CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, diploma davasının üçüncü duruşmasında yaptığı savunmada, davanın “Evrakta sahtecilik değil, Cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme davası” olduğunu söyledi. İmamoğlu, “Hakim değiştirerek adalet değişmez, savcı terfi ettirilerek gerçek gizlenemez. Milletin iradesi operasyonlarla esir alınamaz” dedi.
“Bu dava, adaylığımı engelleme girişimidir”
On sekiz Mart’ta diploması iptal edilen ve ertesi gün gözaltına alınan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, diploma davasının üçüncü duruşmasında kapsamlı bir savunma yaptı. İmamoğlu, davanın temel amacının Cumhurbaşkanı adaylığını engellemek olduğunu belirterek, bu durumun Türkiye’de seçme ve seçilme hakkına yönelik bir müdahale olduğunu ifade etti. Geniş katılımlı destek sürecine işaret eden İmamoğlu, milyonlarca vatandaşın iradesinin hedef alındığını söyledi.
“Gerçek gizlenemez, adalet değişmez”
Savunması boyunca yargı bağımsızlığı vurgusu yapan İmamoğlu, geçmişe yönelik tüm belgelerinin gerçek olduğunu, hiçbir sahtecilik iddiasının somut bir belgeyle desteklenemediğini söyledi. Hakim ve savcı değişikliklerinin gerçeği örtemeyeceğini belirterek, milletin iradesinin hiçbir operasyonla bastırılamayacağını ifade etti. Kendisine yönelik suçlamaların siyasi olduğunu dile getiren İmamoğlu, “Bu süreç ne beni ne de milletimizi şaşırtıyor. Absürt günleri beraber aşacağız” dedi.
“Hesap vermesi gereken bir avuç kişi var”
İmamoğlu, savunmasında kendisine yönelik suçlamaların hiçbir somut dayanak taşımadığını, iddianamenin tahminler ve varsayımlarla hazırlandığını savundu. Kendisini hedef alanların, bir kişinin isteğiyle otuz beş yıl önceki hayatına dönüş yaparak suç icat etmeye çalıştığını belirtti. Haksızlık yapan herkesin hem adil yargı önünde hem de millet vicdanında hesap vereceğini vurguladı.
Hakim ile dikkat çeken diyalog
Duruşmada İmamoğlu ile mahkeme hakimi arasında dikkat çeken bir diyalog yaşandı. Hakim, İmamoğlu’nun on dokuz yaşında İstanbul Üniversitesi’ne yazdığı yatay geçiş dilekçesini ve ekonomik gerekçelerini hatırlatarak soru yöneltti. İmamoğlu, hakimin sorularını ön yargılı bulduğunu söyleyerek, “Çok kötü yerden başladınız. Bu soru zannediyorum’a girer” yanıtını verdi. Diyalog zaman zaman gerilirken, İmamoğlu savunmasına devam etti.
“Diplomam anamın ak sütü gibi helaldir”
Sözlerinin devamında diplomasına yönelik bütün iddiaları reddeden İmamoğlu, hiçbir evrakta sahtecilik yapmadığını, devletin açıkladığı kontenjan ve ilanlar doğrultusunda üniversiteye yerleştiğini söyledi. İddianamenin Türk yargısının itibarını zedelediğini belirterek, “Bu utanç verici süreç bir an önce bitirilmelidir. Yüce Türk yargısının namusunu kurtarın” dedi.
“En büyük sebep Cumhurbaşkanı adaylığımdır”
İmamoğlu, bu davanın açılmasının tek sebebinin Cumhurbaşkanı adaylığı olduğunu yineleyerek, geçmiş seçimlerde yaşanan süreçleri hatırlattı. İptal edilen seçimden bu yana kendisine yönelik siyasi baskıların devam ettiğini, buna rağmen milletin desteğiyle zorlukları aştığını ifade etti. Kendisine karşı yürütülen engelleme girişimlerinin başarıya ulaşamayacağını söyledi.
“Bu millet, zalime de adaletsizliğe de geçit vermez”
Savunmasını, geleceğe yönelik bir mesajla tamamlayan İmamoğlu, çocukların ve gençlerin bu süreçte yapılanları asla affetmeyeceğini, adaletin er ya da geç yerini bulacağını belirtti. Haksızlığa uğrayan herkes için mücadele ettiğini söyleyen İmamoğlu, “Bir avuç muhteris bu milletin vicdanı önünde hesap verecek” dedi.