İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, grup toplantısında iktidara sert sözlerle yüklendi. “Bizde güce tapınma yoktur, meşruiyeti milletin vicdanında ararız” dedi.

İYİ Parti grubunda “devlet geleneği” ve “karakter” vurgusu

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, hem siyasi çizgilerine hem de iktidarın yönetim anlayışına ilişkin dikkat çeken mesajlar verdi.
Toplantı öncesi salon Türk bayraklarıyla donatıldı, Dervişoğlu’nun salona girişi sırasında Mülkiye Marşı çalındı. Katılımcılar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Ne mutlu Türk’üm diyene” sloganları attı.

Kürsüye çıkan Dervişoğlu, partisini “mücadeleyle doğmuş bir hareket” olarak tanımladı ve “Bizde yalpa olmaz, bizde sapma olmaz. Bizde güce tapınma ve teslimiyet yoktur. Olmayacaktır da.” ifadeleriyle kararlılığını vurguladı.

“Herkese sesleniyorum; bir ayaküstü görüşmeyle ya da el sıkışmayla karakterimizin değişeceğini sananlar bizi tanımıyor. Meşruiyeti fotoğraf karelerinde değil, milletin vicdanında arayanlarız.”

“Cumhur Koalisyonu devlet olma mevzisini terk etti”

Dervişoğlu, iktidarı hedef alan sözlerinde Cumhur İttifakı’nın devleti partileştirdiğini öne sürdü. “İstiyorlar ki muhalefet de kendilerine benzesin, rozetini değiştirsin.” diyen Dervişoğlu, “Şantaj siyasetiyle herkesin hizaya gelmesini istiyorlar. Devletin teamüllerini yok etmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti lideri, partilerinin devlet geleneğinden sapmayacağını belirterek şu sözleri sarf etti:

CHP'li Adem: Gübretaş, Yandaş Firmadan Pahalı Alım Yaparak Kamuya Zarar Verdi
CHP'li Adem: Gübretaş, Yandaş Firmadan Pahalı Alım Yaparak Kamuya Zarar Verdi
İçeriği Görüntüle

“Biz devlet ciddiyetini terk etmeyiz. Milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği budur. Siyaset falına fotoğraflardan bakanlar bizden uzak dursunlar.”

“Siyaseti millete karşı yapıyorlar”

Ekonomik tabloya geniş yer ayıran Dervişoğlu, iktidarın ekonomi politikalarını sert biçimde eleştirdi.
“Cumhur koalisyonu siyaseti millet için yapmayı unuttu, artık millete rağmen yapıyor.” diyen Dervişoğlu, Merkez Bankası’nın açıklamalarını örnek göstererek şunları kaydetti:

“Yastık altındaki altınlar yüzünden enflasyonla mücadele edemiyorlarmış. Meali şu; enflasyonun sebebi milletmiş. Önce faiz sebep dediler, şimdi millet sebep oldu. Bu akıl tutulmasıdır.”

Dervişoğlu, son bir yılda temel harcamalardaki artış oranlarını hatırlatarak, “Gıdada yüzde 36, ulaştırmada yüzde 25, eğitimde yüzde 66, konutta yüzde 51 artış var. Milletimiz bu yükle boğuşuyor.” dedi.

Asgari ücret tartışmalarına da değinen Dervişoğlu, geçen yıl 28 bin TL önerdiklerini hatırlattı:

“Onlar 22 bin lira açıkladılar. Temmuzda da ‘Allah versin, şükredin halinize’ dediler. Haklı çıktık diye sevinmiyoruz, olan yine milletimize oluyor.”

“İşsizlik, devletin meşruiyetini aşındırıyor”

Genç işsizliğine özel vurgu yapan Dervişoğlu, milyonlarca gencin “evine kapanmış” durumda olduğunu belirtti.

“Bir ülkede 6 milyon ev genci varsa o ülke geleceğini evlere hapsetmiş demektir. Bu gençleri meşru yollar yerine çetelerin, zararlı yapıların kucağına itiyorsunuz. Bu bir toplumsal çöküştür.”

Dervişoğlu, işsizliğin artık yalnızca bir istatistik değil, “toplumsal dokuyu parçalayan bir virüs” olduğunu ifade etti.

“Gemi su alıyor, bu milletin tersi farklıdır”

Konuşmasının ilerleyen bölümünde yolsuzluk, gelir dağılımı ve yargı sistemine ilişkin sert eleştiriler yönelten Dervişoğlu, iktidara açık bir uyarıda bulundu:

“Gemi su almaya başlayalı çok oldu. Bu kafayla giderseniz, gemi batacaktır. Bu millete bu kötülüğü yapmayın. Sizi geldiğiniz gibi göndereceğiz diyoruz ama geldiğiniz gibi gitme imkanından da mahrum kalabilirsiniz. Bunu iyi düşünün.”

“Suç işleniyorsa devletin gözetiminde işleniyor”

Dervişoğlu, bazı şirketlere yönelik operasyonlara da değindi ve devletin denetim zafiyetini eleştirdi:

“Bir savcı bile ‘hangi devlet büyüğü yönlendirdi?’ diye sormuyor. Ama alın teriyle üretmeye çalışan vatandaşa nefes aldırmıyorlar. Şirket alımları devlet onayından geçiyor. Suç işleniyorsa devletin gözetiminde işleniyor.”

“Ekonomi yönetimi rant ve ayrıcalık üzerine kurulu”

Kamu bankalarının kaynak dağılımına dikkat çeken Dervişoğlu, üreticinin yüksek faiz altında ezildiğini söyledi.

“Ticari kredi faizi yüzde 52. Çiftçinin traktörüne haciz var ama elitlere geri ödemesiz döviz kredisi veriliyor. Hak bunun neresinde?”

“Halkbank davası Türkiye için itibar bataklığına dönüştü.” diyen Dervişoğlu, finansal sistemin üreticiyi değil, rant çevrelerini desteklediğini savundu.

“Üreticinin hakkı teslim edilsin”

Konuşmasını üretim ve yatırım çağrısıyla tamamlayan Dervişoğlu, sanayici ve KOBİ’lerin finansman yükünü hafifletecek düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi:

“Türk Lirası kredilerde sınırlar gevşetilmeli, finansman maliyetleri öngörülebilir hale gelmeli. Haklı çıkmak istemiyoruz, milletimizin hakkı teslim edilsin istiyoruz.”

Kaynak: ANKA