Zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan 7554 sayılı kanun, siyasette yeni bir ortak duruşa yol açtı. Cumhur İttifakı dışındaki tüm partiler ile beş bağımsız milletvekili, toplam 260 imzayla Anayasa Mahkemesi’ne giderek kanunun yürürlüğünün durdurulması ve iptalini talep etti. Başvuru sonrası AYM önünde bir araya gelen parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve meslek birlikleri kanunun “ekosistemi tehdit eden bir yıkım yasası” olduğunu vurguladı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bu memleket hepimizin. Zeytinimize, ormanımıza, meramıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” derken, DEM Parti’den Gülüstan Koçyiğit “esas olan halkın mücadelesidir” ifadeleriyle dayanışma mesajı verdi.

CHP: “Yıkım yasasına karşı AYM’den acil karar bekliyoruz”

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, başvuru sonrası yaptığı açıklamada söz konusu düzenlemeyi “ekosisteme büyük bir saldırı” olarak niteledi. Mecliste yoğun mesai harcamalarına rağmen kanunun geçirildiğini vurgulayan Günaydın, “Acele kamulaştırma yetkisini her alana yaydılar, ÇED süreçlerini fiilen devre dışı bıraktılar. Bu yasa, Türkiye’nin zeytinliklerini ve ormanlarını sermayenin sınırsız talanına açıyor” dedi. Anayasa Mahkemesi’ne seslenen Günaydın, öncelikle yürütmeyi durdurma, ardından da iptal kararı verilmesi çağrısında bulundu.

Özgür Özel’den sert çıkış: “Filistin’i Trump’a terk ediyorlar”
Özgür Özel’den sert çıkış: “Filistin’i Trump’a terk ediyorlar”
İçeriği Görüntüle

DEM Parti: “Adrese teslim bir talan düzeniyle karşı karşıyayız”

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Koçyiğit ise iktidarın doğayı şirketlerin çıkarına teslim ettiğini söyledi. “Birkaç maden firması rantına rant katsın diye zeytin ağaçları sökülüyor, bu da bilim diye sunuluyor” diyen Koçyiğit, esas olanın halkın mücadelesi olduğunu vurguladı. Koçyiğit, toplumsal itirazın büyütülmesiyle sonuç alınabileceğini belirterek, “Bu talan yasasına razı olmadık, asla razı olmayacağız” ifadesini kullandı.

Diğer partilerden ortak mesaj: “Toprak, su ve zeytin halkındır”

Yeni Yol Grubu adına Selçuk Özdağ, düzenlemeyi “sermayeye peşkeş” olarak tanımlarken, Demokrat Parti’den Haydar Altıntaş “millet vicdanında karşılığı olmayan bu kanun ancak zorbalıkla uygulanır” dedi. Yeniden Refah Partisi Milletvekili Doğan Bekin, “AYM’nin gecikmeden iptal kararı vermesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Emek Partisi’nden İskender Bayhan ise iktidarı “adrese teslim sömürü yasası” çıkarmakla suçladı.

Sivil toplumdan destek: “Toprağımızı vermiyoruz”

Başvuruya siyasi partilerin yanı sıra SOL Parti, KESK ve çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi. “Toprağımızı Vermiyoruz İnisiyatifi” adına konuşan Halime Şaman, düzenlemeyi “yasa kılığına sokulmuş işgal senaryosu” diye niteledi. Şaman, köylerin susuz ve topraksız bırakılmasının büyük göçlere yol açacağını belirterek, “Bu yasa yalnızca insanı değil, tüm canlı yaşamını hedef alıyor. AYM’den açık talebimiz: İşgal yasasını iptal edin ama önce yürütmeyi durdurun” dedi.

Sonraki süreç ve beklenti

Başvurunun ardından gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrildi. Mahkemenin ilk olarak yürütmeyi durdurma talebini, ardından iptal başvurusunu karara bağlaması bekleniyor. Muhalefet partileri ve sivil toplum, AYM’den çıkacak kararın yalnızca bir hukuki sonuç değil, aynı zamanda Türkiye’nin doğa politikaları açısından da tarihi bir dönemeç olacağı görüşünde birleşiyor.

Kaynak: ANKA