Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Sumud filosuna katılamayan Yeniden Refah Partisi (YRP) heyeti, yaşanan süreci TBMM’de düzenledikleri basın toplantısıyla değerlendirdi. YRP Konya Milletvekili Ali Yüksel, Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Güner ve Genel Merkez STK Başkan Yardımcısı Yaşar Özkan’ın katıldığı toplantıda, Türk heyetinin neden filoya alınmadığına dair birçok soru gündeme getirildi. Yüksel, Dışişleri Bakanlığı’nın kendilerinden hiçbir bilgi talep etmemesini eleştirerek, “Sumud filosunun akıbetini sonuna kadar takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin jürileri açıklandı
32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin jürileri açıklandı
İçeriği Görüntüle

“Filoya katılım son anda engellendi”

Ali Yüksel, farklı ülkelerden teknelerin hazırlık yaptığını ancak İsrail’in saldırılarından sonra şartların değiştiğini söyledi. Bazı teknelerin evrak ve donanım eksiklikleri gerekçe gösterilerek sefere çıkmalarının engellendiğini belirten Yüksel, “14 Eylül’de filoya katılamadık ve Türkiye’ye dönmek zorunda kaldık. Ne Tunus’ta ne de döndükten sonra herhangi bir himaye ya da teşvik görmedik” dedi.

Yüksel, organizatörlerin de Türkiye’nin belirsiz tutumu nedeniyle konunun siyasi polemik haline gelmemesi için temkinli davrandıklarını ifade etti. İsrail’in Türk milletvekillerinin bulunduğu bir gemiye operasyon yapma ihtimalinin de sürecin gidişatını etkilediğini belirtti.

“İslam ülkelerinin acziyetini görmek kahredici”

Yüksel, Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının bölgesel krizi derinleştirdiğini vurguladı. “Gazze düşerse Kudüs, Mescid-i Aksa ve Şam’ın da hedef olacağı açıktır” diyen Yüksel, İsrail’in genişleme planlarına dikkat çekti. İslam ülkelerinin sessiz kalmasını sert sözlerle eleştiren YRP’li vekil, “İsrail halkı birkaç esir için seferber olurken, her gün yüzlerce can kaybına rağmen İslam ülkelerinin acziyetini görmek bizleri kahretmektedir” diye konuştu.

“Helikopter ve İHA ile süreç kayda alınabilirdi”

Yüksel, sürece dair Türkiye’nin daha aktif bir tavır alması gerektiğini dile getirdi. “Helikopter ve İHA taşıyan bir gemi süreci havadan, denizden takip ederek kayda alıp raporlayamaz mıydı?” diye soran Yüksel, bu belgelerin ileride iç hukuk, uluslararası mahkemeler ve BM İnsan Hakları Komiserliği nezdinde önemli bir rol oynayacağını söyledi.

“Susarak siyaset yapılmaz”

Türkiye’nin Tunus’ta elçiliği ve güçlü bir istihbarat ağı bulunduğunu hatırlatan Yüksel, “Yaşadığımız durumun arkasındaki gerçeğin ortaya çıkarılması gerek. Bazı şeylerin söylentisi, yaşanmış olmasından daha yıkıcıdır. Biz üzgünüz ama susarak siyaset yapılmaz” dedi.

Kaynak: ANKA