Gündem

ÇYDD: "Siyasal yaşama müdahale, demokrasiye müdahaledir"

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), "Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Kongresi’nde seçilen organların, seçim kurulları tarafından yetkilendirilmesine karşın asliye hukuk mahkemesi tarafından toplantı tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra ihtiyati tedbir yoluyla görevden uzaklaştırılması siyasal tarihimizde eşine az rastlanan bir durumdur. Bu karar hukuken son derece eleştiriye açık olduğu kadar siyasal yaşamımız için de olumsuz etkileri olabilecektir. Siyasal yaşama müdahale, demokrasiye müda

Abone Ol

(İSTANBUL)- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), "Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Kongresi’nde seçilen organların, seçim kurulları tarafından yetkilendirilmesine karşın asliye hukuk mahkemesi tarafından toplantı tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra ihtiyati tedbir yoluyla görevden uzaklaştırılması siyasal tarihimizde eşine az rastlanan bir durumdur. Bu karar hukuken son derece eleştiriye açık olduğu kadar siyasal yaşamımız için de olumsuz etkileri olabilecektir. Siyasal yaşama müdahale, demokrasiye müdahaledir. Bu yanlış uygulamalardan ivedilikle dönülmesini diliyoruz" açıklamasını yaptı.

ÇYDD, CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. ÇYDD'den yapılan açıklama şöyle:

"Demokratik toplum düzeni ve çağdaş devlet yönetimleri çok partili düzeni gerekli kılmaktadır. Demokrasinin ve toplumsal barışın temel aracı siyasal partilerdir. Siyasal partilerin iç yapılanmaları ve işleyişleri parti tüzüğü ve Siyasi Partiler Kanunu kapsamında yürütülmektedir. Siyasal partilerin ilgili kurulları seçim kurullarının gözetimi ve denetimi altında yürütülür ve bu süreçlerde son karar organı, kararları kesin nitelikte olan Yüksek Seçim Kurulu’ndadır (T.C. Anayasası’nın 79. maddesinin 2.fıkrası). Yüksek Seçim Kurulu görev ve yetkilerini doğrudan anayasadan almakta olan Anayasal bir kuruldur.

Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Kongresi’nde seçilen organların, seçim kurulları tarafından yetkilendirilmesine karşın asliye hukuk mahkemesi tarafından toplantı tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra ihtiyati tedbir yoluyla görevden uzaklaştırılması siyasal tarihimizde eşine az rastlanan bir durumdur. Bu karar hukuken son derece eleştiriye açık olduğu kadar siyasal yaşamımız için de olumsuz etkileri olabilecektir. Hukuk devleti, yargı bağımsızlığını gerekli kılar, yargının araçsallaşması ve siyasallaşması ülkemizin huzurunu ve halkımızın geleceğini tehlikeye atacaktır. Yasama ve yürütme erkleri gibi yargı erkinin de Anayasa ile çizilen sınırlar içinde görevlerini yerine getirmesi, hukuk düzeninin korunması açısından kritik derecede önemlidir. Siyasal yaşama müdahale, demokrasiye müdahaledir. Bu yanlış uygulamalardan ivedilikle dönülmesini diliyoruz."