Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İmralı görüşmelerine sert tepki göstererek sürecin kamuoyundan gizlendiğini ve Abdullah Öcalan’a siyasi meşruiyet kazandırdığını savundu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu üzerinden yürütülen İmralı sürecine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Özdağ, tüm itirazlara rağmen İmralı’ya heyetler gönderildiğini belirterek, bu sürecin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a siyasi meşruiyet zemini oluşturacağını daha önce dile getirdiklerini söyledi.
“Söylediklerimiz gerçekleşti”
Özdağ, yapılan görüşmelerin kamuoyuna yansıtılma biçimini eleştirerek, “Bu sürecin bebek katiline siyasi meşruiyet zemini oluşturacağını söylemiştik. Nitekim öyle oldu” ifadelerini kullandı. Sürecin şeffaf yürütülmediğini savunan Özdağ, Türk milletinden bilgilerin gizlendiğini öne sürdü.
“Nerede 62 sayfa, nerede 17 sayfa?”
Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’ndan üç üyenin, Abdullah Öcalan ile yaptığı İmralı görüşmelerine ilişkin kamuoyuna yalnızca sınırlı bilgi verildiğine dikkat çeken Özdağ, basına yansıyan iddiaları hatırlattı. Görüşme tutanaklarının altmış iki sayfa olduğu, daha sonra on yedi sayfaya indirildiği ve en sonunda dört sayfalık bir özetin açıklandığının konuşulduğunu belirten Özdağ, “Nerede altmış iki sayfa? Nerede on yedi sayfa? Nerede dört sayfa?” sorularını yöneltti.
“Türk milletinden ne gizleniyor?”
Özdağ, Öcalan’ın görüşmelerde dile getirdiği iddia edilen taleplere ilişkin de dikkat çekici sorular sordu. Sürecin gerçekten “hayırlı” bir iş olarak sunuluyorsa neden gizlilik içinde yürütüldüğünü sorgulayan Özdağ, Öcalan’ın Gabar’daki petrol gelirlerinden ve bölgede üretilen elektrikten pay isteyip istemediğini, Anayasa’nın altmış altıncı maddesinin değiştirilmesi ve Türklük tanımının çıkarılması yönünde taleplerinin olup olmadığını gündeme getirdi.
“Kritik talepler masada mı?”
Özdağ ayrıca Kürtçenin ikinci resmi dil olması, ana dilde eğitim taleplerinin dile getirilip getirilmediğini ve YPG-SDG’nin silah bırakmayarak polis gücü adı altında faaliyetlerini sürdürmesine yönelik bir öneri sunulup sunulmadığını sordu. “Neyi Türk milletinden gizliyorsunuz?” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
