafından yöneltilen sorular ve Altaylı’nın verdiği yanıtların incelendiğini, konuşmanın öznesinin doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ve üçüncü bir kişiden söz edilmediğini kaydetti.
“Suikast ve Öldürülme Tehdidi” Değerlendirmesi
Gerekçeli kararda, Altaylı’nın ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “suikasta kurban gidebileceği veya öldürülebileceği yönünde tehditte bulunduğu” değerlendirmesine yer verildi.
Kararda, söz konusu içeriklerin uluslararası bir platform olan YouTube üzerinden, herkese açık şekilde paylaşıldığına dikkat çekilerek, Altaylı’nın kanalının abone sayısının bir milyonun üzerinde olduğu, videonun ise yüz binlerce kez izlendiği vurgulandı. Bu durumun, sanığın tehdit söylemini iletme kastına sahip olduğunun göstergesi olduğu ifade edildi.
“Basın ve İfade Özgürlüğü Kapsamında Değil”
Mahkeme gerekçesinde, basının geniş kitlelere ulaşabilen güçlü bir organizasyon olduğu vurgulandı. Bu nedenle basına tanınan ifade özgürlüğü ayrıcalığının, aynı zamanda daha ağır bir sorumluluk yüklediği belirtildi.
İfade ve basın özgürlüğünün sınırsız olmadığına dikkat çekilen kararda, bu özgürlüklerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ulusal mevzuat kapsamında belirli koşullar altında sınırlandırılabileceği ifade edildi.
AİHS’nin Onuncu Maddesine Atıf Yapıldı
Gerekçeli kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen onuncu maddesine yer verildi. Mahkeme, ifade özgürlüğünün görev ve sorumluluklar da yüklediğini, ulusal güvenlik, kamu düzeni ve başkalarının haklarının korunması gibi nedenlerle sınırlanabileceğini hatırlattı.
Bu çerçevede Altaylı’nın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığı belirtildi.
Tutukluluğun Devamına “Kaçma Şüphesi” Gerekçesi
Mahkeme, Fatih Altaylı’nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, verilen ceza miktarını dikkate aldı. Gerekçede, sanık hakkında kaçma şüphesinin bulunduğu, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ifade edildi.
