CHP Tunceli İl Başkanı Kemal Özcan, partideki huzursuzluğun büyümesi üzerine yönetim kurulu üyeleriyle birlikte parti binasına kapandıklarını duyurdu. Özcan, iddialarını somut örneklerle anlatarak eski milletvekili Polat Şaroğlu’nun ilçe yönetimlerini görevden aldırıp yerine yakın isimleri getirdiğini ve merkez ilçe yönetimini devre dışı bırakarak kendi kadrosunu oluşturduğunu ileri sürdü. Bu adımların parti içinde kutuplaşma ve örgüt zayıflığına yol açtığını savunan Özcan, Genel Merkez’e durumu ilettiklerini ancak tatmin edici bir yanıt alamadıklarını belirtti. Yönetim, genel merkez dinleyene kadar parti binasını terk etmeyeceklerini açıkladı.
İddiaların odağı: Polat Şaroğlu’nun atama ve etki iddiaları
Kemal Özcan’ın açıklamalarına göre, tartışmanın merkezinde eski CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu bulunuyor. Özcan, Şaroğlu’nun Pertek ve Ovacık ilçe yönetimlerini görevden aldırıp yerine kendisine yakın isimleri atattığını, ayrıca merkez ilçe yönetimini devre dışı bırakarak farklı bir yapı oluşturduğunu ifade etti. Bu adımların sadece örgüt içi bir rota değişimi olmadığını, aynı zamanda parti tabanında karşılık bulmayan bir strateji olarak algılandığını savunan Özcan, “Halk nezdinde karşılığı olmayan atamalar partiye zarar verir” dedi. İddialar arasında delegelere otelde baskı yapıldığı yönündeki suçlamalar da yer alıyor; Özcan bu iddiaları delegelerin iradesine saygısızlık olarak nitelendirdi. Tüm bu iddialar parti içinde bir kriz algısı oluştururken, CHP Tunceli il yönetimi durumun şeffaf şekilde ele alınmasını talep ediyor.
Genel merkezle iletişim: Talepler iletildi, yanıt bekleniyor
Özcan, Genel Başkan Özgür Özel’in örgütlere değer vereceği sözlerinin uygulamada karşılık bulmadığını belirterek genel merkezin Şaroğlu’nun adımlarını desteklediğine dair bir izlenim edindiklerini söyledi. Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin ve Ali Abbas Ertürk ile durumu paylaştıklarını, ancak kayda değer bir geri dönüş alamadıklarını aktardı. Özcan’ın vurguladığı nokta, yerel örgütün sahadaki gözlemlerinin ve taban tepkisinin göz ardı edildiği yönünde: “Genel merkez bizi yanlış bilgilendirilmiş olarak görüyor ya da sahadan gelen gerçekleri görmezden geliyor.” Bu iddialar, CHP Tunceli il yönetimi ile genel merkez arasında bilgi akışı ve güven sorunu tartışmasını gündeme taşıyor. Partinin iç işleyişi ve atama süreçleri konusunda netlik sağlanmadıkça benzer sürtüşmelerin tekrarlanacağı endişesi hakim.
Parti içi tepki ve kilitlenme: Ne söylendi, ne planlanıyor?
Parti içindeki gerilim kısa sürede eyleme dönüştü: İl Başkanı Özcan ve yönetim kurulu üyeleri, tepkilerini görünür kılmak için parti binasına kilitlendiklerini açıkladı. Özcan, “Partiden çıkmayacağız, genel merkez bizi dinleyene kadar parti binasını terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu tür bir eylem, hem örgüt içi dayanışmayı hem de bir tür uyarı mekanizmasını temsil ediyor; amaç, şeffaflık talep ederek genel merkezin dikkatini çekmek. Yerel yönetimin bu kararı alırken, üyeler arasında sabır ve kararlılığı güçlendirmeyi hedeflediği anlaşılıyor. Öte yandan, parti içi itidal çağrıları ve hukuki yollara başvurma seçenekleri de gündemde; taraflar resmi başvurular ve kayıtlı şikâyet süreçleriyle hakkaniyet arayışını sürdüreceklerini belirtti.
Değerlendirme ve olası gelişmeler
CHP Tunceli’de yaşanan bu gelişme, sadece il yönetiminin iddia ve itirazlarıyla sınırlı kalmayabilir; benzer gerilimlerin merkez-yerel ilişkilerinde emsal teşkil etmesi olası. Sürecin nasıl ilerleyeceği büyük ölçüde Genel Merkez’in tavrına bağlı olacak. Eğer Genel Merkez iddiaları hızlı ve şeffaf biçimde ele alırsa, gerilimin sakinleşmesi mümkün; aksi halde yerel örgütteki kutuplaşma derinleşebilir. CHP Tunceli il yönetimi, hem örgütsel meşruiyet hem de taban güveni açısından netlik ararken, hukuk ve parti içi prosedürlerin izleyeceği yol sürecin kaderini belirleyecek. Gelişmeler doğrultusunda hem yerel hem merkez kaynaklı yeni açıklamalar bekleniyor.