CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Eylül'de görüşülecek olan CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın ve 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya ilişkin, '''Bu işin sahibi benim' diyen Akın Gürlek, sürecin aferin budalasıdır. Tayyip Erdoğan’ın aferininin budalasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihine bu kadar kara lekeyle geçecek bir işe kalkışmış olmak ne cesarettir ne cesamettir ne de bundan sonraki Türkiye’nin süreci için hayra atılmış bir adımdır. Bu güvencesizlik halinin altında Akın Gürlek de kalır Recep Tayyip Erdoğan da kalır. O yüzden ben kendilerine şunu söylüyorum: Biz bulunduğumuz yerdeyiz. 100 yıl önceki cesaretle buradayız. Kimin koltuğunda oturduğumuzu, ne için oturduğumuzu biliyoruz. Bildiklerinden geri durmasınlar'' dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP’nin İstanbul İl Yönetimi'nin etdbiren görevden uzaklaştırılmasının ardından CHP Genel Merkezi’ne gelerek destek ziyaretinde bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, Dervişoğlu’nu genel merkezin kapısında karşıladı. CHP Lideri Özel ile Dervişoğlu’nun başbaşa olarak yaptığı görüşme bir saat sürdü. İki lider, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Özel, şunları söyledi:

''Sayın Başkan dün telefonla aramışlardı. Bir durum değerlendirmesi, geçmiş olsun mesajıyla desteklerini ifade etmişlerdi. Ankara’ya geldiğimde de ziyaret etmek istediklerini söylemişlerdi. Bugün Ankara’da kuruluş haftamızın başlangıcında ziyaretimize geldiler. Ben nazik ziyaretleri için hem İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak hem de geçmişte Meclis’te aynı mevkilerde görev yaparken büyük bir dayanışma, dostluk, ağabey-kardeş ilişkisi içinde bulunduğumuz Sayın Müsavat Dervişoğlu’na bir kez daha nezaketi için teşekkür ediyorum.''

''Türkiye’deki bütün asliye hukuk mahkemelerini, YSK’nın temyiz mahkemesi haline getiren bir karar”

Özel, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar’ın ''Misal, 2017 referandumundaki sandıklar açılmadan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin seçim kurulu kararı, yarın bir sulh hukuk mahkemesince kaldırılırsa ne olur'' şeklindeki açıklamalarını sorulması üzerine, şunları söyledi:

''Bu değerlendirme biraz muhakeme yeteneği olan, biraz hukuk bilen, hukuk sisteminin ve seçim hukukunun ne olduğunu bilen herkesin sağlıkla ulaşabileceği bir sonuca ulaşan bir değerlendirme. Bize çok sayıda partilimizden mail, öneri geliyor. Diyorlar ki ‘Türkiye’de dünya kadar asliye hukuk mahkemesi var. Bunların her birine, her birimiz başvuralım. Birinden birisi referandumdaki şaibeden dolayı referandumu iptal edebilir. Biz, AK Parti’nin kazanmış olduğu tüm seçimlere, tüm asliye hukuk mahkemelerine birer dilekçe verelim ve bu seçimle ilgili tartışma yaratabilecek beyanlarda bulunalım. Madem bu iş yıllar sonra beyanla oluyor, Türkiye’deki rejim değişikliği bile geri dönebilir.’ Sayın Tayyar da bu doğrultuda bir değerlendirme yapmış. Biz bir asliye hukuk mahkemesinin CHP’nin geride bıraktığı ilçe seçim ve Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) da itirazlar da karara bağlanarak kesinleşen bu kararından sonra bu seçimin iptal edilmesini son derece sağlıksız, seçim hukukunu yok sayan, Türkiye’deki seçim hukukunu askıya alan, Türkiye’deki bütün asliye hukuk mahkemelerini YSK’nın temyiz mahkemesi haline getiren bir karar olarak görüyoruz.

''İtiraz dilekçelerimizi YSK’ya vermek üzere hazırlık yapıyoruz''

Hatta bugün bir gelişme yaşanıyor, onu söyleyelim: İstanbul’daki kararı alan mahkeme, İstanbul’daki ilçe seçim kurullarına CHP’nin yürümekte olan takvimini durdurduğunu bildiriyor. Bunun üzerine de bu hafta sonu bütün mahalle seçimleri bitiyordu. Gelecek hafta sonu da 14 ilçe seçimi bitip iki hafta içinde ilçe seçimlerimiz, bir ayı bulmadan da il seçimi, ille ilgili takvimimizin tamamlanması söz konusuydu. Zaten bu yüzden aynen 19 Mart’ta harekete geçtikleri gib, birkaç gün kala harekete geçtiler. Ve aldıkları kararı, ilçe seçim kurullarına bildiriyorlar. İlçe seçim kurulları da diyor ki normal olarak ve beklendiği şekilde, ‘Kongre takvimi durduysa bu takvimi işletmemiz ancak YSK’nın yeni bir kararına bağlı.’ Biz de tüm bu ilçeler açısından itiraz dilekçelerimizi YSK’ya vermek üzere hazırlık yapıyoruz.

''YSK’nın kendini yok hükmünde bırakacak bir karar vermeyeceğine inanıyoruz''

Ayrıca hakkımızda asliye hukuk mahkemesinin verdiği kararın mahkemeye yaptığımız itiraza cevaptan sonra istinaf mahkemesine başvuru aşamasında YSK’ya da tam kanunsuzluk haliyle ilgili başvurumuz da hazırlanmış durumda. YSK, daha önce çeşitli parti temsilcilerinin orada ve YSK’daki üyelerin bir vaka bazlı değil ama geniş zaman kipinde yaptığı değerlendirmeler hepimiz tarafından malum. Seçim hukuku, itiraz hukukudur. İtirazların karara bağlanmasıyla son bulur. Anayasa Mahkemesi (AYM) bile YSK kararlarına karşı itiraz yapılabilen bir mahkeme değildir. Şimdi YSK önüne bu yerleşik kararlarını, Anayasa’daki YSK’nın kuruluş kanunu ve Türkiye’deki seçim kanunlarındaki tüm bu kararları yok sayıp yeni bir kaos düzeninin tarif etmeye çalışıldığı, yani iktidarın bileğini bükemediği, son yerel seçimlerde yenildiği, her yaptırdığı ankette birinci parti olan Türkiye’nin birinci partisi CHP’ye karşı kurduğu bu kumpas girişimiyle Türkiye’nin seçim hukuku allak bullak olacak mı? Bütün kararlar tartışmalı hale gelecek mi, gelmeyecek mi? Onu YSK’nın değerli üyelerinin vereceği kararla birlikte göreceğiz. Biz bu konuyu gayet iyi bilen tüm hukukçuların, tüm siyasetçilerin bu değerlendirmeye ayrı ayrı üzerinde mutabık oldukları konu; YSK’nın Türkiye’nin seçim hukukunu koruyup kollayacağını, böyle kaotik bir dönemde kendini yok sayacak, kendini yok hükmünde bırakacak bir karar vermeyeceğine inanıyoruz. Değerlendirmelerimiz bu yöndedir.''

''15’inde herhangi bir karar çıkmayacağını düşünüyorum''

Özgür Özel, CHP İstanbul İl Yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasının ardından 15 Eylül'de görüşülecek olan CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın ve 21'inci Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

''11’inde AYM gündemine alıyor, karara bağlaması için daha biraz zaman geçecek. Benim değerlendirmem şu: Türkiye’de siyaset her türlü müdahaleyi hukuk üzerinden yapabiliyor. Ancak ben Ankara’da mahkemenin görüldüğü hakimin meseleyi bugüne kadar götürdüğü şekliyle bundan sonra götürülecek olursa 15’inde herhangi bir karar çıkmayacağını, kendisinin daha önce vermiş olduğu kararlara yönelik olarak adımları atacağını ve davanın o şekilde yürütüleceğini düşünüyorum. Meselenin de bu meseleden bir sonuç almak üzere birileri bunu tasarladıysa, bu tam bir felaket, tam bir facia. Kimseye bu kaotik süreci tetiklemesini tavsiye etmem. Siyasetin böyle bir müdahalesi varsa. Kanunla ve vicdanla bir başına bırakılmış hukuk insanlarının böyle kararlar vermesi mümkün değil.

''Bu güvencesizlik halinin altında Akın Gürlek de kalır Recep Tayyip Erdoğan da kalır''

Ankara’da Bakan Yardımcılığı gibi siyasi bir mevkiden İstanbul Başsavcılığı’na operasyonel amaçlarla yollanmış birinin dokuz kere denenip 10’uncuda bu ayıba imza atacak bir asliye hukuk mahkemesi bulunduktan sonra, belki hukuk tarihimizde bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde yeni bir dava açıp, düzenleyip, birleştirme gibi ‘Bu işin sahibi benim’ diyen Akın Gürlek, sürecin aferin budalasıdır. Tayyip Erdoğan’ın aferininin budalasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihine bu kadar kara lekeyle geçecek bir işe kalkışmış olmak ne cesarettir ne cesamettir ne de bundan sonraki Türkiye’nin süreci için hayra atılmış bir adımdır. Her şeyi tartışmalı yapan yarın öbür gün yürüttüğü bütün dosyalar açısından bakıldığında iktidar el değiştiğinde -ki biz hukukun teminatı olmak isteriz- ama öyle bir iktidar gelir ki ne bir AK Partili’nin mal güvencesi kalır ne kimsenin mevki güvencesi kalır ne mazbatalarının güvencesi kalır ne tapuların güvencesi kalır. Bu güvencesizlik halinin altında Akın Gürlek de kalır Recep Tayyip Erdoğan da kalır. O yüzden ben kendilerine şunu söylüyorum: Biz bulunduğumuz yerdeyiz. 100 yıl önceki cesaretle buradayız. Kimin koltuğunda oturduğumuzu, ne için oturduğumuzu biliyoruz. Bildiklerinden geri durmasınlar.''

CHP'nin Ataşehir İlçe Kongresinin yapılamayacak
CHP'nin Ataşehir İlçe Kongresinin yapılamayacak
İçeriği Görüntüle

Kaynak: ANKA