Haber: Buse ÖZBEY - Kamera: Ladin DEĞER
(ANKARA) - 28. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, dün yapılan açılış töreniyle başladı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “İçinde yaşadığımız bu zor dönemde aslında bir tarafta kadın cinayetleri, istismar, demokrasiden uzaklaşma, çağdaşlığın geriye çekilmesine yönelik siyasete karşı da bir dik duruştur, kadınların var oluş ve eşitlik mücadelesidir. Sahnede ödül alan her kişi eşitliğin bir parçası. Sanata yatkın olan tüm kanallar daha çok eşitliğe giden yolu bize açar” dedi.
Uçan Süpürge Vakfı’nın bu yıl 28’incisini düzenlediği Kadın Filmleri Festivali başladı. Festivalin açılışına katılan katılımcılar ve davetliler ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, “Uçan Süpürge tarafından gelenekselleşen Kadın Filmleri Festivali’ne katılmak benim için gücü temsil ediyor. Aynı zamanda çok zor bir sektör, bu sektörde de kadınların var olması çok önemli. Dolayısıyla aklıma ilk gelen kadının gücü ve kadının filmler aracılığıyla dünyayı değiştirme isteğinin bir yansıması olarak görüyorum” ifadesini kullandı.
“Kadın temalarının işlendiği birçok etkinliği ülkemize getireceğiz”
CHP Ankara Milletvekili Aliye Tımisi Ersever, “Bu festivallerin Türkiye genelinde özellikle kadın festivallerinin artmasını diliyorum. Umarım ilerideki hükümet değişikliğiyle, Cumhuriyet Halk Partisi hükümeti döneminde kadın festivallerinin, kadın temalarının işlendiği birçok etkinliği ülkemize getireceğiz ve kadının gücünü tekrar tekrar ortaya koyacağız” diye koonuştu.
“Sahnede ödül alan her kişi eşitliğin bir parçası”
Türkiye Kadın Dernekleri Federayonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ise festivale ilişkin şunları söyledi:
“Kadını sanatla ifade edebiliriz çünkü yaşadığımız alan içinde cumhuriyetin ilk kuruluşundan bu yana, cumhuriyet içerisinde kadınların kendilerini ifade etmeleri sanatladır. Zaman zaman bu sahne sanatları, zaman zaman edebiyat üzerine romanlar, yazıtlarla olabilir. 28 yıldır izliyorum ben. Öncelikle Uçan Süpürge Vakfı’na ve emek veren arkadaşlara Halime Güner nezdinde teşekkür ederim, sürdürülebilirliği getirdirler. İçinde yaşadığımız bu zor dönemde aslında bir tafata kadın cinayetleri, istismar, demokrasiden uzaklaşma, çağdaşlığın geriye çekilmesine yönelik siyasete karşı da bir dik duruştur, kadın mücadelesidir, kadınların var oluş ve eşitlik mücadelesidir. Sahnede ödül alan her kişi eşitliğin bir parçası. Bu yüzden bu tür festivaller önemli. Sanata yatkın olan tüm kanallar daha çok eşitliğe giden yolu bize açar. Ekonomik zorlukların olduğu bu dönemde, bir sivil toplum örgütünün tek başına bunu başarması mümkün değil. Kamudan, yerel yönetimlerden, özel sektörlerden destek alması da önemlidir. ‘Kadınlar vardı, kadınlar her yerde’ diyerek bitirmek istiyorum."
Oyuncu Esra Bilgiç, “Sevdiğim, kıymetli bir büyüğüme ödül vermek için buradayım. Televizyon ve sinema sektöründe aktif oynama şansı elde ettiğim için bu festivaller benim için çok kıymetli” diye konuştu.
“Bir kadın film festivalinde erkek olarak davetli olmak beni ayrıca mutlu etti”
Oyuncu Taner Birsel, “Bir kadın film festivalinde erkek olarak davetli olmak beni ayrıca mutlu etti, onurlandırdı. 28’inci yılı Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin. 28 yıl çok mühim bir zaman. Böyle bir festivali ancak kadın sabrı, adanmışlığı ayakta tutabilir diye düşünüyorum. O yüzden onlara hem saygı hem sevgi duyuyorum, koşa koşa geldim buraya” ifadesini kullandı.
Oyuncu Lale Mansur, “Önceden sadece bir kadın mezbahası olan şu an bebek ve çocuk mezbahası haline gelen bir ortamda bunun hala sürdürülebiliyor olması muhteşem, çok sevinçliyim burada olduğum için. Iki elim kanda olsa gelirdim buraya” dedi.
Bennu Yıldırımlar, “İnsan kendisini çok iyi hissediyor ama sorumlulukları da artıyor, böyle özel bir isim adına olan bir ödül. İnsan gurur duyuyor” diye konuştu.
“‘Prodüktör’ kelimesi bile eril bir ifade”
Yapımcı Zeynep Atakan, “28 yıldır bu kadar dayanışmanın, güzel filmlerin olduğu, kadınların filmlerinin olduğu festivalin olması çok anlamlı. Ayrıca 2014’te burada Bilge Olgaç Başarı Ödülü almıştım. Bir yapımcının ödüllendirilmesi çok görülen bir şey değildir. Bunu üretirken, yaparken, bunu tek yapan Uçan Süpürge. Uçan Süpürge’nin çok değerli bir motivasyon olduğunu, Türk ve dünya sinemasından da oldukça önemli, görmemiz, bilmemiz gereken filmlerin oluşturduğu seçike şahane bir festival olduğunu düşünüyorum. Mesleğimiz çok kolay değil. Erkeklerle anılan bir meslek. ‘Prodüktör’ kelimesi bile eril bir ifade. Burada dayanışma, birbirimizn işlerini alkışlamak çok güzel” dedi.
Onur Ödülü’nü alan Hülya Candar, “28 yıl önce ilk senesinde buradaydım. Bu kez de ödül almak için geldim. Ilk geldiğimdeki festivalin konusu kadın yönetmenlerimizdi ve Bilge Olgaç konuktu, onla ilgili anılarımızı anlatmıştık. O zaman da çok güzeldi, Ankara’ya 28 yıl sonra gelmek de çok güzel” diye konuştu.
Bilge Olgaç Başarı Ödülü’ne layık görülen Harika Uygur, ödülü almanın kendisi için büyük bir onur ve bunya yılın emeğinin görülmesi anlamını taşıdığını söyledi. Bilge Olgaç’ın kendisi için çok anlamlı olduğunu dile getiren Uygur, Olgaç’ın son filmine asistan olarak gittiğini belirtti.