CHP Genel Merkez Avukatı Çağlar Çağlayan, Ekrem İmamoğlu dahil 407 kişi hakkında hazırlanan 3 bin 741 sayfalık iddianamenin siyasi bir kurgu olduğunu belirterek, “Temel amaç CHP’yi kapatmak. Bu artık soyut değil, somut bir hale geldi” dedi.
“3 Bin 741 Sayfalık Külçe Gibi İddianame”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, Ekrem İmamoğlu’nun da “suç örgütü lideri” olarak yer aldığı 3 bin 741 sayfalık iddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. CHP Genel Merkezi Avukatı Çağlar Çağlayan, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada iddianamenin siyasi baskı sonucu yazıldığını vurguladı.
“Ne yapılmak istendiği baştan belli. Sonradan doldurulmuş bir iddianame. Gelen baskılar nedeniyle bir metin yazmak zorunda kalmışlar.”
“İtirafçılarla Şema Kurgulanmış”
Çağlayan, iddianamede çizilen “örgüt şeması”nın tamamen gizli tanık ve itirafçı ifadelerine dayandığını söyledi:
“En başta kafada bir şema çizilmiş, sonra gizli tanık ve itirafçı ifadeleriyle o şema doldurulmuş. İtirafçılar çelişkili ifadeler veriyor, ama buna rağmen dosyaya konulmuş.”
Avukat, iddianamede birbirleriyle hiçbir ilişkisi olmayan kişilerin aynı örgüt altında gösterildiğini belirtti:
“Ekrem Bey’in etrafında duran herkes ‘örgüt üyesi’ ilan edilmiş. Şemadaki kişilerin birbirleriyle ilgisi yok.”
“Kurgunun Hedefi CHP”
Çağlayan, iddianamenin yalnızca İBB’ye değil doğrudan CHP’ye yöneldiğini öne sürdü:
“Amaç CHP’yi kapatmak. Bu niyet artık gizlenmiyor. Savcılık Yargıtay’a ‘veri sızdırma’ iddiasıyla yazı göndermeye hazırlanıyor. Belki açıkça ‘kapatılsın’ diyemeyecek ama amaç bu.”
Çağlayan, iddianamede CHP’den İBB’ye veri sızdırıldığı iddiasının hukuken geçersiz olduğunu da savundu:
“CHP’nin elinde olmayan bir veriyi İBB’ye verdiği iddia ediliyor. 2023’te seçim yoktu, o tarihte veri alınmadı bile. Bu kadar açık bir çelişkiyle dosya hazırlanmış.”
“Yolsuzluk Soruşturması Var, Para Yok”
İddianamede büyük kamu zararından söz edilmesine rağmen hiçbir maddi delil olmadığını vurgulayan Çağlayan şöyle dedi:
“Yolsuzluk soruşturması var ama ortada bir kuruş para yok. ‘Bu para şuradadır’ diye tespit yok. Toplam ihalelerin bedeli kamu zararı gibi yazılmış.”
“CHP’yi Ele Geçirme Kurgusu”
Avukat Çağlayan, iddianamede CHP kurultayı ve İstanbul İl Kongresi görüntülerinin de yer aldığını hatırlatarak, “CHP’yi ele geçirme” suçlamasının tamamen kurgusal olduğunu söyledi:
“Ekrem Bey Divan Başkanı olduğu için, etrafındaki herkes ‘örgüt mensubu’ gibi dosyaya dahil edilmiş. Böyle bir çıkarım hukukla açıklanamaz.”
“Kapatma Tehlikesi Artık Somut”
Parti kapatma iddialarına ilişkin soruya Çağlayan şu yanıtı verdi:
“Bu bugüne kadar soyut bir tehlikeydi. Artık somut hale geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir ihbar yazısı gidecek ama o yazıda ‘kapat’ ibaresi geçmese de niyet o. En başından beri bu niyetle hareket ettikleri çok açık.”
Çağlayan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımayacağını düşündüğünü de sözlerine ekledi:
“Ortada veri sızıntısına dair bir kanıt yok. Bu nedenle kapatma davası açılması hukuken mümkün değil.”
“Siyasi Olduğu Açık Bir Soruşturma”
Son olarak Çağlayan, iddianamenin İmamoğlu’nun yıllardır dile getirdiği “siyasi soruşturma” uyarısını doğruladığını belirtti:
“Bu iddianame, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kumpas iddialarında ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Çok yazmak, uzun yazmak haklı olmak anlamına gelmez. Gerçekler yargılamada ortaya çıkacak.”





