CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, 2026 yılı Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri öncesinde sert konuştu: “İktidarın uyguladığı ekonomik program refah değil, yoksulluk üretiyor. CHP olarak biz refahın adil paylaşıldığı bir Türkiye için hazırız.”
“Ekonomideki tablo vahim, refah söyleminin karşılığı yok”
CHP Hazine ve Maliye’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 2026 yılı bütçesini değerlendirdi.
Karatepe, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumuna değinerek, “Ülke ekonomisinin iyiye gittiğini söyleyecekler ama biz biliyoruz ki bu açıklamaların vatandaşın refahında hiçbir karşılığı yok” dedi.
“Enflasyonda başarıdan söz etmek mümkün değil”
CHP’li Karatepe, iktidarın “rasyonelliğe dönüş” söylemini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Göreve geldikleri tarihten bugüne enflasyon düşmedi, aksine kalıcılaştı. İşsizlik oranı geniş tanımlı şekilde yüzde 30’larda. Özellikle tekstil sektöründe 200 binden fazla kişi işini kaybetti. Konkordato sayıları arttı. Bu tablo, uygulanan programın başarısızlığının en açık göstergesidir.”
“Dolaylı vergiler vatandaşı ezmeye devam ediyor”
2026 yılı bütçesindeki vergi dağılımına dikkat çeken Karatepe, dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının yüzde 63’ü aştığını söyledi.
“Vergi yükü dar gelirlinin omzunda. Kurumlar vergisi yüzde 11,7 iken KDV ve ÖTV oranları hâlâ artıyor. Bu adaletsizlik sürdürülemez.”
“Gelir vergisinin ilk dilimini yoksulluk sınırının üstüne taşıyacağız”
CHP’nin ekonomi vizyonuna ilişkin somut adımları sıralayan Karatepe, iktidara geldiklerinde gelir vergisinin ilk dilimini yoksulluk sınırının üzerine çıkaracaklarını söyledi.
“Vatandaşın vergi yükünü azaltmak, eğitim, sağlık ve ulaşım giderlerini vergi matrahından düşürmek mümkün. Bu konuda teknolojik altyapımız hazır.”
“Kredi kartı vergilerini sıfırlayacağız”
Karatepe, yüksek faiz ve vergi oranlarının vatandaşları borç batağına sürüklediğini belirterek, “Kredi kartı ve KMH hesaplarından alınan vergileri sıfırlayacağız. Yıllık faiz oranı neredeyse yüzde 100’e dayandı. Bu yük artık taşınamaz hale geldi” dedi.
“Vergi cennetlerinin listesini açıklayın”
İktidara şeffaflık çağrısı yapan Karatepe, vergi cennetlerine giden paraların vergilendirilmesi konusuna dikkat çekti:
“19 yıldır vergi cennetlerinin listesi açıklanmıyor. Kimlerin bu ülkelere para gönderdiğini neden gizliyorsunuz? Kamuoyu bilgilendirilmelidir.”
“Faize kaynak aktarılıyor, vatandaşa hizmet kalmıyor”
2026 bütçesinde en yüksek gider kalemlerinden birinin faiz ödemeleri olduğuna vurgu yapan Karatepe, “Kaynak sorunu yok, kaynak tahsis sorunu var. Vatandaşa değil, faize kaynak aktarılıyor” dedi.
Şehir hastaneleri ve otoyol ödemelerinin bütçedeki payına da değinen Karatepe, “Köprü ve otoyolların özelleştirilmesi vatandaşa fayda değil, yük getirecek. Biz o gişeleri kaldıracağız” ifadelerini kullandı.
“Eğitimde kaynak payı azaldı, gençler okuldan kopuyor”
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin 10 yılda yüzde 13,4’ten yüzde 10,3’e düştüğünü hatırlatan Karatepe, eğitime ayrılan payın bilinçli olarak azaltıldığını söyledi.
“Türkiye’de 15-34 yaş arasındaki 831 bin genç ekonomik sebeplerle eğitimini bırakmış durumda. Bu tablo bir tercih sonucu.”
“Tarıma destek azaldı, ithalat politikası utanç verici”
Tarım sektörünün ihmal edildiğini vurgulayan Karatepe, 2026 bütçesinde tarıma ayrılan payın milli gelire oranla binde 7’ye gerilediğini belirtti.
“Tarımsal potansiyeli bu kadar yüksek bir ülkede tüketiciye ithalat yoluyla gıda sunmak içler acısı bir durumdur. Bu, iktidarın tarıma bakışının özetidir.”
“SGK gelirleri giderleri karşılıyor ama emekli açlığa mahkûm”
CHP’li Karatepe, sosyal güvenlik sisteminin aslında sürdürülebilir olduğunu vurguladı:
“SGK’nın gelirlerinin giderlerini karşılama oranı yüzde 99,4. Buna rağmen emekli aylıkları açlık sınırının altında tutuluyor. Bu tercih de bütçe politikasının adaletsizliğini gösteriyor.”
“CHP’nin ekonomi programı hazır”
Konuşmasının sonunda Karatepe, CHP’nin çözüm önerilerini özetledi:
“Yoksulluk bu ülkenin kaderi değil, iktidarın tercihidir. Biz planlamaya dayalı, vatandaşın refahını önceleyen kamusal bir ekonomi modeliyle yola çıktık. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren refahın adil paylaşıldığı bir Türkiye dönemi başlayacak.”
