Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği, 137 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin 412 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. Mahkeme, otel yönetiminin yangın risklerini bilmesine rağmen “olursa olsun” kastıyla hareket ettiğini, misafirleri uyarmadan oteli terk ettiğini ve kritik “altın zamanı” kullanmadığını belirtti.
Mahkeme gerekçesi: Kritik “altın zaman” misafirleri kurtarmak için kullanılmadı
Bolu Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye’nin en büyük otel felaketlerinden biri olarak kayda geçen Grand Kartal Otel yangınına ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
Kararda, 78 kişinin yaşamını yitirdiği ve 137 kişinin yaralandığı yangında otelin yönetim kurulu üyelerinin, yangının ilk anından haberdar olmalarına rağmen konaklayan misafirleri uyarmadığı ve tahliye için hiçbir adım atmadığı vurgulandı.
Gerekçede, yangından sonra olay yerinden ayrılan yönetim kurulu üyelerinin “altın zaman” olarak tanımlanan hayati dakikaları kullanmadıkları ve “inkâr mahiyetindeki savunmalarına itibar edilmediği” ifade edildi.
Yönetim eksiklikleri biliyordu ama giderilmedi: “Olursa olsun” mantığıyla hareket edildi
Kararda, otelin yangın güvenliğine ilişkin eksikliklerinin yıllardır bilindiği, yönetim kurulu üyelerinin buna rağmen iyileştirme yapmadığı belirtildi.
Denetimlerde tespit edilen eksiklerin “sezon açılıyor” ve “masraf çok” gerekçesiyle giderilmediği, sprinkler sisteminin bulunmadığı, tahliye yollarının mevzuata aykırı olduğu, gaz tahliye ve duman tahliye sistemlerinin yetersiz kaldığı aktarıldı.
Mahkeme, sanıkların eksikleri bilerek otelin faaliyetini sürdürmesine izin verdiğini belirterek, davranışlarının “olursa olsun kastı” taşıdığını kaydetti.
Yangın anı: “Misafirlere haber vermeyin” talimatı, kamera ve HTS kayıtlarıyla örtüştü
Gerekçeli kararda, yönetimin “misafirlere haber vermeyin, personeli uyarın” yönündeki talimatının HTS ve kamera kayıtlarıyla doğrulandığı belirtildi.
Yangının ilk anlarında yönetim kurulu üyelerinin otelde kalan misafirleri bilgilendirmeden otelden ayrıldığı ve tahliye sürecine hiçbir katkı sunmadığı kaydedildi.
Belediyeye ağır eleştiri: “Görevini yapmayıp tersine yol gösterdi”
Kararda, belediyenin oteldeki eksiklikleri tespit ettiği hâlde giderilmesi için işlem başlatmadığı, tam tersine yönetimle birlikte hareket ederek denetim süreçlerini iptal ettirmeye çalıştığı belirtildi. Bu davranış “vahim” olarak nitelendi.
Dünyanın en büyük altıncı otel yangını: “Olası kastın ötesinde vahim”
Gerekçeli kararda, can kaybı açısından yangının dünyada kayda alınmış altıncı büyük otel yangını olduğu belirtilerek, sanıkların yıllardır otelcilik yapan, turizm eğitimi almış kişiler olarak riskleri açıkça öngörebilecek durumda olduğu vurgulandı.
Yargıtay’ın “olası kast” içtihatlarına atıf yapılarak, somut olayın bu örneklerden bile “daha vahim nitelikte” olduğu kaydedildi.
Mahkeme: “Eksiklikler biliniyor, sonuç öngörülebilir, buna rağmen misafir kabul edildi”
Gerekçede sanıkların sorumluluğu şu ifadelerle tanımlandı:
Otelin yangın mevzuatına aykırı biçimde 11’inci ve 12’nci katlarının odaya çevrilmesi, yangın merdivenlerinin daraltılması, yeterli acil çıkış ve aydınlatma olmaması, elektrik ve LPG tesisatının uygunsuzluğu, resmi iş güvenliği uzmanı bulundurmama, yangın eğitimlerinin verilmemesi ve 16 Aralık iki bin yirmi dört tarihli itfaiye raporundaki eksiklerin giderilmek yerine “iptal ettirilmesi” gibi çok sayıda uygulama sıralandı.
Sanıkların “olursa olsun” mantığıyla bu riskleri görmezden geldiği belirtildi.
Sanıklara verilen cezalar: 34’er kez müebbet, 44’er kez 24 yıl 11 ay hapis
Mahkeme, otelde hayatını kaybeden 34 çocuk için sanık Halit Ergül, Emine Ergül Murtezaoğlu, Emir Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Sedat Gülener, Kenan Coşkun ve İrfan Acar’a otuz dört’er kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi.
Bu cezalar, “olası kast” değerlendirmesiyle otuz dört’er kez müebbete çevrildi.
Ayrıca, hayatını kaybeden 44 yetişkin için aynı sanıklara kırk dört’er kez yirmi dört yıl on birer ay hapis cezası verildi.
Diğer sanıklara verilen cezalar
Mahkeme;
-
Cemal Özer ve Mehmet Salun’a yirmi iki yıl üçer ay,
-
Doğan Aydın, Muharrem Şen ve Kübra Demir’e yirmi bir yıl dört ay on beşer gün,
-
Reşat Bölük, Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer, Ali Ağaoğlu, Aleyna Beşinci, İbrahim Polat, İsmail Karagöz’e yirmi bir yıl,
-
Y. Burak Çetin’e on iki yıl,
-
Bayram Ütkü’ye on sekiz yıl hapis cezası verdi.
Üç sanık ise beraat etti:
Faysal Yaver, Ece Kayacan ve Enver Öztürk.




