Ankara Kent Konseyi’nin “Neden Yoksuluz: Yoksulluğa ve Yoksunluğa Hayır” çalıştayında konuşan eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, asgari ücretin ilk kez açlık sınırının altında belirlendiğini söyledi. Karayalçın, “Bu, emekçinin ertesi gün yeniden çalışacak takati kalmaması demektir” dedi.
Yoksulluk Çalıştayı Ankara’da Başladı
Ankara Kent Konseyi tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek “Neden Yoksuluz: Yoksulluğa ve Yoksunluğa Hayır” çalıştayı bugün başladı. Çalıştaya Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, eski Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Sanayi ve Teknoloji Politika Kurulu Başkanı Yalçın Karatepe, Çalıştay Koordinatörü Prof. Dr. Habib Akdoğan, ABB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ahmet Güven, Ankara Kent Kurulu Onur Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş ve Kent Yoksulluğu ile Mücadele Çalışma Grubu Sözcüsü Fikret Bahadan katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Habib Akdoğan, çalıştayın amaç ve kapsamını aktarırken, Ahmet Güven de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal hizmet alanındaki çalışmalarına değindi.
Karayalçın: Yoksulluk Sadece Parayla Ölçülemez
Eski Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, yoksulluğun yalnızca parasal göstergelerle ele alınmasının eksik bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Uluslararası kuruluşların mutlak ve göreli yoksulluk tanımlarına değinen Karayalçın, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın “insani yoksulluk” kavramının da dikkate alınması gerektiğini söyledi. Türkiye’de sendikaların uzun süredir kullandığı açlık sınırı ve yoksulluk sınırı ölçütlerinin, toplumsal gerçekliği daha net ortaya koyduğunu ifade etti.
“Asgari Ücret İlk Kez Açlık Sınırının Altında”
Karayalçın, Türkiye tarihinde ilk kez asgari ücretin açlık sınırının altında belirlendiğini belirterek, bunun emekçiler açısından son derece vahim bir tablo yarattığını söyledi. Açlık sınırının altında belirlenen bir asgari ücretin, emekçinin emeğini ertesi güne taşıyacak gücü bulamaması anlamına geldiğini vurgulayan Karayalçın, bu durumun yalnızca çalışanları değil emeklileri de derinden etkilediğini dile getirdi. Emekli maaşlarının büyük bölümünün asgari ücretin dahi altında kaldığını belirten Karayalçın, yoksulluğun işsizlik ve adaletsiz gelir dağılımının sonucu olduğunu, ancak artık başlı başına ele alınması gereken ciddi bir sosyolojik sorun haline geldiğini söyledi.
Karatepe: Yoksulluk Siyasi Tercihlerin Sonucudur
CHP Sanayi ve Teknoloji Politika Kurulu Başkanı Yalçın Karatepe ise yoksulluğun ekonomik zorunluluklardan değil, siyasi karar ve tercihlerden kaynaklandığını ifade etti. “Neden yoksuluz?” sorusunun, kamu kaynaklarının kimden yana ve kimin için kullanıldığı sorusuyla yanıtlanabileceğini söyleyen Karatepe, iki bin yirmi altı yılı bütçesinin bu tercihler açısından net bir tablo sunduğunu belirtti.
Karatepe, emeklilerin ve dar gelirli kesimlerin taleplerine karşılık sürekli “bütçede yer yok” denildiğini, ancak bütçenin teknik değil siyasi bir belge olduğunu vurguladı. Kamu kaynaklarının toplumsal faydayı artıracak şekilde dağıtılmadığını savunan Karatepe, öğrencilerin beslenme sorunlarından emeklilerin geçim sıkıntısına kadar birçok alanda yoksulluğun bilinçli tercihlerin sonucu olarak derinleştiğini dile getirdi.
“Kaynak Var, Siyasi İrade Yok”
Yalçın Karatepe, geçmiş yıllarla kıyaslandığında emekli sayısının artmasına rağmen bütçeden ayrılan payın oransal olarak azaldığını belirterek, bunun siyasi bir tercih olduğunu söyledi. Okullarda bir öğün ücretsiz yemek talebinin dahi “bütçede yer yok” gerekçesiyle reddedildiğini hatırlatan Karatepe, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin benzer hizmetleri hayata geçirebilmesinin sorunun kaynak yetersizliği değil, siyasi irade eksikliği olduğunu gösterdiğini ifade etti.
