Darende ilçesinin Palanga Mahallesi’nde pancar söküm sezonu başladı. Türkşeker’in Malatya Şeker Fabrikası ile sözleşmeli ekim yapan çiftçi İbrahim Canpolat, “Ben buradan 6 ton pancar aldığım zaman bunun 1,5 tonunu suya vereceğim. Haliyle 1 tonunu gübreye, 1,5 tonunu işçiye vereceğim. Böyle baktığımızda bize kalan 500 kilo. Yani biraz önce elimde tuttuğum pancar sulama birliğine gidiyor, gübreye gidiyor. Ondan sonra yumruk gibi bir pancarda bize kâr kalıyor.” diye dert yandı.
Üniversite mezunu iki oğluyla birlikte çiftçilik yapan Canpolat, 2015 yılından bu yana pancar ektiğini belirterek ilk yıllarda 30-50 dönümle başladıkları ekimi bugün 250 dönüme çıkardıklarını anlattı.
“Giderlerimiz yüksek olduğundan dolayı kazancımız haliyle az oluyor”
Araziler sulanmaya başladıktan sonra 250 dönüm alanda pancar ekimi yaptıklarını belirten canpolat, şöyle konuştu:
“Bu seneki açıklanan fiyat normal. Yani bir tık daha üstünde olsaydı, çiftçimiz biraz daha para kazanırdı. Ama bazı giderlerimiz yüksek olduğundan dolayı kazancımız haliyle az oluyor. Gördüğünüz gibi bunu böyle tek sıra tek sıra söküyoruz. Makineyle söküyoruz ama tek sıra tek sıra. Bu da haliyle yakıta biniyor. Yakıt pahalı, diğer girdilerimiz pahalı. Ama yine de mücadelemizi veriyoruz. Bu pancarları Malatya Şeker Fabrikası’yla anlaşarak ekiyoruz. Yani sözleşme imzalıyoruz. Oradan elemanlar geliyor; pancar fabrikasının personelleri. Sözleşmelerimizi yapıyoruz. Arazilerimizin şartlara uyması gerekiyor tabii. Dönüşümlü ekime girdik biz. Topraklarımızın yorulmaması, verim artışının daha iyi olması için. Bu yıl pancar ektiysek, önümüzdeki sezonda mutlaka ya buğday, ya mısır, ya da ayçiçeği ekeceğiz. Farklı bir ürün ekeceğiz. Arazi söküm bittikten sonra tekrar işlenecek.”
“Kazancımız sulama birliğine, gübreye, işçiliğe gidiyor”
Pancar üretiminin yüksek maliyet gerektirdiğini ifade eden Canpolat, sulama, mazot, gübre ve işçilik giderlerinin kazancı erittiğine vurgu yaparak şu bilgileri verdi:
“Yalnız bu pancarın bu hale gelene kadar belli girdileri var. En büyük girdilerimizden biri sulama masrafı oldu. Özellikle bu yıl havanın çok sıcak gitmesi, bitkinin su ihtiyacının fazla olması nedeniyle planladığımız on sulama yerine on iki sulama yaptık. Haliyle biraz da sulama birliğimizin yoğun bir bölgede çalışması bizi zorladı. Yaklaşık dönüm maliyetimiz 4 bin lirayı buldu. Bu da bizim için büyük bir rakam. Şimdi pancar 3 bin 100 lira, sulama 4 bin lira. Bir dönümde yani. Ben buradan 6 ton pancar aldığım zaman bunun 1,5 tonunu suya vereceğim. Haliyle 1 tonunu gübreye, 1,5 tonunu işçiye vereceğim. Böyle baktığımızda bize kalan 500 kilo. Yani biraz önce elimde tuttuğum pancar sulama birliğine gidiyor, gübreye gidiyor. Ondan sonra yumruk gibi bir pancarda bize kâr kalıyor.”
“Gençlerin köyde kalması için devlet projeler geliştirmeli”
Canpolat son olarak, iki oğlunun da kendisiyle birlikte çalıştığını, gençlerin köyde kalabilmesi için devletin somut projeler geliştirmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Benim iki tane oğlum çalışıyor şu anda. Biri pancar söküyor, diğeri patates söküyor. Bunlar 30 yaşında ve üniversite mezunu. Devletime diyorum ki, bu çocukların burada kalması için, yani böyle popülist şeyler değil de, elle tutulur adımlar atılsa. Bu gençlerin köylerde kalması için projeler geliştirilse çok daha iyi olur. Şehirdekini getirmeye uğraşmasınlar, o gelmez. Buradakini kaçırmasınlar, yeter.”
