(ANKARA) - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, İstanbul’da beklenen büyük depreme karşı alınması gereken acil önlemler kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde "Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı" kurulması gerektiğini belirterek, bu konuda hazırladığı kanun teklifinin halen TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda beklediğine dikkat çekti.

TCMB Başkanı Fatih Karahan: “Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur” TCMB Başkanı Fatih Karahan: “Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur”

DEVA Partili Evrim Rızvanoğlu, İstanbul’da beklenen büyük depreme karşı alınması gereken acil önlemlere ilişkin videolu açıklama yaptı. Rızvanoğlu, şunları söyledi:

"Büyük bir deprem riski var"

"Seçim bölgem İstanbul bugün bir tedirginliğin, bir belirsizliğin gölgesinde yaşıyor.  Çünkü herkes biliyor: Büyük bir deprem riski var. Bu videoda deprem konusunda çok acil hayata geçirilmesi gereken bir çözüm önerisini dillendirmek istiyorum. O da şu: Türk Silahlı kuvvetleri bünyesinde derhal bir ‘Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı’ kurulmalı. Neden mi İstanbul… Yalnızca Türkiye’nin değil, bu coğrafyanın kalbi. Ekonomimizin motoru, milyonların umudu, yuvamız, geleceğimiz."

"İstanbul yıkılırsa, Türkiye yıkılır"

Deprem gerçeğiyle 6 Şubat’ta acı şekilde yüzleşildiğini hatırlatan Rızvanoğlu, şunları kaydetti:

"23 Nisan’da yaşadığımız sarsıntı birkaç saniye sürdü. Ama yarattığı korku saatler, günler boyunca dinmedi. Çünkü o birkaç saniye içinde hepimiz bir kez daha şunu anladık: Hazır değiliz. Evet, biz bu gerçekle zaten 6 Şubat’ta yüzleştik. Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da… Yardımlar gecikti. Koordinasyon sağlanamadı. İnsanlarımız saatlerce, günlerce enkaz altında yardım bekledi. Kimileri soğuktan, kimileri susuzluktan hayatını kaybetti. Ve tüm Türkiye bu çaresizliğe ekranlardan tanıklık etti. Bugün aynı tablo İstanbul’da yaşanırsa, sonuç yalnızca trajedi değil, bir çöküş olur. Çünkü İstanbul yıkılırsa, Türkiye yıkılır. Çünkü bu şehir sadece bir kent değil; üretimin, finansın, eğitimin, kültürün merkezi. İşte tam da bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çok net, çok somut bir teklif sundum: Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde ‘Doğal Felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı’ kurulsun."

TBMM’ye somut bir kanun teklifi sunduğunu ifade eden Rızvanoğlu, önerisini şu sözlerle paylaştı:

"Evet, bu mesele belediyelere, valiliklere ya da sivil inisiyatiflere bırakılamayacak kadar hayati. Çünkü afet anı, savaş gibidir. Dakikalar, saniyeler hayat kurtarır.  Ve bu refleks ancak disiplinli, hiyerarşik, donanımlı bir yapı tarafından sağlanabilir. O yüzden tekrar ediyorum, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde ‘Doğal felaketlerle Mücadele Kuvvetleri Komutanlığı’ kurulmalı. Tıpkı bir Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri gibi… Türkiye’nin her yerinde, her afette ilk dakikada müdahale edecek, hazır ve eğitimli bir güç."

"Vatandaşlarımızı bu korkuya mahkum edemeyiz"

"Kriz anlarında en büyük tehlike paniktir" diyen Rızvanoğlu, bu birimin sadece fiziksel müdahaleyi değil, toplumsal güveni ve koordinasyonu da sağlayacağını vurguladı. Rızvanoğlu, "Bu kuvvet, enkaz altında kalanlara hızla ulaşacak, sahra hastaneleri kuracak, iletişim çöktüğünde kendi ağını kuracak, güvenliği sağlayacak, lojistiği yönetecek ve en önemlisi, kaosu yönetecek. Çünkü kriz anlarında en büyük tehlike paniktir. İnsanlar sevdiklerine ulaşamayınca, sistem çöktüğünde güven kalmaz. Ve güvenin yerini korku alır. Biz, vatandaşlarımızı bu korkuya mahkum edemeyiz" görüşüne yer verdi.

Açıklamasının sonunda tüm milletvekillerine ve siyasi partilere çağrıda bulunan Rızvanoğlu, şöyle konuştu:

"Bir daha kimse ‘yardım nerede’ diye feryat etmesin diye, bir daha kimse sevdiklerinin sesini duyamadan veda etmesin diye, bir daha bu millet yalnız kalmasın diye, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde ‘Doğal felaketlerle Mücadele Kuvvetleri’ mutlaka kurulmalıdır. Bu teklif hala Meclis’te bekliyor. Ama depremler beklemiyor. Afetler, ‘hazır mısınız?’ diye sormuyor. Buradan tüm siyasi partilere, tüm milletvekillerine çağrımdır: Bu bir siyaset değil, insanlık görevidir.  Bu mesele, milletin canı meselesidir. Gelin, bu yapıyı kuralım. Gelin, Türkiye’yi yalnızca savaşlara değil, felaketlere de hazırlıklı bir ülke haline getirelim. Çünkü biz bunu yapabiliriz. Ve bu halk, bu millet, bir daha yalnız bırakılmayacak kadar değerlidir."

Kaynak: ANKA