CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Saadet Partisi Malatya İl Başkanlığı’na gerçekleştirdiği ziyarette göreve yeni seçilen il başkanı Hamza Paşahan ve il yönetimine hayırlı olsun dileklerini iletti. Ziyarette konuşan Ağbaba, "Bu İran savaşıyla ilgili tek bir cümle duydunuz mu? Önceden haber veriliyor saldırı yapılacağı, ama Trump’a tek bir laf söylenemiyor. Çünkü onun da patronu, Netanyahu’nun da patronu” ifadelerini kullandı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Saadet Partisi Malatya İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Veli Ağbaba’yı parti binası önünde karşılayan Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Hamza Paşahan, Türkiye'nin derin bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Maalesef tarihimizin en kontrolsüz dönemlerinden bir süreci yaşıyoruz. Ekonomiden dış politikaya, tarımdan hayvancılığa, eğitimden yargıya kadar çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıyayız. Derin bir ekonomik kriz söz konusu. Tabii bu bir taraftan yargıya güvenin olmadığı bir yerde yaşanıyor. Öbür tarafta, kur korumalı mevduatın yaklaşık 833 milyar TL’lik bir ülkeye zararı olduğu bir dönemdeyiz. Bir diğer taraftan da 1 trilyonluk bir bütçe açığı var.

"Katma değer üretecek bir üretim yok, kaynak yok"

Ama bakıyorsunuz, katma değer üretecek bir üretim yok, kaynak yok. Bu paraları, bu 1 trilyonluk açığı ödeyecek bir şey yok, kaynak yok. Peki ne yapıyorlar? Devlet, hükümet, cezalarla, vergilerle, ismini bile bilmediğimiz trafik cezalarıyla, diğer cezalarla milletin sırtına bunları yüklüyor. Bu şekilde bütçeyi oluşturmaya çalışıyor. Büyük bir sıkıntı var. Bu bir çıkmaz sokak diyoruz. Derhal bu faizci, kapitalist ekonomik sistemden vazgeçilip, adil bir ekonomik düzene geçilmesi elzemdir.”

“Siyaset, özellikle son dönemde, yargı eliyle dizayn edilmeye çalışılıyor”

Ağbaba, Türkiye’de yargının siyaseti dizayn etme aracı haline getirildiğine belirterek şöyle konuştu:

“Siyaset, özellikle son dönemde, yargı eliyle dizayn edilmeye çalışılıyor. Yargıyla bir ülkenin, bir partinin cumhurbaşkanı adayı 'kaçma şüphesi var' denilerek cezaevine atılıyor. 100 güne yakın süredir cezaevinde tutulmakta. Hiçbir gerekçesi yok. Böyle uyduruk sebeplerle belediye başkanlarımız cezaevine atılıyor, bürokratlarımız cezaevine atılıyor. Yargı eliyle adeta muhalefet cezalandırılıyor.

Ancak biz buna karşı direnmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Bir taraftan yargı sopasıyla muhalefet adayları baskı altına alınmaya çalışılıyor, diğer taraftan konuşan herkes cezaevine atılıyor. Fatih Altaylı, bu ülkenin tanınan gazetecilerinden biri, bir sözünden dolayı aynı gün tutuklanıyor, cezaevine atılıyor. Bu tüm medyaya, tüm siyasi partilere bir mesajdır. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor.

“Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor”

Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Artık herkesin yüzünden okuyoruz bu yoksulluğu, işsizliği. Maalesef geçmişte iki kez, üç kez asgari ücret düzenlenirken, bu yıl anlaşılıyor ki asgari ücrete bir ara zam yapılmayacak. Bugün söyledim, ocak ayından bugüne kadar asgari ücretteki alım gücü kaybı altı bin lira.

“Beyaz yakalılar da artık yoksul”

Ülkenin geniş kesimleri yoksullukla boğuşuyor. Bir gerçek daha var. Eskiden 'beyaz yakalı' dediğimiz insanlar yoksul sayılmazken, bir doktor maaşıyla araba alınabilirken, artık bu mümkün değil. Avukatlar da öyle, mühendisler de, öğretmenler de öyle. Yani yoksulluk maalesef daha da genişliyor. Beyaz yakalılara kadar yoksulluk yayılmış durumda. Ekonomik kriz toplumun geniş kesimlerini vurmuş durumda. Bunlar konuşulmasın diye çeşitli siyasi operasyonlar yapılıyor. Yargı eliyle, siyaset eliyle operasyonlar yapılıyor. Ama hep beraber, muhalefet olarak, birlikte hareket ederek, istişare ederek bu hukuksuzluklara karşı direneceğimizi belirtmek isterim."

“Trump’ın ve Amerika’nın desteğiyle bu katliamlar devam ediyor”

İsrail’in arkasındaki gerçek gücün ABD olduğunu iktidarın Trump’a tek söz söyleyemediğini belirten Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi hepimiz biliyoruz ki, İsrail’in arkasındaki gerçek güç Amerika, hatta Trump. Biliyorsunuz, Netanyahu Amerika’ya gittiğinde kimin evinde kalıyor? Trump’ın damadının evinde. Trump’ın ve Amerika’nın desteğiyle katliamlar devam ediyor. O ortalığı kan gölüne çeviren İsrail’in arkası sıvazlanıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklama yaptı, bakın: İran’daki saldırının arkasındaki güç de Amerika. Ama kimse Amerika’yla ilgili bir şey demiyor. Trump’la ilgili kimse tek laf etmiyor. Cumhurbaşkanı da etmiyor. Batılı ülkeler tepki göstersin diyor. Kardeşim, sen tepki göster. Fiilen ABD ile İran savaşa girmiş durumda. Akıl almaz bir şey. Trump’a karşı büyük bir sessizlik var. Sevgili dostuna bir cümle kuramıyor. Netanyahu’yu kınıyor. Tamam, kına. İsrail’i de kına. Ama o uçakları veren, o bombaları veren, Gazze’deki çocukları katleden Trump’tır. Bu İran savaşıyla ilgili tek bir cümle duydunuz mu? Önceden haber veriliyor saldırı yapılacağı, ama Trump’a tek bir laf söylenemiyor. Çünkü onun da patronu, Netanyahu’nun da patronu.”

Ağbaba, Türkiye'nin ciddi bir tedbir alacaksa Kürecik Üssünü kapatması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Türkiye, eğer ciddi bir tedbir alacaksa, biliyorsunuz birlikte eylemler de yaptık. Kürecik’teki üstten bir tane pinpon topu bile atılsa, buradaki üs İsrail’e haber veriyor. İsrail’in güvenliği için Anadolu topraklarında kurulan füze kalkanı. Samimiysen gel kapat. O Gazze’de çocuklar bombalanıyor. İnsanlar yemek kuyruğundayken öldürülüyor. Ve maalesef Türkiye’de, Malatya’da, Kürecik’te, İsrail’i koruyan bir kalkan hala aktif halde. Genel Başkanımızın da söylediği gibi diyoruz ki: Filistin’in arkasında duracaksan biz de senin arkanda duracağız. Ama Netanyahu’yu kuru kuru kınamakla olmaz. Tedbir alacaksan, ilk iş Kürecik füze üssünü kapat. Samimi olup olmadığını anlayalım. Gel Trump’la ilgili bir cümle kur. Ama yok."

“Siyasetin dizayn edilmesine karşıyız”

Yeni anayasa yapmak için siyasetin yeniden dizayn edilmek istendiğini buna da karşı olduklarını belirten Ağbaba, şunları söyledi:

AFAD,  Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında 5,0 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirdi
AFAD, Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında 5,0 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirdi
İçeriği Görüntüle

"Biz siyasetin bu tür siyasi rüşvetlerle dizayn edilmesine karşıyız. Siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine karşıyız. İnsanların bu anlamda baskı altına alınmasına karşıyız. Devlet olanaklarıyla yapılan transferlere karşıyız. Bazen yerel yönetimlerde, bazen milletvekillerinde yapılıyor bu transferler. Ama doğru olmadığını düşünüyoruz. Türkiye’de herkes biliyor, herkes görüyor ki az sonra sandık var. Az sonra haktır, millettir, milletin vicdanıdır. Oradan olur alabilirseniz siyaset yaparsınız. Alamazsanız yapamazsınız. Herkesin bu millete, milletin iradesine, sandığa sahip çıkması gerekir."

Kaynak: ANKA